PKK medyasının algı operasyonu

A -
A +
Propaganda araçlarını iyi kullanan PKK yandaşları hem yerli hem de yabancı medya aracılığı ile müthiş bir algı operasyonuna başladılar. PKK ve yandaşlarının 3 yıldır yaptıkları her türlü şımarıklığa-edepsizliklere göz yumarak çözüm sürecini ısrarla ve sabırla sürdüren Türkiye'yi durup dururken çatışmazlık halini sona erdirmekle, hiçbir sebep yokken PKK'ya karşı savaş açmakla suçluyorlar. Özellikle paralel ve PKK medyası ile bunların yazar-çizer takımı PKK'nın 6-8 Ekim Kobani olayları ile birlikte başlattığı ve sonra 2 polisi evinde şehit ederek sürdürdüğü, bugün ise kudurmuş köpek gibi her yere saldırmaya devam ettiği kanlı eylemlerine hiçbir eleştiri getirmeden, tüm günahı devletin ve hükümetin sırtına yıkarak barış çağrısı yapıyorlar. Utanmadan, sıkılmadan kendi ülkelerine, meşru devletlerini PKK terör örgütü ile eşit taraflar olarak görüyorlar. PKK'yı ve onun siyasi uzantısı olan HDP'yi parlatıp devlete saldırıyorlar. Şehitleri görmezlikten geliyorlar. 6-8 Ekim'de iki gecede KCK-PKK yandaşlarınca katledilen 50 Kürt vatandaşımızı hatırlamıyorlar, şehitlerimizi sahiplenmiyorlar ama "Demirtaş'a sahip çıkacağız" diyorlar. "Kandil yakınlarında köy bombalandı-TSK sivilleri vuruyor" yalanlarını yaymaya, dış medyaya servis etmeye çalışıyorlar.

Kandil'e, PKK'ya, çatışmazlık ortamını bitiren-"Çözüm süreci bitti" diyen terör baronlarına tepki göstereceklerine Cumhurbaşkanına-hükümete-devlete tepki gösteriyorlar. Sözde aydınlar kendisine meşru müdafaa dışında bir yol bırakılmayan, otoritesi sarsılan devlete tepki göstereceklerine birazcık namuslu olup PKK'ya ve Kandil'e tepki göstersinler.

Ailesinin gözü önünde bir binbaşıyı katleden, uykudaki savunmasız iki polisi ensesinden vuran, ailesiyle telefonla görüşen her şeyden habersiz bir uzman çavuşu tarayan şerefsizlerin hiçbir suçu yok, devlet durup dururken bombaladı şer yuvalarını öyle mi?

HDP Eş Genel Başkanının samimiyetten uzak laf olsun diye yaptığı cılız çağrılara kimse laf etmiyor.

Barzani kadar olamadınız! Kendi ülkesinin-kendi milletinin çıkarları için terör örgütü PKK'ya "Varlığınız milletime-ülkeme zarar veriyor. Defolup gidin" çağrısını yapıyor. Barzani kadar kendi ülkemizi-kendi milletimizi düşünemiyor-savunamıyorsunuz.
Biz bu filmi daha önce seyrettik. Hemen başladılar algı operasyonuna. Daha bir hafta önce biz sırtımızı PYD'ye, dağlara dayıyoruz diyenlerin, Suruç katliamının ardından toplumu sükunete çağırması beklenirken "Kürtler kendilerini koruyacak tedbirleri alsın" açıklamasında bulunanların devlet harekete geçince bu açıklamaları unutup "Her iki taraf da tetikten parmaklarını çeksin" demeleri tam bir ikiyüzlülüktür. "PKK vursun-kırsın-kamu otoritesini darmadağın etsin devlet de seyretsin" öyle mi?

Yakında Diyarbakır'da barış çadırları kurarlar. O çadırlardan molotoflar da çıksa adı barış çadırıdır. Orada sahte barış gösterileri-dünyanın dikkatini çekecek "ölüm oruçları"nı organize ederler. Yabancı parlamenterleri çağırıp Türkiye'yi şikayet ederler. Operasyonlara engel olmak için canlı kalkanlar oluştururlar. Sivilleri katledip askerin-polisin-özel timin üstüne atarlar. Devletin PKK'ya hak ettiği cevabı vermesini engellemek için her yola başvururlar. "Ölüm oruçları"-işgaller-canlı kalkanlar. Avrupa parlamentosunu işgalden tutun da sivilleri rehin almaya kadar her yöntemi denerler. Geçmiş yıllarda ne yaptıklarına bir bakın anlarsınız ne demek istediğimi.

Terörle mücadelede görevli devlet kurumları bu algı operasyonlarına karşı her türlü tedbiri almalıdır. Kara propagandaya, yanlış algılar oluşturacak bilgi kirliliğine dezenformasyona engel olunmalıdır. Güvenlik bürokrasisi terörle mücadelenin propaganda-iletişim-bilgilendirme boyutlarını ihmal etmemelidir. Devlet terör örgütü gibi davranamaz. Devlet bu mücadelede hukukun dışına çıkmamalı, terör örgütü ile halk ayrılmalıdır. Herhalde devletin bundan sonraki muhtemel tüm gelişmelere karşı atacağı adımlar-alacağı tedbirler bellidir. Değilse de her varsayım üzerinde çalışmalı ve hal tarzları geliştirilmelidir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.