AYM üyesi Engin Yıldırım istifa etmek için ne bekliyor?

A -
A +
AYM üyesi Engin Yıldırım salı akşamı Anayasa Mahkemesi’nin ışıkları açık, diyerek açık açık darbe çağrısı yaptı. Askerî vesayet dönemlerinde Genelkurmay’ın ışığı yanıyorsa bu askerî darbe işareti demekti. 
Bunu bile bile Engin Yıldırım ışıklar sembolü üzerinden “Yeni vesayet biziz" dedi. Türkiye’de seçilmişlerin üzerinde her zaman bir vesayet odağı olmuştu. Bu eskiden askerdi. Sonra FETÖ oldu. Şimdi de AYM üyesi Engin Yıldırım ve onun üzerinden birileri Demokles’in kılıcı gibi siyasetin üzerinde duruyorlar.
Başkan Erdoğan, Engin Yıldırım’ın “ışıklar yanıyor” tweetiyle ilgili şöyle dedi: “Talihsiz bir paylaşımdır, keşke yapmasaydı, ona düşmezdi. Kendisi çok istiyorsa gidip siyasete girsin. Bireysel bir paylaşım olarak düşünülemez. AYM Başkanı ve üyeleri aynı fikirde değilse gereğini yapmalı. Kendisi çok istiyorsa gidip siyasete girsin.”
Erdoğan’ın, “Bireysel bir paylaşım olarak düşünülemez” demesi son derecek önemli. Eğer öyleyse, yani bireyselse AYM Başkanı ve diğer üyeler gereğini yapmalı. Engin Yıldırım’ın derhal istifasını istemeliler. Yok istemezlerse o zaman burada başka iş vardır. 
En yüksek mevkideki hukukçular bile darbe, vesayet ister hâle gelmişlerse tehlike çanları çalıyor demektir. Bizim ülkemize genelde seçilmişlere edilir. Hâlbuki Türkiye’nin temel sıkıntılarında yargıçların büyük rolü vardır. 
27 Mayıs’ta Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu asan hukukçulardır. Askerler, başta Cemal Madanoğlu olmak üzere siyasilerden sadece birkaçını tutuklamak niyetindeydiler. Ama Tarık Zafer Tunaya, Sıddık Sami Onar, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Altay Ömer Egesel gibi  hukukçular, “Siyasileri bırakırsanız size hesap sorarlar. Bunları yargılayın” tavsiyesinde bulundular. 
Yassıada Mahkemeleri’ndeki Salim Başol’u unutmayalım. Menderes ve arkadaşlarına en büyük zulümleri o yapmıştır. Utanç mahkemesidir onlar. Bu arada 25 Eylül’de bu köşede şunları yazmıştım: “(AYM’nin) Web sitesindeki tuhaflıkların da tartışılması lazım. Mesela AYM’nin sitesine girdiğinizde FETÖ’den ihraç edilmiş ve tutuklanmış Alpaslan Altan’ın sayfası bulunamıyor. 
12 Eylül 2010 yılında yapılan referandumla Anayasa Mahkemesi Üyesi olmuştur. 26 Ekim 2011'da Anayasa Mahkemesi Başkan Vekilliğine seçilmiştir. 
Alparslan Altan, FETÖ üyeliğinden 11 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Sayfası ve öz geçmişi AYM sayfasından silinmiş...
Ne acıdır ki 27 Mayıs’ın hâkimi; Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu idama götüren Salim Başol’un sayfası duruyor... 
Sayın Zühtü Arslan’a soruyorum: Neden hâlâ Yassıada utanç mahkemelerinin hâkimi Salim Başol'un ismini AYM sitesinden kaldırmıyorsunuz? Neden, kimden çekiniyorsunuz?”
Evet bu darbeci Salim Başol’un ismi nasıl orada kalabiliyor Sayın Zühtü Arslan! 
İşte bu ülkede yargıçlar seçilmiş meşru başbakanı idam etmişlerdir. 367 kararını alabilmişlerdir. Partileri kapatmışlardır. Daha neler neler... 
Kendisini düzeltmesi gereken birileri varsa bu ülkede önce yüksek yargı kendine bakacak. Darbe çağrısı yapan Engin Yıldırım’ın istifasını isteyerek bu işe başlayabilirler. Bakalım sayın Zühtü Arslan ve arkadaşları nasıl bir tavır alacak merakla bekliyoruz. Onların alacakları ya da almayacakları kararlar yüksek yargının gelecek perspektifi açısından da bize bir yol haritası çizecektir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.