Engelli olup üşüyerek uyanmak!..

A -
A +
Feridun Ağabey, biz iki engelli arkadaş kader birliği yaptık ve tüm problemlere karşı mücadele ediyoruz. Aynı evde kalıyoruz. Ben görme engelliyim. Arkadaşım yürüme engelli. Şu aralar çok soğuk. Belediyeler, dışarıda kalan vatandaşlarımızı sahipleniyor. Bu dönemde sokak hayvanları bile göz ardı edilmiyor. Yanlış bilmiyorsam Sayın Cumhurbaşkanımız “salgın döneminde kimsenin elektriği kesilmeyecek” dedi. Sabahın beşinde Bekir beni uyandırdı. Hava çok soğuktu. Komşumuz olan engelli arkadaşımızı çağırdık. Meğer onun da elektriğini kesmişler. Biz de çağrı merkezini arayıp elektrik kesintisini ihbar ettik.
Ama elektrik uzun zaman gelmedi. Biz de -1 derecede bir gece daha geçirdikten sonra tekrar aradığımızda çağrı merkezi “sizden başka ihbar eden olmadığı için ihbarınız asılsız” denildi. Ben de tekrar kayıt açtırdım. Komşumuzun elektriği olduğu için komşumuzu çağırdık. Ona da durumu anlattık. Engelli komşumuzu yarım saat içinde telefonla aradılar elektriğini düzelttiler.
Arkadaşımız bizim şalterin direkteki kapalı hâlini görmüş. Görevliler arkadaşlarının ihbar kaydı oluşturmadıklarını bu mahallede bazı abonelerin elektriğini ödemediğini ve o yüzden direkten elektriğin kesme haklarının olduğunu ilettiler. Ben tekrar çağrı merkezini aradım onlar da evet elektriğini ödemeyenlerin olduğu ve ulaşılamadığı durumlarda direkten elektriğin kesebileceklerini söylediler. Biz borcumuzu ödedik diğerlerinin borcundan dolayı biz niye cezalandırılıyoruz?
Ben tekrar ihbar kaydı oluşturdum. Beş ayrı görüştüğüm çağrı merkezi görevlileri çok farklı ve birbirini tutmayan ifadelerde bulunuyorlar. Zaten biz ilgili kurumlara yazıyla bildirdik. Biz ilk ihbarda bulunduğumuz hâlde ancak 15.30’da gelip elektriğimizi açtılar. Bu tavır bize karşı bilerek isteyerek tasarlanarak yapılmış bir hareket midir? Özellikle cuma gecesi yapılmasının sebebi hafta sonu ciddi bir muhatap bulamayalım diye midir?
Arkadaşım ve ben hafta sonu oldukça üşüdük, titredik. Gece yarısında başlayan bu mağduriyetimiz gün sonuna yakın giderildi. Yöneticilerimizin konuyu inceleyerek cezai işlemde bulunmalarını bekliyoruz. Bu arada biz herkese yazılı olarak durumumuzu anlattık. Hem üşüdük hem de kablolu internetimizi kullanamadık ve haberleşme özgürlüğümüz kısıtlandı. Cep telefonlarımızla birçok etkili ve yetkiliye ulaştık.
Bizim elektriğimizin, ihbarlarımız sonucunda mı ya da yetkililerin müdahalesi sonunda mı açıldığını bilemiyoruz. Arayan soran ilgilenip destek olanlara teşekkür ederim. Ben şeker ve tansiyon hastasıyım. Arkadaşım ömrünü bir odanın içinde geçiren ve hareket kabiliyeti zayıf ve hareket edemeyen kişi olduğu için de çok üşüdü...
Bize kışın ortasında gece yarısında bu zulmü bilerek mi reva gördüler? Bu konuyu yetkililerimize ulaştırmanızı ve sorumlulara müeyyide uygulanmasını bekliyorum. Saygılarımla...
          Salih Arıkan
 
 
Bu programlar, bizim hanım da dâhil hanımları esir aldı
 
Feridun Ağabey, TV'de yayınlanan kimi yemek yarışmaları artık bıktırdı ve kabak tadı vermeye başladı. Yıllar önce kutsal aile yapımıza, ahlak ve örfümüze ters düşen evlilik programlarına bin şikâyet sonrasında son verildi ama şimdi de başka yarışma programları izleyiciyi bıktırdı. Moda programları, ev eşyası yarışması, kılık kıyafet yarışması ve temizlik yarışması derken şimdi de yemek yarışması programları. Korona nedeniyle eve mahkûm edilerek çok sıkıntılı günler geçirdiğimiz bugünlerde özellikle kadın izleyiciyi ekrana çekmek için yapılan bu tür programlar artık toplumumuzun ahlakını, gelenek, örf ve âdetlerimizi tehdit etmeye başladı.
Kimsenin yaptığı yemeğe karıştığımız, bir şey dediğimiz yok şüphesiz. Belki yemek yapmasını bilmeyip öğrenmek isteyenlere faydalı da olabilir. Bizim diyeceğimiz bizim hanım da dâhil olmak üzere çoğu hanımların TV’nin başına oturup akşama kadar bir yarışma programına başlayıp o bittikten sonra diğerine geçerek bunların hastası olmaları. Örf ve âdetlerimizden uzaklaşıp kopmaya başladığımız için toplumsal ahlakımız alarm vermeye başladı. Kültür örf ve âdetlerimizin, ailemizin ve mutfağımızın böyle programlar vasıtasıyla direncinin kırılması durumu bilmem ki ‘RTÜK’ denen kurumu ilgilendiriyor mu?
Biz ki yere düşen bir ekmek parçasını başımıza koyup kenara kaldıran bir medeniyetin çocuklarıyız. Allah’ın verdiği her nimeti kutsal bilip kusur aramayan ve yediğimiz her nimet için Allaha şükreden bir ümmetin efradıyız. Allah’ın verdiği nimeti aşağılama itme kakmaya hakkımız var mı?
            Em. Sağ. Yazar Aslan Torun
 
 
Bu öğrenciler dertlerini kime anlatsın?
 
Feridun Ağabey, bizler Sağlık Bilgi Sistemleri Teknikerliği Bölümü mezunlarıyız fakat bölümümüzün görev tanımı olmadığı için bizler hiçbir kamu kurumunda açılan istihdam kadrolarında başvuru yapamıyoruz. Bizler KPSS puanından 100 bile alsak kadro cetvelinde bizlere yer verilmiyor. Erkek öğrenciler başvurduklarında bazı hava ve deniz kuvvetlerinde “bölümümüz uygun değildir” ibaresi ile karşı karşıya geliyor. Bizlere verilen nitelik kodu hiçbir kurumla örtüşmediği ve görev tanımımız yapılmadığı için özel hastanelere dahi başvuru yapamıyoruz. Bizlere bu hususlarda yardım edeceğinizi düşünüyoruz. Diyoruz ki:
Mezun olduğumuz bölüme görev tanımı yapılsın. Sağlık Bakanlığı istihdam kadrolarında biz sağlık bilgi sistemleri teknikerliği bölümüne de yer verilsin. Özel hastanelere başvuru yapma şansımız olsun. Bölümümüzün nitelik kodu bize uygun memuriyet ile uyumlu hâle getirilsin. Ön lisans alımlarında bizlere de yer verilsin. Bizler mağdur edilmek istemiyoruz. Saygılarımızla.
            Meryem Dursun
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.