Başbakan İzmirlilerden ne bekliyor?

A -
A +
Evvelsi gün Başbakan Binali Yıldırım’ın İzmir programını takip ettim. Sabah erken saatlerde uçak yolculuğu ile başlayan program gece bizlerle 24.00’te sonlandırdığı röportajla bitti. Bir günde üç ayrı yerde miting, akşam saatlerinde 1,5-2 saat süren TV programı ve nihayet yazılı medya ile mülakat. Gerçekten yoğun, yorucu ve yüksek performans gerektiren bir maraton. Ama Başbakan Yıldırım’ın maşallahı var. O, yoğun tempoya âdeta alışmış.
            ***
İzmir ve İzmirliler gerçekten çok şanslı. Bir günde birçok dev projenin temeli atıldı, birçok projenin açılışı yapıldı. Ve nihayet İzmir’e mega bir projenin de müjdesi verildi. Menemen-Aliağa ve Çandarlı Otoyolunun temeli atıldı. Bu yol Türkiye’nin en büyük limanlarından biri olan Çandarlı Limanı, Aliağa Sanayi Bölgesi ve Ege turizmi için önemli bir yatırım. Karabağlar semtinde 20-25 bin konuta ulaşacak olan ve ilk etabı 5 bin konutu kapsayan kentsel dönüşümün startı da verildi. Türkiye’nin su profesörü, gerçek barajlar kralı olarak kabul ettiğim Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Hoca’nın 101 dev eserinin açılışı da yapıldı. Tüm bunların üzerine Başbakan İzmirlilere sağlıktan ulaşıma kadar birçok alanda yeni yatırım müjdeleri verdi.  İzmir’e üç ayrı stat yapılıyor. Bu yatırımların çoğu 1-2 yıl içinde bitecek. Bir de İzmir için çok önemli bir mega projeyi ilan etti. Çiğli-Narlıdere arasında 12 km uzunluğunda hem araç hem de raylı sistem içeren bir tüp geçiş. Çevre yolu ile beraber 6-7 dakikada Çiğli’den Narlıdere’ye gidilecek. Bu, İzmir için bir rüya proje. İzmir’in Marmaray’ı ve Avrasya Tüneli 2 milyar dolara mal olacak. 4 yılda hizmete girecek. Şehir içi ulaşımı rahatlatacak müthiş bir imkân.
Belki henüz proje aşaması tamamlanmadığı için kamuoyuna duyurulmadı ama Sayın Başbakan’ın ilerleyen günlerde toplamı 5.5 milyar doları bulacak bilişim alanında iki dev yatırım projesi müjdesi daha var İzmir’e. Israr ettik ama detay vermedi...
            ***
Kısaca ifade etmek gerekirse İzmir ve İzmirlilerin başına talih kuşu konmuş. 2019 seçimlerine kadar da 2.5 yıl daha Sayın Yıldırım başbakan olarak yoluna devam edecek. Bu 2.5 yılda İzmir’in çehresi değişecek. Çünkü Sayın Başbakan’ın İzmir için müthiş hayalleri var. İzmirlilere düşen ise bu çabayı, emeği karşılıksız bırakmamak. Sevgili İzmirliler “marifet iltifata tabidir” diye bir söz vardır. Başbakan, İzmirlilerin milletvekili. 16 Nisan referandumunda İzmir ve İzmirliler Başbakan'ın yanında olduklarını göstermeli. İzmirlilerin 16 Nisan’da vereceği anlamlı bir destek İzmir’e hizmet için Başbakanı daha çok motive edecektir. İzmirlilere duyurulur. Başbakan’a 16 Nisan’da sahip çıkmalısınız. 16 Nisan’da onun yanında durmalısınız. Verdiğiniz destek Sayın Yıldırım’ı daha çok motive edecektir. Keza bu bir seçim değil. Siyasi görüşlerinizi bir kenara bırakıp Başbakan’a sahip çıkmalısınız. Başbakan Binali Yıldırım, “16 Nisan’da İzmirli hemşehrilerimden iyi bir destek bekliyorum” diyor. Bizden duyurması. Gerisi sizin tercihiz. Saygı duyarız.
            ***
Başbakan Yıldırım referandum günü İzmir’de olacak. Oyunu İzmir’de kullanacak. O güne kadarki miting sayısı 55’i bulacak. Gündüzleri mitingler, akşamları televizyon yayınları, STK’larla ve hemşehri dernekleri ile buluşmalar. Yoğunluk artarak devam ediyor. Allah güç kuvvet versin.
            ***
Bir densiz CHP’li vekilin, “Evet oyu verenleri İzmir’den denize dökeriz” açıklaması ile tecrübeli bir siyasetçi olan Deniz Baykal’ın benzer yöndeki ifadelerinden İzmirliler rahatsız olmuş. Ayrıca CHP Genel Başkanı’nın 15 Temmuz hain girişimi için kullandığı “kontrollü darbe” lafı milleti çok rahatsız etmiş. ‘Bu çıkış 15 Temmuz şehit ve gazilerine karşı saygısızlıktır’ diyorlar.
Sayın Kılıçdaroğlu 16 Nisan’a kadar dayanamadı, kendini tutamadı. Önce ‘elimizde belgeler var’ dedi. Şimdi ‘belge’ dediği şeyin mahkemelerde verilen ifadeler olduğunu söyledi. “AK Parti’de 180 By-Lock kullanan siyasetçi var” dedi. “Hadi açıkla” diye üzerine gidilince şimdi de diyor ki: “AK Partili bazı vekillerin kardeşlerinde, oğlunda veya gelininde By-lock çıkmış...” Bu daha önce bilinen, yazılıp çizilen bir bilgi. Kardeşinin, gelininin hesabını siyasetçiye mi soracağız? Kemal Bey hiç vakit kaybetmeden bu “kontrollü darbe” lafı için “özür” dilemeli ve bir daha kullanmamalıdır. Yoksa gittiği her yerde bu ifade karşısına çıkacaktır. Ayrıca o densiz vekili de CHP’den ihraç etmelidir.
            ***
Sayın Kılıçdaroğlu, 17-25 Aralık’tan bu yana FETÖ’cülerin kulağına fısıldadığı yalan yanlış ve kumpas amaçlı bilgilere itibar etmemelidir artık. Acilen bu yapı ile irtibatını kesmelidir. AK Parti iki seçimde kendi içindeki FETÖ’cülerle ilgili ciddi temizlik yaptı. Kemal Bey daha fazla geç kalmadan CHP içindeki FETÖ’cüleri temizlemeli. Yoksa kendisini esir alırlar. Direnirse kaset yayınlarlar. Kasetle gelen kasetle gitmek zorunda kalır. Atatürk’ün partisinin FETÖ ve onu kullanan emperyalistlerle ne işi olabilir?
            ***
Suriye’den insanlık dışı görüntüler gelmeye devam ediyor. Esad denilen diktatörün İdlib’de gaz bombaları ile sergilediği vahşeti kınıyorum. Bu zalime ‘dur’ demeyenler buna destek verenler bu vahşete ortaktırlar. Bu vahşet karşısında insanlığımızdan utanmalıyız. Bu son saldırı artık herkesi uyandırmalıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.