Kudüs diğer meselelere benzemez

A -
A +
İsrail, kurulduğu günden bu yana kayrılan bir ülke. Hitler’in 6 milyon Yahudi’yi öldürmesinden bu yana dünyada çok şey değişti. Çünkü Batı’da Yahudi düşmanlığı hep had safhadaydı.
Şimdi bile gidip bakılsa Avrupa’da ve hatta ABD’de Yahudi karşıtlığı çok yaygındır. Evvelden beri Batı’daki insanlar başlarına gelen birçok köyü olayın sorumluluğunu Yahudilere yıkmıştır.
Osmanlıdan beri Müslümanlar ise Yahudilere hep kucak açmıştır. Desteklemiştir. Hitler’den kaçan Yahudi akademisyenlere dahi ülkenin kapısını Türkiye açmıştır. Bunlar hep bilinir ve söylenir. Ancak kurulduğu günden bu yana İsrail hem Filistinlilerin topraklarına haksızca el koymuş hem de her türlü sistematik işkence ve kötü muamelede bulunmuştur.
Benim aklıma İsrail deyince çocukluğumdan kalan bir görüntü geliyor. 1980’lerde TRT’nin yayınladığı haberde İsrailli askerler taşlarla Filistinli çocukların kollarını kırıyorlardı. Ellerinde silah olmayan, yapabildikleri tek şey taş atmak olan Filistinliler, İsrailli askerlerce işkence görmüştü. Bunu yapan İsrailli askerlere hiçbir şey olmadı. Dünya tepki gösterdi ama sonuç değişmedi...
Aradan geçen bunca zaman sonra İsrail kanun tanımazlığını sürdürdü. Kafası ne eserse onu yaptı. Filistinlilerin topraklarına el koydu haksızca, yerleşim yerlerine evler dikti, Filistinlileri ezdi, dövdü, gururlarıyla oynadı. Bir devletin terörist olarak tanımlanabilecek bütün eylemlerini gerçekleştirdi İsrail. Büyük sermaye ve medya desteğiyle yaptıkları görmezden gelindi. İsrail asla eleştirilmedi. Eleştirenler işlerinden oldu.
Bu herkesin bildiği apaçık gerçekler ortada duruyor. İsrail daha ne kadar azgınlaşabilir, kötü olabilir derken, gelen yıllar gidenleri arattı. Filistinli öldürmek İsrail’in hobisi oldu! Hemen her gün haberlerde artık iki satırla geçiştirilir oldu. Filistin’e uygulanan ağır ambargo, Gazze’deki insanlık dışı saldırı rutinleşti. Ne acıdır ki, dünyadan çıt çıkmadı, hâlâ çıkmıyor. Gariban Filistinliler kendi hâllerine terk edildi.
İsrail o kadar çok kötülük yaptı ki, saymaya kalksak bu sayfalar yetmez. Kötülüğün türü diye bir ders olsa İsrail master derecesi alır. İşte Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapma bu kötülüklerin en üstü oldu. ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim propagandasında Kudüs’ü başkent yapacağım vaadine herkes güldü. Olmaz, yapamaz dendi. Geçtiğimiz kasım ayında Trump bunun provasını yaptı. Karar imzalandı ama uygulaması 6 ay sonraya kaldı.
Nitekim dün bu oldu ve Kudüs İsrail’in başkenti ilan edildi. En olmaz denilen şeyi yaptılar. Filistinliler büyük tepki gösterdi ve iki gün önceki gösterilerde 60’a yakın Filistinli öldü. Binlercesi yaralandı. İsrail nasıl bir terör devleti ve katil olduğunu herkese bir kez daha gösterdi. Pervasızlığın dibini buldu.
İsrail tüm zamanların en haydut devletlerinden biri. Terör kelimesinin cuk diye oturduğu ülke. Ama bu sefer işi kolay değil. İddia ediyorum, bir Müslüman -dünyanın neresinde yaşarsa yaşansın- Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasını kabul etmez. Bunu içine sindiremez. Mutlaka bir kırılma anı olacaktır. Müslümanların ikinci kıblesi Mescid-i Aksa’ya böyle saldırılmasını hiçbir Müslüman kabul etmez.
Tabii işin bir üzücü tarafı da Müslüman ülkelerin içine düştüğü aciz durumdur. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’dan tek itiraz sesi yükselmiyor. Avrupa’daki Müslüman kuruluşlarından tek ses yok. Üzerlerine ölü toprağı dökülmüş gibi. Türkiye dışında gür sesle ve eyleme geçen kimse yok. Yazık ki yazık.
Batı medyasının rezilliği de ayrı bir konu. New York Times, “Gösterilerde Filistinliler öldü” diyor. İsrail katletti diyemiyor. Olay sıradan, basit gibi anlatılıyor. İnsan hakları diyen Batı, iş Müslümanlara gelince oralı olmuyor. Bunlar bildiğimiz şeyler.
Müslümanların da artık bir silkinip kendine gelmesi lazım. Bir Müslüman ülkede nükleer silah olsa İsrail bu kadar pervasız olamazdı. 55 Müslüman ülkenin toplam üretimi Almanya’ya eşit değilse orada sorun var demektir. Güçlü ekonomi, büyük ordular, gelişmiş silahlar elde etmek lazım. Türkiye’nin acilen nükleer silah geliştirmeye başlaması lazım.
Evet, Kudüs kararı bir milattır. Klişe olacak ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu olay bir dönümdür. İsrail, “Her şey lehime. Kimse bir şey yapamaz” diye düşünüyor. Ama öyle olmadığı görülecek. Umutsuzluğa düşmeye gerek yok. Kudüs’ün her şeyi nasıl değiştirdiğini hep beraber göreceğiz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.