Nükleer çanta ve Trump!..

A -
A +
ABD Kongre binası işgal altındayken, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Başkan Donald Trump’ın yeni çılgınlıklarına karşı endişesini şöyle dışa vurmuştu: Nükleer çanta ve füze kodları nerede?
 
 
Mesele yalnızca Donald Trump değil, anladınız herhâlde... Ama yeni bir çılgınlık yapması için daha dokuz günlük süresi de var. Ta başından beri didişme içinde olduğu Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Trump’ı azlettirmek için daha önce sonuç vermeyen teşebbüsünü yenilemekte kararlı… Trump’ın kaybettiği başkanlık koltuğunu devretmemek için her yola başvuracağı, savaş çıkartmak dâhil her türlü çılgınlığı yapabileceği ihtimali Demokratları karşı hamlelere zorluyor. ABD tarihinde görülmemiş olaylara imza atan “Sarı Kovboy”, netice alabileceğinden emin olsa, hiç kimsenin beklemediği hamlelere kalkışabilir… Mesela İran’a savaş açmak! Meclis binasını işgal ettirerek çılgınlığını ispatladı da! Fakat aynı Trump tehlikeyi görünce çok çabuk tornistan yapma becerisine de sahip. Geçen çarşamba günü taraftarlarını, “Siz çok özel ve kıymetlisiniz” diye Kongre baskını için gaza getirirken, ertesi gün amiyane tabiriyle, onları hemen satıveriyordu!.. “Siz bizi temsil etmiyorsunuz, bu yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz…” diyordu. Oysa hesap vermesi gerekenlerin en başında kendisi geliyordu. İşte ne yapacağı belli olmayan ikiyüzlü Trump tam da bu! Bu yüzden, onun hâlâ ABD Başkanı olarak görevde olması korkutuyor. Dokuz günlük süresi kalmış olsa da tehlike büyük. ABD’nin hayat sigortası mahiyetindeki, nükleer kodları taşıyan çanta hâlâ onun kontrolünde!.. Bayan Pelosi bunun için endişeli. Siyaseten de son demlerinde 'Sarı Kovboy’a ağır bir darbe vurmak istiyor.
Düşünün sadece dokuz günü kalmış ve koltuğu devredeceğini de beyan etmiş olan Trump istifaya zorlanıyor. Azledilmekle tehdit ediliyor. Her iki durum da yeterince aşağılayıcı… Seçilen yeni Başkan Joe Biden, bir an evvel ondan kurtulmak için sükûnet çağrısı yapıyor. Yeter ki gitsin! Ama demokratların pek çoğu onun gibi düşünmüyor. Bunca skandala imza atan Trump’a, başkalarına da ibret olacak bir ders vermek istiyorlar. Ki, Trump hâlâ pes etmiyor. Ömrü vefa etse ve şartlar elverse 2024’te tekrar sahne almak için çalışacağa benziyor… Lakin bu kısa zaman içinde, demokratlar pek bir şey yapamayacak. En fazla Trump’ın azledilmesi için Kongre alt kanadından bir kararı oylayıp geçirebilirler. Bu da sembolik olarak aslında çok şey ifade eder. Trump’ın kariyerinde bir kara leke ve bundan sonra aleyhine açılacak soruşturmalar bakımından da bir argüman olacak… Sonuç itibarıyla Trump’ın başkanlık dönemi ülkesi için bir devri şeamet olarak anılacak. Dünya barışı açısından da kapkara bir sayfa olacağı şüphesiz!..
Gelgelelim mesele sadece Trump ve onun başkanlık dönemi değil… ABD’nin daha derin ve yakıcı problemleri var. Bu problemleri çözme kabiliyeti de gitgide azalıyor. Tam otuz yıl önce, yani Sovyetler Birliği’nin dağılmakta olduğu 1991’de ABD, dünyanın rakipsiz süper gücü idi. Bu fırsatı azami derecede kullanmak için emperyalist politikaların her çeşidini sahneye koydu. Velakin rakipsiz kalmanın verdiği fütursuzlukla yürüttüğü vahşi politikalar, dünyanın geri kalan kısmını çok hızlı şekilde alarma geçirdi… 2001’den sonra şartlar hızla değişti… Toparlanmaya başlayan Rusya, eski hesapları bir bir kapatmaya başladı. Çin ise çok daha güçlü şekilde sahne aldı ve Amerika’yı kalıcı biçimde sıkıştırmaya başladı. Böylece “ABD’nin yeni yüzyılı” diye lanse edilen devir, çok kısa sürdü ve önlenemeyen iniş başladı. Evet, ABD bugün hegemonik güç olmaktan çıktığını kendi kendine kabullense de, yeni dünya düzeninde ilk söz sahibi olma konumunu bırakmak istemiyor… Bunun için elindeki bütün imkânları sonuna kadar kullanacak şüphesiz. Fakat nasıl bir netice alacağı belli değil. ABD’nin içerdeki büyük meseleleri aslında en büyük zaafı. Geçmişte örnekleri çokça görüldüğü üzere, siyahi bir vatandaşın polis kurşunuyla ölmesi, ülkeyi fena hâlde karıştırmaya yeterli oluyor…
Joe Biden’ın ülke içinde ayrışma ve gerilimi düşürmek için, şimdiye kadar görülmemiş nispette azınlık gruplarından bakan ve üst düzey yönetici tayin etmesi, sükûneti teminde ne kadar işe yarayacak? Unutmayalım, Obama Dönemi siyahilerin en fazla öldürüldüğü zaman aralığıdır!.. Bir tarafta siyahi kitlenin problemleri, tencerenin kapağını patlatmak üzere iken, diğer tarafta her türlü çılgınlık için alesta bekleyen Evanjelikler… Kongre binasını işgal eden ‘Beyazlar’, bir dahaki sefere Beyaz Saray’a yönelirse neler olur? Trump’ın darbe teşebbüsüne karşı deklarasyon yayınlayan eski savunma bakanlarının bir çözüm formülü var mı acaba? Yahut Biden’in böyle bir hamleyi önlemeye dönük ne gibi planları var? İşinin kolay olmadığını o da biliyor. Ayrıca yaşı da hayli ilerlemiş durumda…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.