Fetullah Gülen’in en büyük korkusu

A -
A +
Hemen aklınıza geldiği üzere Trump ekibinin CIA ve Pentagon engelini aşarak kendisini Türkiye’ye göndereceği korkusu değil bu. Geçen haftaki yazımda bunun ipucunu verdim. 16 Nisan referandumundan sonra mağdur edildiğini söyleyenlerle ilgili hızlı bir çalışma başlatılacak. Buna ilaveten, Fetullahçı tabanda pisliğe, ihanete bulaşmamış, yaptığı sadece mensubiyetle kalmış, bir şekilde örgütün etki alanında sıkışmış olan kesimlerine yönelik yeni düzenlemeler gündeme gelecek. Fetullah’ın en büyük korkusu işte bu. Türkiye’nin yeniden toparlanma sürecinde sözünü ettiğim tabanı yeniden topluma kazandırma projesi çerçevesinde yapılacaklar onun amacının sonunu getirecek. Bu fikir devlet kademelerinde henüz dillendirilmemekle birlikte yaygın olarak ete kemiğe bürünmeye başladı. İşte bu yüzden Fetullahçı Terör Örgütü var gücüyle hayır için çalışıyor ve elinin altındaki tüm siyasal partileri, akademisyenleri, gazetecileri aynı amaç doğrultusunda tepe tepe kullanıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu çıldırmışlık ve delirmişlik hâlinin sebebi ne sizce? FETÖ elebaşı o nedenle son konuşmalarında ailelerin üzerine çalışılması talimatı veriyor üst üste. Acıdan menfaat devşirmek üzerine kurduğu videoya aldırdığı bu şizofrenik sayıklamaların arasındaki “Bu acıları, yeşerecek meyvelerin gübreleri olarak görün” cümlesi acımasızlığını bir kez daha ortaya koyuyor. Çünkü onun için insanların bit kadar değeri yok. Fetullah’ın büyük korkusu zaten konuşmalarının satır aralarında gizli. Referandumda Evet çıkması hâlinde kendi tabanının hükûmetle ve devletle yakın ilişkiler kuracağını, kendi örgütünü terk edeceğini ve zamanla da çocuklarını da yanlarına çekeceklerini söylüyor. İşte FETÖ elebaşının yumuşak karnı ve en büyük korkusu bu. Tabansız kalmaktan korkuyor ABD kucağında “yeşeren” ödlek tabansız. Fetullah’ın bir diğer korkusu ise 16 Nisan referandumundan sonra geçtiğimiz hafta basına da yansıyan “hayalet yapılanması”nın deşifre edilecek olması. 16 Nisan örgütün tam anlamıyla çökertilmesinin de işaret fişeği olacak tabii. Fetullah’ın emirlerini sorgulamaksızın yerine getiren bu hayalet yapı avuçlarının içinden kayıp gidecek. Bu yapının esir aldığı tabandaki çözülme de böylece başlayacak ve taban toplum içindeki yerini alabilme sürecine girecek. Neyse, daha fazla yazmayayım. Günahsız masum insanların kanına giren bu örgüt kendi kazdığı kuyuya düştü, düşmeye devam edecek.   FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.