Ehl-i sünnet yolu, İslam’ın ana caddesidir

A -
A +

Ehl-i sünnet yolu nedir? -1- 
"Ehl-i sünnet yolu" İslam’ın ana caddesidir. Peygamber efendimizin “aleyhissalâtü vesselâm” ve Eshab-ı kiramın “aleyhimürrıdvân” gösterdiği doğru yoldur. Peygamber efendimiz hicretin on birinci senesinde, âhireti teşrif buyurduktan sonra, Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü anh” halife oldu. Hicretin on üçüncü senesinde, altmış üç yaşında vefat etti. Bundan sonra Ömer-ül-Fârûk “radıyallahü anh” halife oldu. Yirmi üçüncü senede, altmış üç yaşında şehid edildi. Bundan sonra, Osmân Zinnûreyn “radıyallahü teâlâ anh” halife oldu. Otuz beş senesinde, seksen iki yaşında şehîd edildi. Sonra Ali “radıyallahü anh” halife oldu. Hicretin kırkıncı senesinde altmış üç yaşında şehîd edildi. Bu dört halifeye, (Hulefâ-i râşidîn) denir. Zamân-ı saâdette, (Ahkâm-ı İslâmiyye) tamam icra edilip, her taraf, hak, adâlet ve hürriyet ile nurlandığı gibi, bunların zamanında da öyle idi. Ahkâm-ı islâmiyye kusursuz olarak yapılıyordu. Bu dört halîfe, Eshâb-ı kirâmın hepsinden üstündür. Kendi aralarındaki üstünlükleri, hilâfetleri sırasına göredir.
Hazreti Ebû Bekr zamanında, Müslümanlar, Arabistan yarımadasından dışarı çıktı. Resûl-i ekrem efendimiz âhireti teşrif buyurunca, yarımadada karışıklıklar çıktı. Hazreti Ebû Bekr yarımadada hâsıl olan bu karışıklıkları düzeltti. Mürtedlerin terbiyesi ile uğraştı. Vakt-i saâdette olduğu gibi, birliği temin etti.
Hazreti Ömer halîfe olunca, bir hutbe okuyup; "Ey Resûlün Eshâbı! Arabistan, ancak sizin atlarınıza arpa yetiştirebilir. Hâlbuki Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâmın ümmetine, yeryüzünün her tarafında, yer, memleket vereceğini, Habîbine vadetmiştir. Hani, bu vadedilen memleketleri zapt ederek, dünyada ganimete, âhirette gazâ ve şehitlik rütbesine nâil olmak isteyen erler nerede? Din uğruna can ve baş fedâ ederek, vatanlarını bırakıp, Allahü teâlânın kullarını zalimlerin pençelerinden kurtaracak gâziler nerede?" diyerek Eshâb-ı kirâmı cihâda ve gazâya teşvik buyurdu. İşte İslâm memleketlerinin, üç kıta boyunca, hızla genişlemesine, milyonlarca insanın küfürden kurtulmalarına sebep, Hazreti Ömer’in bu nutkudur...
Osmân ve Ali “radıyallahü anhümâ” zamanlarında da böyle gazâ ile uğraşıldı. Fakat Hazreti Osmân zamanında, halifeye karşı gelenler türedi ve şehit ettiler. Hazreti Ali zamanında, "hâricî kavgaları" baş gösterdi. Ehl-i islâm arasında ayrılık başladı. Fetih ve zaferin en büyük sebebi ise, ittifak ve birliktir. 
Bu dört halifeden sonra, Ehl-i islâm arasında, bid’atler ve yanlış yollar meydana çıkarak, nice kimseler doğru yoldan ayrıldı. Yalnız, Eshâb-ı kirâm gibi iman edenler ve ahkâm-ı islâmiyeye onlar gibi tâbi olanlar kurtuldu ki, bunların yoluna "Ehl-i sünnet vel-cemâ’at" fırkası denir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.