15 Temmuz'un kahramanları ve darbelere direnmek

A -
A +
Hükûmetin son yayınladığı KHK'da getirilen bir madde çok tartışılıyor. Aslında tartışan pek yok da, hükûmete düşmanlık etmek isteyen kim varsa, "dostlar alışverişte görsün" kabilinden itiraz ediyorlar. Tartışılan madde şu: "Resmî bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmen bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hakaret eden kişiler hakkında hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluk doğmaz."   Aslında cümle çok açık ve minik bir muğlaklık var. "...bunların devamı niteliğindeki" yerine "15 ve 16 Temmuz'daki..." dense kâfi. Gerçi ilk hâli bile her şeyi özetliyor ama birileri hemen kıyameti kopardı. Televizyonlarda, gazetelerde birileri hemen kara propagandaya başladı. Efendim neymiş, "gelecekte işlenecek suçların önü açılıyormuş". "Birileri ya kafasına göre ilgili maddeye göre saldırıda bulunursaymış..." Daha neler neler. Hepsi olayı çarpıtmakla meşgul. Bir kere 15 Temmuz darbe girişimini önleyenler millet ve polistir. Elbette bireysel olarak darbeyi bastırmak için mücadele eden askerler de vardır ama milyonlar Başkomutan Erdoğan'ın sözleriyle sokağa çıkmasa o darbe belki de başarılı olacaktı. Küçümsenen, aşağılanan o büyük halk kitlesi sokağa çıktı ve darbecilere mâni oldu. Bunun adı kahramanlıktır, destandır. Bu milletin önünde saygıyla eğilmek herkesin boynunun borcudur. 16 Nisan'daki referandum sonrası bazı büyük kentlerde hayır oyu fazla gelince ithal radikaller ve AK Parti düşmanları "şehirli, elit muhafazakârlar endişeli" diye saçma sapan bir tez ortaya attılar. Sıradan, asgari ücretle ayakta durmaya çalışan, işinde gücündeki bu büyük milleti aşağıladılar. Unutulmasın ki, o darbeyi bastıranlar o geniş halk kitleleriydi. Bakıyorum ekranlarda darbeyi bastıran bu yüce millet aşağılanıyor, hor görülüyor. Karaktersizin biri, "Canım 15 Temmuz'a karşı koyanlar, darbecileri öldürenler de yargılansın. Belki de beraat ederler" diyor. Tuhaf giyimli bir ezik de, "15 Temmuz'u askerler bastırdı, siviller değil" deyip millete laf atıyor. Sevgili okurlarım, bunların hepsi milletin darbeyi bastırmasından rahatsız. İçlerinden, "Keşke darbe başarılı olsaydı" diyen ahlaksızlar. Darbeci askerler karşısında dik duran milletten hazzetmiyorlar. Onların istediği tıpkı Kadıköy'deki gibi tanklar geçince alkışlayan tipler.
O devir geçti beyler. Aklınızı başına alın. Bu millet 27 Mayıs ya da 28 Şubat'taki gibi artık susmak istemiyor. Kendi seçtiği Cumhurbaşkanı ve partinin yasa dışı yollarla devrilmesini istemiyor. Ahmet Zeki Üçok 15 Temmuz'la ilgili önemli bir hatırlatmada bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 358 amiral-general bulunduğuna değinen Üçok, “Bu generallerin 171'i darbeye iştirak etmekten tutuklandı ya da TSK'dan ihraç edildi. 187 amiral-general o gece neredeydi? Neden darbeye karşı koymak için çalışmadı? Bu konuda kimse doğru dürüst araştırma yapmadı. Bu generallerimizin Türk halkına, darbe gecesi nerede olduklarını ve ne yaptıklarını mutlaka izah etmeleri gerekir. Dünyanın 8. büyük ordusuyuz. Bu yüzleşmeyi ve araştırmayı yapmak zorundayız. Kimi o gece düğünde, kimi İstanbul'un arka sokaklarındaymış. 80 yaşındaki dedenin üzerinden tank geçti" dedi. Tuhaf giyimli ahlaksızlar buna cevap versinler bakayım.
15 Temmuz'da direnen vatandaşlarımıza en büyük destek MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'den geldi:"FETÖ'ye cesaretle direnenler, darbecilere meydan okuyanlar, istilacılara vatanı dar edenler yargılansın, cezai sorumlulukları doğsun mu isteniyor? Bu soruya evet diyenler var ise bize göre vatan hainidir." İşte bu kadar basit. Sayın Bahçeli olması gerekeni söyledi. 15 Temmuz'a direnenler,  darbecilere vatanı dar edenler ceza alsın diyen herkes haindir. Ve bunun bedelini hukuken öderler.
Suriye'nin kuzeyinde PKK silah yığınağı yaparken, Kudüs'te ABD ve İsrail ağır hezimet yaşamışken, FETÖ'cüler yeniden mevzi kazanmaya çalışırken, TSK ve emniyetten atılan FETÖ'cüler planlar peşindeyken... Hepsini toplayınca tehdidin ne kadar büyük olduğu görülüyor.  O yüzden sürekli teyakkuzda olunmalı. Millete moral aşılanmalı. 15 Temmuz benzeri bir durumda insanlar direnirse bir cezai sorumluluk olmayacağı onlara garanti edilmeli.  Ayrıca darbelere direnmek şereftir, direnmeyen namerttir. Ha, eğer birileri sağda solda, "Bu böyle gitmez. Tek adam rejimi var. Diktatörlük var. Bu vatanı bunlara bırakmayalım" diye düşünüyorsa, bilsinler ki ağır hukuki bedeller öderler. 15 Temmuz kahramanlarının moralini kimse bozamaz. Kimse onlara cezai isnatta bulunamaz. Her darbecinin yeri cezaevidir. Her FETÖ'cü teröristtir. Bunların da güzel ülkemizde artık yeri yoktur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.