Darbeler, Medya ve Malatya...

A -
A +
15 Temmuz gecesi, Ankara ve İstanbul'la birlikte, darbecilerin en hareketli olduğu şehirlerden biri de Malatya idi. Malatya halkı o gece hainlere karşı direnişte gerçekten destan yazdı... Hafta sonunu doğduğumuz topraklarda, Malatya'da geçirdik... Malatya Gazeteciler ve Televizyoncular Cemiyetinin düzenlediği; "Darbeler, Medya ve Malatya" Sempozyumuna, konuşmacı olarak değerli meslektaşım ve sevgili hemşehrim Vahap Munyar ile birlikte davetliydik. Malatya Protokolünün ve hemşehrilerimizin çok büyük rağbet gösterdiği sempozyumda, önemli konuşmalar yapıldı. AK Parti Genelbaşkan Yardımcısı ve Malatya Miletvekili Sayın Öznur Çalık, Malatya Valisi Sayın Mustafa Toprak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ahmet Çakır o gece şehirde yaşanan olaylar hakkında; bir kısmı kamuoyuna hiç yansımamış hayli detaylı bilgiler verdiler. 15 Temmuz gecesi büyük bir dirayet ve liderlik göstermiş olan Sayın Vali'nin, Türkiye'nin en büyük askerî güç merkezlerinden biri olan Malatya'daki 2. Ordu Karargâhında ve diğer kışlalarda cereyan eden çok kritik gelişmeler ile bu durum karşısında derhâl yekvücut olup ihanet kalkışmasına karşı dimdik duran Malatya halkının ortaya koyduğu vatanseverlik, fedakârlık ve hassasiyete dair paylaştığı bilgiler hakikaten tarihî öneme sahipti... Terörle mücadele yanında, Suriye'deki iç savaşla birlikte sınırlarımıza yönelen büyük güvenlik tehdidini bertaraf etme noktasında görevli olan 2. Ordu'nun görev alanında temerküz eden büyük askerî güç, Malatya'yı farklı bir konuma taşımış durumda. F-4 bombardıman uçakları, insanlı ve insansız hava araçları, bunlara ilaveten Bandırmadaki askerî üste devam eden onarım ve inşa çalışmaları sebebiyle, iki filo F-16 uçağının da Malatya Erhaç Üssüne konuşlandırılmış olması sebebiyle, hem kara hem hava gücü bakımından en yüksek kapasiteli silahlı kuvvet hüviyetini haizdi... Başlangıçta o dönemde görevde olan ve hâlen tutuklu bulunan Ordu Komutanı Adem Huduti ile Kurmay Başkanı ve diğer generaller, suret-i haktan görünerek; karargâhta durumun normal olduğu ve endişe edilecek bir şey bulunmadığı hususunda, Valilik ve diğer ilgili yerlere yanıltıcı bilgi vermiş. Ancak ilerleyen saatlerde aksi yönde gelişme emareleri belirince, Malatya halkı hiçbir parti ayırımı ve deolojik farklılık gözetmeksizin, Sayın Vali'nin liderlik ve koordinatörlüğünde kışlaların etrafını çevirmiş. Büyükşehir Belediyesinin bütün büyük araçları da Başkan Ahmet Çakır'ın direktifiyle en kısa sürede kışlaların etrafını ve bunun yanında havaalanındaki pisti uçuşa kapatacak şekilde yerleştirilmiş. Böylece darbecilere harekât alanı ve imkânı bırakılmamış... Bahse konu sempozyumda biz de, en son örneğini 15 Temmuz'da yaşadığımız darbe, muhtıra ve her türlü askerî müdahalelerin başlangıcı olan 1876'daki, Sultan Abdülaziz Han'ın devrilmesi ve katledilmesi hadisesi ile başlayarak, bugüne kadar yaşanan ihanetleri özetlemeye çalıştık. 1909'da Sultan Abdülhamid Han'ın tahttan indirilmesi ve Yıldız Sarayının talan edilmesi, 1952'de Mısır'da General Necip ve Albay Nasır'ın başını çektiği darbe, iki yıl sonra bunu örnek alarak ülkemizde kurulan ve 1960'ta benzer bir darbeyi yapan 27 Mayıs Cuntası... 1958'de Irak'ta General Kasım'ın yaptığı çok kanlı darbe... 12 Mart 1971 Muhtırası ile sonuçlanan süreçteki gizli ve açık cuntalar, 12 Eylül Darbesi, 28 Şubat 1997'deki "Postmodern Darbe..." ve 2007 yılında cumhurbaşkanlığı seçimini kilitleyen e-muhtıra... Nihayet 15 Temmuz ihanet kalkışması... Bütün bunların memleketimizin siyasi, iktisadî ve içtimaî yapısı üzerinde yaptığı tahribat... Bunları özetle dile getirmeye ve bunun yanında kritik zamanlarda yerli ve yabancı medyanın takındığı tutum ve tavırları analiz etmeye çalıştık. Malatya'da yayın yapan beş tane mahalli televizyon sempozyumu canlı olarak verdi. Umarım kıymetli hemşehrilerimiz istifade etmiştir. Bu vesile ile konukseverliğin en muhteşem örneğini sergileyen Malatya Gazeteciler ve Televizyoncular Cemiyeti'nin başta Başkan Kemal Deniz olmak üzere bütün yönetim kurulu üyelerine, Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza, gösterdikleri ilgi, alaka ve misafirperverlik için ayrı ayrı en kalbî şükranlarımı sunuyorum. ..... NOT: Sağlıkta bir dünya markası hâline gelmiş olan Turgut Özal Tıp Merkezi ve İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay'ın bu muhteşem eğitim kurumumuza dair anlattığı yeni çalışma ve hedeflerini ayrı bir yazıda sunacağım.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.