Trump’ın Suriye politikası

A -
A +

ABD Başkanı Trump’ın İran-Irak ve Suriye’de izleyeceği politika bölgenin en önemli aktör ülkesi olan Türkiye’yi her alanda etkileyecektir. Obama döneminde ABD, birlikte yola çıktığı Türkiye’yi yarı yolda bıraktı. Yarı yolda bırakmakla yetinmedi, Suriye’de Türkiye için tehdit oluşturan terör örgütü YPG ile iş birliği yaptı. Onları kara gücü olarak kullandı. YPG’ye ABD’den aktarılan silah ve mühimmatı YPG ve PKK, Türkiye’ye karşı kullandı. Rusya’nın Suriye’ye tüm gücüyle gelip yerleşmesine başlangıçta seyirci kalan Obama yönetimi; hem muhaliflere gereken desteği esirgedi hem de Türkiye’nin ‘güvenli bölge’ teklifine sıcak bakmadı. Eğer ‘güvenli bölge’ teklifinin gereği yapılsa idi hem bu kadar mülteci olmayacak hem de daha az insan ölecekti. Suriye’nin bu hâle gelmesinde Obama’nın günahı büyük. Şimdi özellikle Suriye’de yeni Başkan’ın ne yapacağını herkes merak ediyor.

Obama’nın DEAŞ’la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk’un Trump döneminde de aynı göreve devam edecek olması ‘Suriye politikasında değişim olur mu?’ umudunu azaltıyor. Özel temsilcinin YPG merakı devam edecek mi? Bilmiyoruz. Ama eğer Türkiye birinci ağızdan Trump’a tıpkı Fırat Kalkanı operasyonunda olduğu gibi ABD’nin Suriye’de DEAŞ’la mücadelede YPG gibi bir terör örgütüne ihtiyacı olmadığı iyi anlatılırsa bu sorun çözülebilir. Artık iyice belli oldu ki, ABD, DEAŞ’a karşı kendi kara gücünü kullanmayacak. Eğer Türkiye Suriye’de DEAŞ’a karşı kullanılacak kara gücü için garanti verirse Trump yönetimi YPG ile iş tutmaktan vazgeçebilir. İşin en başında Türkiye bunu sağlasaydı belki de ABD-YPG yakınlaşması hiç olmayacaktı.
Suriye konusunda Trump’ın, Türkiye’nin yaklaşımlarına yakın olduğu açık. ABC kanalına verdiği mülakatta; milyonlarca Suriyeli mültecinin AB’ye alınmasının büyük bir hata olduğunu ifade ederek “Suriye’de kesinlikle güvenli bölgeler oluşturacağım” diyor. ABD Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığının Suriye’de ve komşu ülkelerde güvenli bölgeler oluşturulması için üç ay içinde taslak bir plan hazırlamaları ile ilgili bir Başkanlık Kararnamesi çıkaracağı konuşuluyor. Eğer bu gerçekleşirse Türkiye’nin tezi hayata geçmiş olacak. Bu adım, her alanda Türkiye’nin elini rahatlatacaktır. Türkiye gücünü ve imkânlarını PKK-YPG ve Irak’ın kuzeyindeki gelişmelere teksif edecektir.
El-Bab operasyonu hava şartları nedeniyle yavaşlatılmış durumda. Bahar aylarında hızlanır. PKK ile mücadelede iyi bir ivme yakalandı. Neredeyse ilçe-il ve bölge sorumlularının tamamı etkisiz hâle getirildi. Kandil ve Suriye’deki lider kadroları inlerinden çıkamıyorlar. Türkiye, Sincar ve Irak’ın kuzeyini yakından takip ediyor. Yeni Kandil’ler oluşmasına asla izin verilmeyecek. Silopi’de bu maksatla hazır bekleyen kuvvetler emir bekliyor.
Öte yandan FETÖ ile mücadelede ByLock soruşturmasında 17 milyon mesajın tamamı inceleniyor, mesaj içerikleri araştırılıyor. 215 bin ByLock kullanıcısından 184 bini deşifre edildi. Kalan 31 bin kullanıcının deşifre edilmesi için çalışmalar devam ediyor. Ayrıca, FETÖ’nün kullandığı başka programlar tespit edilmiş. O programlar da hızla çözülüyor. PKK-DHKP/C ve FETÖ’nün yakınlaştığı görülüyor. Kuzey Irak’taki FETÖ sorumlusunun periyodik olarak Kandil’e gidip geldiği tespit edildi. DEAŞ’ın Özbek-Uygur networku çözüldü. Türkiye’de Suriye ve Irak networku tespit edilmeye çalışılıyor. En tehlikeli DEAŞ üyeleri Iraklı. Türkiye’de 400-500 bin Iraklı var. Bu networku çözmek kolay iş değil.  Türkiye’nin bir an önce Suriye’deki ateşi söndürüp, enerjisini Irak’a, PKK ve FETÖ ile mücadeleye yönlendirmesi gerekiyor. Bu nedenle hem Astana ve Cenevre süreci hem de ABD yeni yönetiminin Suriye yaklaşımı önem kazanıyor.
İngiltere Başbakanı May, Trump’la yüz yüze görüşen ilk Başbakan olacak. O görüşmeden hemen sonra Türkiye’ye gelecek olması önemli. Trump’ın ekonomik milliyetçilik temeline dayalı politikalarında İngiltere ve İsrail’in etkileri olacak gibi görülüyor. Trump’ın bölgemiz ile ilgili kararlar alırken öncelikle İsrail ve İngiltere ile ortak hareket edeceği görülüyor. Türkiye-İsrail ilişkilerinin hızla iyileşmesi, Türkiye-ABD ilişkilerini pozitif anlamda etkileyecektir. 
Yeni dünya düzeni kurulurken biz ABD’nin yeni Başkanı’ndan tek şey bekliyoruz; o da FETÖ’nün etkisiz hâle getirilmesi ve elebaşının iadesi. Trump bize bunu sağlasın yeter. Şu anda Türkiye’nin hem içeride hem dışarıda en büyük ve en acil sorunu FETÖ tehlikesi. Bu sorunu çözdüğümüzde diğerlerini, yani PKK-YPG-DEAŞ-DHKP/C sorunlarını daha çabuk ve daha rahat çözeriz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.