Futbolsuz derbi

Son dönemlerde ‘büyük’ maçlarda futbola hep hasret kalıyoruz. Kadıköy’deki derbi de onlardan biriydi…

Kadıköy’deki tarihî rekabette hemen şunun altını çizmek gerekir, futbol bekleyenler bir kere daha hayal kırıklığı yaşadılar. Bence ana sebebi; G.Saray’ın bana göre maçı 7,5 kişiyle oynamasıydı. Bu G.Saray aleyhine bir durumdu kötü futbolda. Bunlar kimlerdi peki; tabii ki kurgudaki büyük hata yüzünden Onyekuru, Arda ve maçta olduğunu 30’da taç atarken gördüğüm Belhanda idi. Emre Kılınç da o minnacık vücuduyla girdiği hiçbir ikili mücadeleyi kazanamadı.
F.Bahçe’ye gelince; arka dörtlü ve kaleci Altay yine vasatın altına inmeyen iyi de mücadele veren elemanlardı. Orta alanda büyük umutlarla transfer edilen Mert Hakan 10 üzerinden 2-3 bile alabilecek bir yaklaşımda bulunamadı. Sosa da o bildiğimiz Sosa rüzgârını hiç estiremedi. Ozan çok da alışık olmadığı yerdeki görevinde sadece didindi diyebiliriz.
F.Bahçe’nin ön tarafı Osayi hariç değişiklikler de dâhil bildiğimiz meğerki rastgele golüne endeksli bir oyun sergiledi.
Bu arada çok önemli bir saptamam oldu; maçın 70’inci dakikasından sonraydı yanılmıyorsam, Erol Bulut’un elinde yine bir pusula gördüm. Acaba kimden gelmişti, ne gibi talimatlar içeriyordu. Düşünebiliyor musunuz F.Bahçe’nin hâlini? Teknik direktörünün nasıl bir işle meşgul olduğunu daha evvel gazetemde de şüphelerle yazmıştım.
G.Saray’ın yeni uç oyuncusu Mustafa iki tipik santrfor kafasını gole çeviremedi ama bir arsa çalımıyla plaseyi dokundurup yine de golünü attı. Bu arada F.Bahçe’nin iptal edilen Ozan Tufan golünde VAR’ın görüntülerini de dikkate alarak sadece bir kolun ofsayt olduğunu tespit ettim ben. Ama siz değerli okurlar ne düşündünüz bilemiyorum.
Bu maçın renkli oyuncusu diye tahmin ettiğim ve de beklediğim Onyekuru. Fatih Hoca’nın yanlış tercihiyle bir yarım saatini boşa harcayınca psikolojik olarak çökerek devam etti. F.Bahçe’de ise sakatlıkları yüzünden ne Pelkas vardı ne de Gustavo. Yerlerine oynatılan oyuncularda da bir hayat göremedik.

MAÇIN ADAMI: MUSLERA