İsrail ve ABD'yi aşırı abartmak!

A -
A +
Ben dünya üzerinde üç ülkeye bakarım: Amerika, İngiltere ve İsrail. Bütün fikirler, teknolojik hamleler, sosyal medyadaki yenilikler genelde bu üç ülkeden çıkar. Kültür sanat alanı da aşağı yukarı bu üç ülke tarafından belirlenir. Ellerindeki silah gücünü ekleyince karşımızdakilerin gücünü daha iyi görürüz. Normal bir savaşta bu üçlüyü yenmek çok kolay değil. Ancak elinde her türlü imkân ve kabiliyetin olması her şeyi yapacağınız anlamına gelmez. Dünya üzerinde bu üç ülke gücünün üzerinde abartılıyor. Bunu yapan da Müslüman kardeşlerimizin bir kısmı. MOSSAD hakkındaki algı o kurumun gerçek gücünden daha fazla. İnsan istihbaratı alanında MOSSAD'ın gerçekten belli bir gücü var. Bakın İsrail hakkında hep ne anlatılır? NAZİ'leri, gittiler Arjantin'de bile bulup getirdiler. Ya da Kara Eylül üyelerini Avrupa'da infaz ettirdiler. Başka ne var? Hiç. Anlatıldığı ve abartıldığı gibi güçlü olsa 20 İsrail askeri 14 yaşındaki Filistinli aslan kardeşimiz karşısında ezik kalmaz, o 14 yaşındaki can kardeşimiz tek başına İsrail askerlerini dize getiremezdi. Bizde bazı arkadaşlar öyle anlatıyor ki, sanırsın İsrail'in gücü her şeye yetiyor. Yetmediği ortada. Öyle olsa, Donald Trump'ın aldığı karar dünyada kabul görürdü. Avrupa ülkeleri, Papa, İngiltere, Almanya, Rusya vb. kimse kararı onaylamadı. Bir de Amerika'yı Yahudiler yönetiyor lafı var. Yahudi lobisi elbette Amerika'da güçlü. Ama bu Beyaz Saray'ı, Pentagon'u, CIA'i Yahudiler yönetiyor anlamına gelmez. Geçen sene ABD Başkanlık seçimlerinde istisnalar hariç hemen herkes Hillary Clinton'ın kazanacağı konusunda hemfikirdi. Trump'a şans verenlerin sayısı çok azdı. Bizim medyada, hatta benim katıldığım programlarda bile birçok arkadaşımız Hillary'nin kazanmasının kesin olduğunu, Yahudi ve büyük güçlerin (kimse onlar artık) Trump'ı istemediğini yazıp söyleyip durdular. Seçimler bir oldu? Aa, bir baktılar ki, seçimleri Donald Trump kazanmış. Aynı kişiler daha sonra Trump'ın bir proje olduğunu söylemeye başladılar. Yahudilerin Trump'ı bu göreve hazırladığını anlattılar. Bizde kimse gerçek analiz yapmadığı için herkes ortama, havaya göre yorum yapıyor. Gerçek şuydu: İsrail devleti Trump'ı destekledi ama Amerika'daki Yahudiler ağırlıklı olarak Hillary Clinton'ın arkasında durdular. Medyaya, Hollywood'a, Wall Street'e bakınca bile bu gerçeği görmek çok basit.     Harvey Weinstein olayı   Hollywood'ın en güçlü yapımcısı Yahudi kökenli Harvey Weisntein'dı. George Clooney'den Jennifer Lawrance'a, Kill Bill filminden New York Çeteleri'ne hepsi onun eseriydi. Yıkılamaz adamdı. Son 25 yılın belki en güçlü Hollywood karakteriydi. Bu adamın -şimdiye kadar ortaya çıkan- 93 kadını taciz ettiği, bazılarına tecavüzde bulunduğu ortaya çıktı. Bu gerçeği Amerika şov dünyası çok uzun zamandır biliyormuş. Üstelik bazı kadınların şikâyetçi olacağı ortaya çıkınca utanmaz adam, MOSSAD'dan yardım istemiş. Ehud Barak, yapımcı Weinstein'a MOSSAD eski ajanlarının çalıştığı İsrail merkezli güvenlik şirketi Black Cube'u (Kara Küp) önerdiğini bizzat kendisi itiraf etti. Ne oldu peki? Bütün gücüne, MOSSAD ve Ehud Barak yardımına ve servetine rağmen Weinstein yakında yargı önüne çıkacak. Demek ki Yahudilerin gücü her şeye yetmiyormuş. Benzer iddialar 1998'de Bill Clinton hakkında çıktı ama o kurtardı. Weinstein kurtaramadı. Demem o ki, kişi ya da kurumları olduğundan fazla abartmak gerçeği yansıtmaz. "İsrail, Amerika bunu yapıyor", "her şeyi ayarladılar" söylemi ancak onların PR'ına yarar. Üstelik onları bu kadar abartan da gene biz Müslümanlarız.     Kudüs başkent olamaz   Güçlü olmak her şeyi yaparım demek değildir. Gandhi'nin yürüyüşü bunun kanıtıdır. Hint halkı İngilizlerden çekiniyordu. İngiliz devleti şiddet kullanıyordu. Gandhi, 'Tuz Yürüyüşü'ne başladı. Herkes "Bu yürüyüş neyi değiştirecek ki" dedi. Gandhi, "İngilizler acımasız ama bu kadar hoyratlığa kimse dayanamaz. Mutlaka birileri isyan edecektir" anlamına gelen sözler söyledi. Gandhi haklı çıktı ve Hintliler ayaklandı ve bağımsızlıklarını kazandılar. Çünkü haklıydılar ve acımazsızlığa isyan edecek birileri çıktı. Kudüs de biz Müslümanlar için öyle. İsrail Kudüs'ü başkent yapamaz. Elinde yüz bin tane nükleer silah olsa da yapamaz. Çünkü dünya üzerinde hiçbir şeyle uğraşmayan sıradan bir Müslüman bile bu nobranlığa, aymazlığa isyan eder. Siyasete ilgi duymayan biri dahi, "Bu kabul edilemez" der. Ve ayrıca Kudüs konusunda biz Müslümanlar haklıyız ve kazanacağız. İsrail ve Trump yanlış hamle yaptıklarını anlayacaklar ve göreceksiniz, bu kararı uygulayamayacaklar. Ne olursa olsun başaramayacaklar. Bu gerçeği görelim ve kendimizden emin olalım. Karşımızdakilerin gerçek gücünü bilelim ama abartmayalım. Hep akıl ve mantıkla bakalım.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.