CHP’deki tezgâhı bu iki çeteden biri yaptı

A -
A +
Bu iki çete kimlerden oluşuyor ve hangi amaçla bu kumpası kurdu?
Başlıkta da ifade ettiğim gibi iki seçenek var.
Madde madde anlatıyorum.
Birinci çete seçeneği:
1-Bu çetenin hesabı büyük. Hedef 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri.
2-Kılıçdaroğlu tabii ki aday olmayacak. Öncelikle CHP’liler bile onu sevmediği ve itibar etmediği için, ikincisi 2023’te 73 yaşına girecek. Genel başkanlık için bile bir hayli ilerlemiş bir yaş.
3-Yurt dışından yüz milyonlarca avroluk kredileri şimdiden koparıp bir “başarı hikâyesi” yazmaya hazırlanan zat, geçtiğimiz günlerde Chatam House’lar benzeri yerlerden aldığı onay ile Cumhurbaşkanı adayı olmaya hazırlandığı için Kemal Bey'in Genel Başkan olarak kalması gerek. Sebebini ikinci maddede belirttim, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olmayacak çünkü.
4-İşte bu yüzden önümüzdeki CHP Kurultayı’nda bir sürprize tahammülleri yok. Öyleyse olası en güçlü adayın itibarsızlaştırılması gerekiyordu. O da Muharrem İnce’ydi.
4-Bu tezgâhı Kemal Bey de biliyor. Bunu hem kendisinin, hem de Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın, sanki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İnce ile görüşerek CHP’ye tezgâh kurmuş havası yaymak gibi ahlak dışı tutumlarından anlamış bulunuyoruz.
İkinci çete seçeneği:
Bu seçenek Talat Atilla’nın da çok yakın arkadaşı olduğu belirtilen kifâyetsiz muhteris bir CHP’li. Ben zaten onun Talat Atilla’nın kaynağı da olduğunu düşünüyorum.
Şimdi okuyacağınız bilgiyi duyanlar “Çüşş!” diyor ama şaka değil; kendisi 2023’te Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor.
Amacına uluşabilmek için önce CHP’deki potansiyel rakiplerini tasfiye edip saha temizliği yapması gerek. Özellikle de Ulusalcı-Atatürkçü olanları. Muharrem İnce bu profildeki en güçlü ve tek aday. Tuhaf ama o da Ulusalcı ve Atatürkçü tanınıyor CHP’liler tarafından.
Kişilik olarak epey yıpranmış bir isim. Lâkin belli olmaz, CHP tabanını kandırmak, kandırıldığı konusunda ikna etmekten daha kolay olduğu için ya davulcu ya da zurnacı misali bir son yaşanabilir. Kemal Kılıçdaroğlu’nu yıllardır başlarında tuttuklarını görünce bu seçenek ihtimal dışı kalmıyor. Muhteremin Cumhurbaşkanı olma niyetini nereden bildiğimi de bir anekdot olarak aktarayım.
Bu cevval personel bir televizyon kurmuştu çok evvelden. Aradan iki yıl geçtikten sonra Muhafazakâr ve çok zengin bir iş adamı, ona televizyonunu satın almak istediğini belirterek 100 milyon dolar teklif etti. Çok büyük bir paraydı kıytırık bir televizyon için bence. Reddetti iş adamının teklifini. İş adamı şaşırdı ve sebebini sorunca aldığı cevap şöyleydi:
“Benim hedefim ya bir medya devi Aydın Doğan gibi olmak ya da Başbakanlık.”
Aradan neredeyse 10 yıl geçti, ne Aydın Doğan kaldı ne de Başbakanlık. Şimdi Cumhurbaşkanlığı var. Ve oraya ulaşmak için sıçrama tahtası olarak gördüğü CHP.
Mühim olan Muharrem İnce bu iki çete karşısında ne yapacak?
Cevabı da bugünkü ikinci yazımda...
 
"Mutlu mağdur" olmayı bırak, hesap istim üzerindeyken görülür
 
Muharrem İnce’nin televizyonlarda ve basın toplantısında; sanki içine düşürüldüğü kötü durumdan zevk alıyormuşçasına konuşuyor da konuşuyor olmasına, yüzünden gelip geçen o tuhaf gülümsemelere baktığımda anlamlandıramadığım bir duyguya kapıldım.
 
Sanki kendisine yaşatılan bu durumun keyfini çıkarıyordu.
Geçmişten beri CHP’deki birtakım karanlık odaklar tarafından sürekli İnce’ye kumpas kuruluyor, o da anlatıp duruyordu başına gelenleri. Son olay, en kallâvisi oldu ve sanırım ilgi odağı hâline geldiği, tüm Türkiye ondan bahsettiği için Muharrem İnce’nin en çok hoşuna giden tezgâhtı.
Gözlemlediğim ruh hâlinin bir anlamı olmalıydı. Bir söz, bir sıfat ya da kalıp bir cümle, bu durumu izah edebilirdi ancak. Düşünüp dururken Akşam gazetesinden Serkan Fıçıcı o istediğimi Twitter’dan paylaştı:
Mutlu mağdur!
 
CHP TABANINA, DELEGESİNE BÜYÜK DEĞİŞİMİN MÜJDESİNİ VEREMİYOR
 
İyi de eline geçmiş büyük bir fırsat. Hakikaten mağdur edilmişsin ve bu durumdan yola çıkarak o sözünü ettiğin çeteyi tek tek ifşa et. CHP’nin başına aday olduğunu, tüm bu fırsatçı ve tezgâhçıları partiden söküp atacağınıCHP’yi iktidara getireceğini, en cesur, en güçlü biçimde haykır! CHP tabanına da partindeki üyelere de, delegelere de değişim umudu ver, öyle değil mi?
Hayır, bıdı bıdı konuşup duruyor, mağduriyetin tadını çıkarıyor. Tıpkı başlarına gelen kötü bir olaydan bile “Ay ne biçim reklam oldu” diye bunu malzeme olarak kullanan magazin figürleri gibi.
Herkes bilir, magazin figürleri gelip geçicidir.
 
CHP ESKİ CHP DEĞİL, İNCE’NİN ANLAYAMADIĞI BU
 
Sayın İnce CHP’deki cemaziyelevvelinden söz etmeyi bırakmalı bir an evvel. Artık köprünün altından çok sular aktı. CHP eski CHP değil. Kendisinin de çok iyi bildiği üzere Atatürkçülükten intikam almak isteyen bir çetenin eline geçmiş durumda.
Taban son derece rahatsız ama seçeneksiz de. İşte buna rağmen, Muharrem İnce yukarıda tasvir etmeye çalıştığım “performansı”yla onlara umut vadetmekten hayli uzak görünüyor. Çünkü onda CHP’deki büyük değişikliği gerçekleştirebileceğinin ve ülke yönetimine talip olabileceğinin ışığını göremiyorlar.
 
KEMAL BEY İŞİN İÇİNDE, ANLA ARTIK, ÇELİĞE SUYU SICAKKEN VER
 
Muharrem Bey, şimdi televizyonda söylediklerini çarpıtıp tevil etmeye çalışan Kemal Kılıçdaroğlu’nun işin içinde olduğunu hâlâ anlamak istemiyor. Tutmuş onu sözde parti ilkeleri adına korumaya çalışıyor.
Kurultay’da o çeteyi ifşa edeceğini söylüyor ama o vakte kadar bugünkü sıcaklığın soğuyacağının ve anlatacaklarının Kurultay günü yepyeni gündemlerle anlamsızlaşacağının bir türlü farkında değil.
Bugünden söylemeli Muharrem Bey, bugünden!
Çeliğe sıcakken su verilir.
Hesap istim üzerindeyken görülür.
En tepedekiyle hesaplaş!
Eğer CHP Genel Başkanlığını istiyorsan tabii.
 
 
Fuat Uğur'un diğer yazısı 
"Mutlu mağdur" olmayı bırak, hesap istim üzerindeyken görülür
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.