Eşref Hamamcıoğlu istifa etmelidir!..

A -
A +
 
Ona, "Galatasaray Divan Kurulu başkanlığını bırakmasını" ve de gidip "Galatasaraylılar Derneği Başkanlığına aday olmasını" tavsiye ederim…
 
 
Gazetelerde haber: "Galatasaray Divan Kurulu Başkanı Eşref Hamamcıoğlu, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz'in son haftada yaptığı açıklamalarını kulüp adına üzüntü ile karşıladığını belirterek, 'Galatasaray Spor Kulübü, temsil edilme yeteneğini tamamen kaybetmiştir. Hiç kimsenin Galatasaray'ı kamuoyu nezdinde küçük düşürme hakkı yoktur' dedi.
Gazetelerde haber; "İrfan Aktar döneminin Divan Kurulu 1. Başkan Yardımcısı olan ve Galatasaray kulübü eski yönetim kurulu üyesi Mehmet Bilen, 'Divan Başkanı Eşref Hamamcıoğlu seçildiği ilk günden beri devamlı kulüp başkanı ve yönetimi karşısında bir muhalefet sözcüsü gibi söylemlerde bulunmaktadır. Bu tutumuyla kulüp içince büyük sıkıntıya sebep olmuştur. Yönetim de bu etik dışı davranış nedeniyle Divan toplantısına katılmamıştır. Kulüp tarihinde kulüp başkanına sürekli muhalefet yapıp ortamı geren bir ikinci divan başkanı örneği yoktur" dedi.
Mehmet Bilen "yüzde 99" değil, "yüzde 100" haklıdır!..
Taa 1956'dan beri "Galatasaray'ı yazan" bir gazeteciyim; "böylesine" bir Divan Kurulu Başkanı görmedim.
En çok eleştirdiğim ve de hem de "ağır şekilde eleştirdiğim" Duygun Yarsuvat (Beni "Hakaret etti" diyerek mahkemeye verip tazminat istemiş, davayı kaybetmişti) ve de İrfan Aktar'ı bile "aratan" beni "onlardan özür dilemeye iten" bir Divan Kurulu Başkanı var karşımda; Eşref Hamamcıoğlu!.."
Evet sayın Yarsuvat ve sayın İrfan Aktar, "bu Başkan'ı gördükten sonra, sizlere haksızlık ettiğimi" düşünüyorum ve özür diliyorum!.."
İnan Kıraç, "Ben sahneden çekiliyorum" diyerek, Galatasaray'a yaptığı ve "bazıları ters tepen" yaptığını sandığı hizmetlere son bir halka ekleyerek gitti", ama "o 'sesli' son halka" Galatasaray Divan Kurulu görüşmelerini "bugünlerde tahammül edilmez" bir noktaya getirdi; "Galatasaray için benim başkan adayım Eşref Hamamcıoğlu'dur!.."
Bugün, Galatasaray Divan Kurulu'nda kürsüler "Liseci bir grubun 'kana kan, intikam' diyecek kadar gözünü karatmışlarına açıktır" ama Galatasaray Kulübü'nün "ünvanlı yöneticilerin konuşmaları için" Divan Kurulu Başkanı tarafından şart koşulmaktadır; "Yönetimin şu kararına katılmadığı söylemezsen, seni konuşturmam. Burada Divan Kurulu üyesi olarak konuşabilirsin ama yönetim kurulu üyesi gibi bilgiler veremezsin!.."
Utanç verici, Galatasaray tarihine "kara bir leke gibi düşen" bir tablo; çok acı!..
Hani "Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairim" diyen Tevfik Fikret, "sizlerin hami başkanı" idi?..
O kürsüler, o mikrofonlar "oy sayımı şaibe iddialarıyla ilişkilendirilen Genel Kuruldan beri bir avuç liseci dazlağa açılırken" Divan Başkanı, sayın Mehmet Bilen'in "haklı olarak" söylediği gibi; nasıl "muhalefetin sözcüsü gibi" nasıl davranır?..
Açınız Galatasaray Tüzüğünü, Divan Kurulu bölümünü" okuyunuz; o bölümde Eşref Hamamcıoğlu'na "böyle davranma yetkisini veren" tek cümle var mıdır?..
Evet, ne yazık ki, "bir avuç liseci dazlağın 'Bu kulüp bizden sorulur' ihtirasıyla Yönetim Kuruluna, Sicil Kuruluna, Denetme Kuruluna karşı başlattığı kara savaş" Galatasaray camiasını da, kulübünü de bölmüştür.
Bu acı tablodaki sorumluluğu sebebi ile Eşref Hamamcıoğlu uzun süre hatırlarda kalacaktır!..
Ona, "Galatasaray Divan Kurulu başkanlığından istifa etmesini" ve de gidip "Galatasaraylılar Derneği başkanlığına aday olmasını" tavsiye ederim.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.