ABD adına vekalet savaşı

A -
A +
Trump iktidarı Orta Doğu’da DEAŞ ile mücadele yalanı ve maskesiyle Türkiye’ye karşı PKK ve onun Suriye’deki kolu olan PYD-YPG’yi kullanarak bir savaş açmanın hazırlık safhasındadır. Güneydoğu Anadolu’da yüze yakın mağarada ele geçirilen silahlar PYD’ye verilen silahlarla aynı seri numarasına sahiptir. Önce 100 tır sonra 75 tır dolusu silah aslında PKK içindir. Rakka bahanedir. NATO üyesi olan ABD aynı ittifakın üyesi Türkiye’nin düşmanıdır. Biz masada söylenen yaldızlı sözlere değil sahadaki faaliyetlere bakarız. PKK’yı kuran ve 90’lı yıllarda dağılmak üzere iken yeniden para, silah ve siyasi destek ile himaye eden ABD’dir. Kandil bile bunu defalarca itiraf etmiştir. Yalnız ABD değil başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği ülkeleri de PKK’nın safındadır. Silah başta olmak üzere her türlü desteği yapmaktadırlar.
ABD’nin düşmanlığı yeni değildir. İlk Türkiye’de seçimle işbaşına gelen Demokrat Parti iktidarına yapılan darbenin üst aklı olmasıyla başlar. 27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980, 28 Şubat, Taksim Gezi olayları, 17-25 Aralık yargıya darbe teşebbüsü ve 15 Temmuz darbe kalkışmasının arkasında hep ABD vardır. Tanzimat’tan AK Parti iktidarına kadar ABD ve AB’nin arka bahçesi ve uysal bir sözde müttefiki idik. Onlar ne derse evet dedik. Seyyid Kamran İnan’ın “Evet Diyebilen Türkiye” adlı kitabında vesikalarla bunu ispat eder. İlk “Hayır”ı Erdoğan söylemiştir. İşte bu yüzden asıl hedef Erdoğan’dır. ABD’ye göre Erdoğan suçludur. İngilizler Lozan Antlaşmasıyla Türkleri sınırlarına hapsetmiş ve "Yurtta sulh cihanda sulh" propagandasıyla elini kolunu bağlamıştır. Ama Erdoğan sonrası Türkiye’nin, Somali, Katar, Sudan’da askerî üsleri, Irak ve Suriye’de askerleri var. ABD, AB ekonomisi çökerken Türkiye mega projelerle ekonomide gelişiyor. Batı'nın pazarı idik şimdi bütün dünyayı pazar hâline getirdik. Sadece Afrika ile ihracat son 15 yılda yüzde 400 arttı. Ve Batı kültür potasında uyutulan Türk halkı giderek millî ve manevi değerlerine sahip çıkıyor.
PKK ile 30 yıldır Türkiye’yi dizleri üzerine çökertmek istediler. PKK’nın verdiği zarar en az 400 milyar dolardır. Akkuyu Nükleer Santrali'nin maliyeti 22 milyar dolardır. ABD, AB, Almanya ve onların uşakları 20 tane nükleer santral yapacak kadar paramızı terörü önlemek adına harcatmışlar. PKK’nın şehit ettiklerinin sadece 1 tanesinin değeri yanında 400 milyar dolar toz zerresi dahi olmaz. 15 Ağustos 1984’ten bu yana 33 yılda 100 bin terör saldırısı oldu. 9 bin güvenlik görevlisi şehit oldu. Beşikteki bebeler dâhil 7500 sivil hayatını kaybetti. 2017’nin Mayıs ayına kadar 10 bin 772 terörist etkisiz hâle getirildi.
ABD ve İsrail’in lügatinde barış yoktur. Kış turizminde kar ne ise ABD ve İsrail için de savaş odur. ABD ekonomisi silah sanayine dayanır. Savaşlar sona ererse ABD ekonomisi çöker. İsrail ise zorla Filistin’e yerleşti ve genişledi. Barış ise İsrail meclisinin kapısında yazılı olan “İsrail’in sınırları Nil’den Fırat’a kadardır” nihai hedefinden vazgeçmek demektir. Bu ise İsrail’in olmazsa olmaz özelliğidir. Her şeyden önce ABD’nin çekirdek yapısını bilmek gerekir. İstisnalar hariç ABD Başkanları beyaz, Protestan, Anglo-Sakson kökenli, son derece zengin ve Yahudi lobisi desteklidir. Yahudi asırlardır hedeflerinde aracı olarak kullanır. Asırlardır İngiltere’yi kullandı. Ve İkinci Dünya Savaşından sonra ise ABD Yahudi’nin (İsrail'in) sömürgesi oldu. ABD Başkanları ise İsrail’in sömürge valileridir.
ABD İngilizlerin usulünü kullanmaktadır. Kendisi savaşmaz, başkalarını savaştırır. Bu aynı zamanda Yahudi taktiğidir. Çok defa azınlıkları bağımsızlık yalanı ile kullanır. Şu anda PYD’yi kullandığı gibi. Peki neden Rakka? Rakka civarında doğalgaz rezervleri vardır. Buraya YPG’yi yerleştirecek. Filistin’de olduğu gibi Yahudi ve Hıristiyan güçlerle bölgede ikinci İsrail’i kuracak. İkinci Dünya Savaşından sonra ABD iktidarını bazı dinî görüşlü tarikat ve kuruluşlar yönlendirir.
Amerika’yı “Puriten”ler kurdu. Bunlar, Anglikan kilisesinin ılımlı Lütercilik yerine Kalvinci yaklaşımını benimseyenlerdir. Kabul ettikleri inançta Anglikan ve Katolik kilise kalıntılarını terk ettiler. İrili-ufaklı mezhepler kurdular. En önemlisi “Presbyterian” mezhebi idi. İngiliz Kraliçesi Marie Tudor Katolikliğe dönmeyen 300 Protestan’ı odun yığınları üzerinde diri diri yaktı. İnançları sebebiyle baskı gören Puritenler önce Hollanda’ya sonra da Amerika’ya göç ettiler. Calvin modern kapitalizmin kurucusudur. Calvin’e göre devlet kiliseye müdahale edemez.
Amerika’ya göç eden Anglo-Sakson, İskoçya ve Hollandalılardan 35 dindar kişi 21 Kasım 1620’de ABD’nin temelini attı. 1863 yılında Abraham Lincoln "Şükran Günü" olarak bu günü kutlamaya başladı. Abraham Lincoln Türkiye’nin Ege sahillerinden Amerika kıtasına giden Meluncanlar’dandır. ABD’yi kuran Protestanlar Mesih’in (İsa aleyhisselamın) dünyaya gelişini Orta Doğu’daki “Armagedon” büyük savaşı ile geleceğine ve bu gelişi çabuklaştırmak için savaşın çıkması için çalışırlar. Bu ahmaklar, akılsızlar Allahü tealanın iradesine tesir edecekleri sapık inanca sahiptir. ABD’deki siyasi yapılanmanın bu yönde teşkilatlanmasını savunan Evanjelik hareket bu düşüncenin ürünüdür. Anabaptist, Presbiteryen, Ku-klux- klanı kuran Metodist ve Neo-Conlar aynı görüşte ve Nil’den Fırat’a büyük Yahudi devleti ile Mesih’in geleceğine inanırlar. İşte ABD bu maksatla Orta Doğu’dadır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.