Birleşik Arap Emirlikleri Orta Doğu’yu yakmak istiyor!..

A -
A +
1 Mart 2019’da bu köşede “Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye düşmanlığını afişe etti” başlıklı bir yazı yazmıştım. Orada özetle şunu yazmıştım. BAE’nin gayriresmî sözcüsü Abdullah Haleq, "101 yıldan beri ilk kez Katar, düşman Türk kuvvetlerinin Arap Yarımadası'nda bulunmasına izin veriyor. Erdoğan bu güçleri bölgedeki genişlemeci hedefleri için istediği gibi kullanabilir” demişti.  BAE’ye göre Türkiye ile Katar arasında imzalanan anlaşmanın Katar'la Suudi Arabistan arasındaki gerginliği artıracağı dile getirilmişti. Haleq’e göre Suudi Arabistan'ın bir tarafı İran'ın desteklediği Husiler üzerinden Yemen'de kuşatılmış durumda. Geçen eylülde Basra'da İran Devrim Muhafızları'nın desteklediği milisler Amerikan konsolosluğuna saldırınca ABD Dışişleri Bakanlığı orayı tahliye etmiş. Öte yandan Katar'ın batısı da Türk birlikleri tarafından kuşatılmış durumda. Yani Katar, Türkiye ile askerî antlaşma imzalayarak Körfez ülkeleri üzerinden çatışma çıkarmış. Böylece ABD-İsrail-Suudi ittifakı Türkiye-Katar-İran ekseni yüzünden sorunla karşılaşabilirmiş. ABD Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi olanı biteni yakından izliyormuş. Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye düşmanlığını her yerde yapıyor. Türkiye nerede etkinse orayı baltalamak için elinden geleni yapıyor. BAE bununla da yetinmiyor, Orta Doğu’yu yakmak için var gücüyle çalışıyor... İki gün önce TRT Haber’de çıkan bir haber BAE’nin Orta Doğu, Asya ve Afrika kıtalarındaki çatışmaları nasıl tetiklediğini ortaya koyuyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Afrika, Asya ve Orta Doğu'daki askerî müdahalelerini yabancı ve paralı askerler yoluyla organize ediyor. Çoğunluğu Kolombiya uyruklu askerî birlikler, Yemen, Irak ve Suriye'de kullanıldı, kullanılmaya devam ediliyor. BAE Arap askerlere güvenmediği için paralı yabancı savaşçıları kullanıyor. 2010 yılında Muhammed bin Zayed, 800 paralı askerden oluşan Kolombiyalı kiralık ordu için Blackwater'a 529 milyon dolar ödedi. BAE'nin paralı askerlerine verdiği görevler de var. Ülke içi ayaklanmaları şiddetle bastırmak, boru hatlarını korumak, içeride ve dışarıda operasyonlara katılmak, uluslararası boyutta istihbarat toplamak, İstihbarat Servisi'nin operasyonlarında yer almak bunlardan bazıları...  Yemen'deki Müslüman Kardeşler varlığını ulusal güvenlik tehdidi olarak algılayan Birleşik Arap Emirlikleri, paralı askerlerini ilk olarak Yemen'deki iç savaşta kullandı. Ancak bu müdahaleyi fırsata  çeviren İran yanlısı Husiler, Yemen'i ele geçirmeye başlayınca da çark etti. Müslüman Kardeşler ile İran'a karşı ittifak yapmaya çalıştı. (TRT Haber) Birleşik Arap Emirlikleri şu an Libya’yı karıştırmakla meşgul. BAE, Hafter öncülüğündeki Libya Ulusal Ordusu’nu destekliyor. Hafter’e sınırsız para ve askerî destek veriyor.  BAE’nin desteklediği Hafter geçtiğimiz nisan ayında başkent Trablus'u ele geçirmek için saldırı emri verdi. Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen Ulusal Mutabakat Hükûmeti karşı operasyon başlattı. Mutabakat Hükûmeti Hafter güçlerinden Giryan kentini aldıktan sonra, kentte BAE tarafından Hafter’e temin edildiği belirtilen çok sayıda anti-tank füzesi ve insansız hava aracı ele geçirildi. Ele geçirilen silahlar arasında en dikkat çekeni, anti-tank füzesi Javelin oldu. (TRT Haber, Hale Aydoğmuş) BAE İsrail’le de iş tutuyor, Amerika’yla da. Müslümanların kanı akmış umurunda değil. Zaten Müslüman Kardeşler'i bitirmek için masum insanların kanını akıtıyor BAE. Âdeta Orta Doğu’yu yakmak istiyor. Bunu başaramayacağını bilen BAE ve Veliaht Prens Muhammed bin Zayid el-Nehyan her türlü kanun dışı işe başvuruyor. Ama bir şey elde edemeyecek.  
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.