Ali Koç’a sorulması unutulan asıl sorular!

A -
A +

Pazar günü saat 15.30’dan itibaren zorunlu olarak ekrana kilitlendim. Öyle ya Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, söylenene göre çok önemli bir basın toplantısı düzenleyecekti. Ve de bu toplantıya katılacak basın mensuplarının sorularını yanıtlayacaktı. Of ki of!
Ve resmen dağ fare doğurdu. Ali Koç, La Fontaine’i bile mezarında hoplatacak masallar anlattı. Bu toplantının asıl amacının, yapılan açıklamalar ve sözüm ona, sorulara verilen cevapların temelinin neye dayandığı da ortaya çıktı. Ne mi idi? Yarın kaybedilecek yeni bir şampiyonluğun özellikle ismi büyüğe çıkmış rakiplere şimdiden fatura edilişi idi.
Bu toplantıya katılan meslektaşlarım sakın alınmasınlar! Ali Bey’e değil de onlara sormak istiyorum önce; Sizi acaba hangi cevaplar tatmin etti ki? Sen olsan ne sorardın derseniz, onu da cevaplayayım.
Birinci önemli soru: Fenerbahçe’nin 113 yıllık tarihinde acaba hangi başkan ve yönetimi, üyelerinden açık ve net biçimde “Ne olur, en az 500 lira para gönderin” diye bir istekte bulunmuştur? Bugünkü stadın tapusu, yanılmıyorsam 1965-66’da, devlete 27.500 lira gibi bir ücretle olağanüstü kongre kararı ile satılmıştır. Çünkü kulüp o süreçte elektrik ve su parasını bile ödeyemez duruma düşmüştü. Sadece 3 aleyhte oyla, yani oy birliği ile stadın satılma kararı çıkmıştı. Yerine de o eski ucube stat devlet tarafından 14 yılda yapılabilmişti.
İkinci önemli soru: Sayın Ali Koç, 3 Temmuz 2011 gelişmesinden neredeyse hemen sonra neden acaba yönetime girmemiş ve altı sene dışarıda kalmayı yeğlemiştir? Oysa aynı Koç, 3 Temmuz’dan hemen çok kısa bir süre sonra Federasyon’daki toplantıda kulübü temsil etmiş ve çıkarken kapıda medyaya şunu söylemiştir: Madem öyle o zaman bize küme düşürsünler...
Öyle ya, taraftar bile sokaklara dökülüp savaş verirken, acaba Ali Bey ne yapıyordu? Evet, Aziz Yıldırım’la altı sene birlikte çalıştıktan sonra, hele hele bu kadar hassas bir süreçte, neden başkanlığa soyunmayı uygun görmemiştir? Yoksa birileri “Sakın haaa...” diye mâni mi olmuştur?
Devam edelim mi? Borç batağında olduklarını, hem de rakamlarla ifade eden Koç, altı sene Yıldırım’ın yönetiminde, hem de asbaşkanken, hiçbir şeyin farkına varamamış mıydı? Ülkenin en büyük holdinginin neredeyse sahibi olarak... Kendisine Trabzonspor beraberliğinden sonra basın toplantısında sorulan soruyu 10 sene tekrarladım ama hâlâ cevap veremedi. Ne mi? Güiza’nın transferi... Öyle ya o dönemde başkan vekiliydiler. Ama haberleri ve bilgileri yokmuş... Vah ki vah!
Hey gidi La Fontaine hey! Ne masallar yazmıştın! Neredeyse bütün fabllarını da ezberlemiştim. Eee ne de olsa ders idi bizde...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.