Çarlara kan gerek

A -
A +

30 sene evvel bugün Kızılordu tankları 1 milyon Azerbaycan Türkü’nün toplandığı Azadlık Meydanı’na daldı, yüzlerce ölü ve kayba rağmen direniş alev aldı. İran hadisede tarafsız kalmış, Azerbaycanlıları yalnız bırakmıştı.

Bin yıl evvel Ruslar dağınık boylar halindedir, bir nevi komün hayatı yaşarlar. Hazar Kağanlığı zayıflayınca Volga ve Oka’yı takiben aşağı iner, Kazan Tatarlarıyla tanışırlar. Tatarların ziraatine mimarisine sanatına hayran kalırlar. Türklerden balıkçılık, kayıkçılık öğrenir, ağaç ve metal işlemeye başlarlar.
Zamanla bir araya gelir bizden gördükleri gibi kazıktan kaleler yapar, müstahkem mevzilerin ardına sığınırlar.
Altınordu devleti yıkılınca meydan hepten boşalır, yayılırlar sahaya.
O günlerde Tatar hanları birbirleriyle uğraşmaktadırlar, taht bir Hanbike’ye kalır sonunda. Tamam Süyum Bike zarif bir edibedir ama 150 bin katille kapıya dayanan Korkunç İvan’la boğuşamaz. Maalesef İvan şehre girer ve lâkabıyla mütenasip bir katliam yapar (1552). Tam 418 camiyi yıktırır, taşları sütunları Moskova’ya taşıtıp kiliseler kurar.
Bir sonraki hedefi Hacı-Tarhan (Astar-Han) olur. Yine yıkım, yine katliam. İdil boyu kanla yıkanır adeta. Ardından Sibir ülkesine uzanır, Çuvaş Türklerini kıra kıra Kamçatka’ya dayanırlar. Osmanlı imdada koşamaz, çünkü İran gibi bir belâ vardır başında.

Çarlara kan gerek

İNME İNDİREN KALE
Asitane Patrona Halil isyanı ile karışınca (1730) Ruslar Özi’yi kuşatırlar. Bire 15 gibi orantısız bir güç vardır ama kale dayanır aylarca. Mareşal Muniçki ele geçirince güzelim beldeyi yağmalatır. Ertesi sabah soluk alan tek canlı kalmaz. Abdülhamid Han 30 bin şehidi duyunca kahrolur, ruhunu teslim eder oracıkta.
Kasım1853, barış dönemidir güya. Sisli bir Cuma halk namazdayken Rus Donanması Sinop’u basar. Amiral Nahimov fırkateynlerimizi korvetlerimizi tahriple kalmaz, denize dökülen bahriyelileri de hunharca öldürtür ve şehri yakar.
Aralık 1880, General Dmitrievich Skobelev Gök-Tepe’yi işgal eder. 50 bin soydaşımız çöllere savrulur. Rus süvarileri takip eder, sürek avına çıkarlar adeta. Yengi Şeher’de 40 bin mümin şehit düşer ayrıca.
Kremlin, Türk öldürmeyi vazife edinmiştir, bunu ya bizzat kendi yapar, ya da Sırp, Bulgar, Rum, Ermeni çetelerini sürer sahaya.
Ardından Kafkaslara yönelir kan dökerler oba oba. Güç onlardadır ama Gimrili Muhammed, Hamzat Bey ve Şeyh Şamil destan yazar.
93 Harbinde çok çile çekilir, nicesi topraklarını terk eder, göçer Anadolu’ya. Balkan savaşlarına savaş denemez, silahlı çeteler ev basar, sivil kırar. Justin McCarthy’e göre 5 milyon Müslüman öldürülmüştür, 5 milyon nüfusu olan devlet azdır o yıllarda.
Çar orduları 1916’da Kars, Ardahan, Erzurum ve Erzincan’ı ele geçirir. Ermeni zulmü o kadar iğrençtir ki Rusların bile canını sıkar. Oltu’dan Şarur’a, Van’dan Nahcivan’a sıra sıra katliam.
Gözlerini kan bürümüştür, Türk, Kürt, kadın, çocuk ayırmaz, uzuvları koparılmış cesetleri ortada bırakırlar.

Çarlara kan gerek

OLAŞ ORDA
Çarlar, Ortaasya Türkünü yıldırmak için her yolu dener, kuyuları zehirler, ekinleri yakar, zehirli gaz kullanırlar. Sadece Yedisu bölgesinde 54 bin ocak söner, 160 bin soydaş sürülür Sibirya’ya.
Monarşinin tükendiği yıllarda, Marksistler “artık gazete çıkarabilir, okul açabilir, hatta müstakil devlet kurabilirsiniz” derler. Bazı saflar da Bolşeviklere destek olurlar. Komünistler daha ırkçı çıkar, sömürü katlanarak artar. Sözde müsavat olacaktır Türkistan konseyine tek Türk alınmaz. Bizimkiler de bir araya gelir “özerk devlet” kurar, Orenburg’da “Alaş Orda Cumhuriyeti”ni duyururlar dünyaya (13 Aralık 1917). O gün Mevlid kandilidir, 70 bin kardeşimiz Taşkent’te buluşur... Tekbirler, salavatlar... Ruslar şenlikten başka maksadı olmayan kalabalığı topa tutar. Caddeler mezbahaya döner bir anda.
Ermeniler de Hokand’a saldırır, yağma yaparlar. Sadece o gün 10 bin Müslüman şehit düşer. Gördükleri karşısında Avusturyalı Fritz Willfort’un kanı donar.
Taşnaklar yağmacılığı sever dükkanı tezgâhı kapatan köy basmaya çıkar. Margilan’da 7 bin, Andican’da 6 bin, Kışlak’da 4.500, Namangan’da 2 bin mümini kırarlar.
Bütün bunlara rağmen dikiş tutturamayan Lenin, azılı katil Frunze’yi bölgeye yollar. General “Türklerle niye savaşıyoruz ki” der, “getirelim marksist Tatarları birbirlerini kırsınlar!”
Ve Canışev’i sardırır, Madamın Bek’in başına.

Çarlara kan gerek

100 VAGON ALTIN
Frunze hava bombardımanı ile yakıp yıkarak Buhara’ya girer. Hanlık hazinesindeki Harezmilerden, Timuroğullarından, Şeybanilerden kalma nadide parçaları, Moskova’ya yollar. Tam yüz vagon altın ve mücevher. SSCB 1930’lara kadar bu parayla ayakta kalır. Göz alıcı projelere imza atar.  
1916 Kırgız Katliamı. Aynı yıl kanla bastırılan Ürkün ayaklanması. Halk Tanrı Dağlarına yönelir. Önde buzullar, arkada uğrular. 400 bin soydaşımız kalır sarp yamaçlarda.
Ardından Ata-Beyit katliamı, ki Cengiz Aytmatov’un babası da vardır aralarında.
Rusya Kazakistan Türklerini hem silahla kırar, hem de yaptığı nükleer denemelerle zehir saçar. Nehirleri bitirtecek kadar pamuk ektirtir, güzelim Aral’ı kuruturlar.
Kırım ve Karaçay Türklerinden Avrupa’ya sığınanlar olur. Almanya savaşı kaybedince İngilizler alayını toplar, teslim eder kızıllara. Komünistler hudutta karşılar dizerler kurşuna.
İngiliz böyle olacağını bilmez mi? Al Rusu vur Britanyalıya.  
Hangi birini anlatacaksın? Hayvan vagonlarına tıkılıp Asya steplerine sürülen Kırımlıları mı, Ahıskalıları mı? Yoksa 13 yılda nüfusu bitme noktasına gelen Kabartay Balkarları mı? Afganistan ve Çeçenistan’a girmiyorum sayfa yetmez yoksa.
Ve Azerbaycan. 20 Yanvar. Ilımlı diye tanınan Gorbaçov tam 30 yıl evvel, böylesi bir Ocak gecesi Azatlık Meydanında toplanan kalabalığın üstüne tankları salar. Ardından 366 Motorize alayı Karabağ’da Türk kırmaya başlar. Sadece Hocalı’da 1330 cinayet, 150 kayıp, 1275 tutuklama.  N’olur bir merak edip okuyun. Gazetelerin mürekkebi kurumadı daha.
Şüphesiz bunu tasvip etmeyen Ermeniler de vardır. Niye meydanlara çıkıp “Hepimiz Türküz” diye bağırmazlar acaba?

Çarlara kan gerek

MÜSLÜMAN SAHİPSİZ
Hama, Humus, Halep ve İdlip’te de vurulan Türkmenlerdir. Putin, Rejim ve İran’la el ele verir, Suriye’de 4718 mektep, 1916 cami, 314 tarihi eseri yok ederler.
Bilhassa pazar yerlerini, hastaneleri, çeşme başlarını vurur, çocuk ve kadın öldürüp teröristlerle savaşıyoruz derler.
1 milyon şehit ve 11 milyon mülteci. Umursamıyorlar ama.  İnsan düşünür, eğer böyle bir şey benim başıma gelecek olsa...
20. yüzyılda dünyada 170 milyon insan katledilmiş bunun 110 milyonu Komünistlerin işi. Lenin 4 milyon infaza imza atmış, Stalin ise 42,6 milyona.
Diğer şefleri ve Çini de sayarsanız “kızıllar Türklerin yarısını kırdı” denilebilir rahatlıkla.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.