Türkiye Kupası’ndaki acıklı tablo ve futbol medyamız…

A -
A +
‘Büyüklerin’ kupa maçlarındaki hâllerini görüyorsunuz değil mi? Şu zar zor tur atlamalara bile bizim medyamız “Kupa beyi” güzellemesi yapıyor…     Öncelikle şunu yazayım; Türkiye Kupası’nda “Anadolu takımlarını ‘yemlik hâline getiren’ sistemi” düşünmemiz ve “tümüyle değiştirmemiz” gerek. Zaten “tek maç / eleme” sistemi var ve “Eleme aşamasının üçüncü turundan itibaren ‘seri başı’ denilerek, kura ‘Seri başlarının sahasında oynanacak tek maç için’ çekiliyor… Sonraki turlarda da ‘seri başı’ sistemi işliyor. Yani, zaten “güçlü olan” takıma, bir de “tek maç bu, ‘ne olur ne olmaz’, kazaya uğramasın” denilerek “kendi sahasında oynama hakkı” veriliyor!.. Hiç olmazsa “saha avantajı” ile güç dengesindeki ve “hakem kararlarındaki” adaletsizliği “birazcık azaltacak bir sistem” neden düşünülmez ve “tek maçlar” zaten “güçlüler” için “deplasman” yapılmaz?.. Söyleyin bana; bu “insafsız” sistem, “büyük” ve “güçlü” denenlerin, sahaya “rakiplerini ‘damlacık’ gibi görerek, ‘şımartılmış ve abartılmış bir kadro zavallılığı’ ile çıkma” hakkını vermekten öteye neye yarıyor ve futbolumuza ne katıyor?.. İşte son örnekleri, “Kupayı kazanma” bayrağını “açık ara önde götüren” Galatasaray’ın, “geçen yılın galibi” Trabzonspor’un saha sürdükleri 11’ler ve “oynadıkları futbol” bu “acı tablo için” bilmem ki, Futbol Federasyonu’na “bir şeyler” ifade ediyor mu? ‘İstanbul Büyüklerinin’ “istemedikleri” ve İstanbul medyası üzerinden baskı yaparak “değiştirttikleri” sistemin Türkiye Kupası’nı getirdiği durak ortada.  İşte, “Salı ve çarşamba gecesindeki” yürekler acısı görüntülere sahne olan ve “büyüklerin TV başındaki taraftarlarına futbol işkencesi çektiren” maçlar… Sadece “iki cümle daha yazıp” bu konuya nokta koyayım; Bu acı tablo, “Kupaya da, futbolda da, taraftarlara da, ‘küçümsedikleri’ rakiplerine de, futbolcuların giydiği formaya ve renklerine de saygısızlıktır. Geliyorum, “Alanyaspor Teknik Direktörü Çağdaş Atan’ı “çileden çıkaran” ve “çok haklı isyanına” sebep olan futbol medyamıza. “Verilmeyen bir penaltı ve kendi kalesine attığı golle” elenen 2. Lig grup 6’ncısı Karacabey Belediyespor’u bir yana itip, “o ‘gerçek anlamı’ ile her rakibini kıskandıran müthiş kadronun içinden çıkarılan (Erol Bulut’a teşekkür ederim, rakibini küçümsemek aklının ucundan geçmemiş) güçlü 11’in 1-0’la tur atlamasını bile” koca koca manşetlerle “Kupa Beyi” ilan eden medyamıza. Kimse kızmasın gücenmesin, “üstelik sadece bugünlere bakarak” da yazmıyorum, şu cümlelerimi; “Ben spor yazmaya 1955/56 sezonunda İstanbul’da başladım”; o günden bu yana “kanaatim” odur ki; “Ulusal medyamız ‘iki konu söz konusu’ olduğunda” birdenbire “ulusallığı” bir yana bırakıp, “yerelleşiyor!..” 1 – Futbol, basketbol, kulüp, yönetim, teknik adam, futbolcu gibi spor konuları…  2 – Deprem!.. “İzmir ve çevresi yıkılmış”, TV’lerde “İstanbullu kardeşlerimizin” deprem uzmanlarına “ısrarla ve ısrarla” sordukları ilk soruların başında “İstanbul fayları etkilenir mi?” oluyor, daha “İzmir’de can ve mal kaybının ne kadar olduğu” bile belli olmadan!.. O günlerden (Belki de daha eski günlerden…) beri,  futbol, basketbol gibi “büyüklerin inhisarında olması gereken (!)” konularda ise “aslan payının hem de çok fazlasının Fenerbahçe’ye, Galatasaray’a, Beşiktaş’a ayrılma yarışında” birkaç istisnası hariç, hiç ama hiç azalma olmuyor!.. Ulusallık, çok zaman “Üç Büyükler arasında bile hatırlanmıyor”; zira “bu durumda” bile “Üç Büyükler eşittir, ama bazıları ‘daha’ eşittir” ilkesi” yürürlüğe giriyor!.. Daha da acı ve komik bir şey yazayım; bakınız, Trabzonspor-Adanaspor maçında bile “daha eşitler" var. Maçın anlatımında 90 dakikada atılan 4 golün anlatılışını dinleyin: 2 gol için anlatım; “Gooolll” ve diğer iki gol için anlatım; “Goooooollllll!..” Eeee, “Trabzonspor ile Adana Demirspor arasında bu kadar fark da olacak” değil mi?.. Sonra da “Anadolu’nun yerel medyalarındaki yayınlardan şikâyet” ediyoruz; “Ulusal” basınımız “böyle” olursa, “onların yayınlarından şikâyet” adaletli mi?..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.