MHK hakemlere şu mesajları vermiş!

A -
A +

Tabii ki, hakem tayinlerinde MHK tam yetkilidir.
İnisiyatif, risk, tedbir, cesaret MHK’nın tercihidir.
20. ve 21. haftanın tayinlerinden çıkarılacak mesajlar var.
1) Ligin ilk yarısında Halis Özkâhya, Hüseyin Göçek, Mete Kalkavan ve Alper Ulusoy maç sayısı itibarıyla oldukça gerilerde kalmışlardı.
MHK, üst üste maçlar vererek bu farkı kapatmaya çalışıyor.
Ve şu mesajı veriyor; “Kafanıza bir şey takmayın. İşinizi yapın. Sizlere karşı herhangi bir ön yargımız yok.”
2) Ümit Öztürk’e verilen mesaj şu; “Seni idam sehpasından aldık. FIFA kokardın gitti. Ama biz sana güveniyoruz. Bizim nazarımızda sen bir FIFA hakemisin. Kritik maçları sana gönül rahatlığıyla veriyoruz.”
3) Cüneyt Çakır’a ve Fırat Aydınus’a verilen mesaj şu; “Sizler bizim için çok değerlisiniz. Bu ligin ve bizim size çok ihtiyacımız var. Değerinizden bir şey kaybetmiş değilsiniz.” 
4) Ali Şansalan ve Atilla Karaoğlan için bir pozitif ayrımcılık hissediliyor. Bunun kıymetini bilmeliler.
5) Koray Gençerler’e, “VAR performansını, sahada da göstermeye başladın. Sana sahada da kritik düdükler vermeye devam edeceğiz” mesajı verilmiş.
6) Hiçbir hakemi hiçbir kulüpten saklamıyorlar. Mümkün olduğu kadar her hakem, her kulübün maçına çıkacak. Halis Özkâhya G.Saray, Abdülkadir Bitigen Trabzon, Hüseyin Göçek Göztepe maçlarına verildi.
7) Tayinlere baktığımızda, “kural hatası” tartışmaları konusunda “MHK’nın görüşü ve kanaati” belli oluyor.

Bunun neresinden düzeltmeye başlasak?
G.Saray-Kayseri maçının devre arasında ünlü futbol yorumcusu şu cümleleri sarf etti;
“Ben Zekeriya Bey olsam devre arasında arar o VAR hakemi evine gitsin maç ikinci yarı VAR hakemsiz oynansın derim. Donk pozisyonda penaltı yaptı. Bu pozisyonu tartışmak insanın aklıyla dalga geçmek olur.”
1) Ligde 20 haftadır bana örnek bir VAR uygulaması gösterin deseniz; bu pozisyonu gösteririm, bu karara VAR’ın karışmamasını. Zorbay Küçük pozisyona çok hâkim ve çok yakınında teması “nizami” görüyor. Sol eliyle de “oyna, devam” diyor.
2) Kamuoyunun yarısı bu pozisyona “penaltı” yarısı da “penaltı değil” diyor. Yani tam da VAR’ın karışmamasına en güzel örnek bu...
Ve MHK, VAR’daki Özgüç Türkalp bu hafta da VAR görevi vererek bilerek ya bilmeyerek çok güzel bir cevap vermiş, tebrik ediyorum!

Alın size Premier Lig!
Geçen hafta Premier Lig’de Tottenham-M. City maçı vardı.
Maçın hakemi çok tecrübeli Mike Dean’dı. Premier Lig’de 501. maçıydı.
(Laf aramızda benim emsal, 51 yaşında.)
1) Maçın 12. dakikasında M. City’li Sterling’in atılması gerekiyordu. 
2) VAR, asla karışmaması gereken penaltıya karıştı. Tam iki buçuk dakika sonra oyun durdu ve penaltı kararı verildi.
Penaltı atışı yapılırken Tottenham kalecisi bariz ihlal yaptı penaltıyı kurtardı. 
Kurtardığı toptan sonra adamın ayağına atladı, darbe yaptı, oyuncuyu yere düşürdü, top da dışarı çıktı.
Ya penaltı tekrarlanmalıydı ya da penaltı verilmesi lazımdı.
Maç autla başladı.
Bütün bunlar 61 bin seyircinin olduğu Mourinho’nun Tottenham’ı ile Guardiola’nın M. City’si arasında yaşandı. 
Yukarıdaki hakem ve VAR hataları, bizim ligde dört büyükler arasındaki bir maçta yaşanmış olsaydı;
1) Kulüpler önce sosyal medya üzerinden sonra basın toplantılarıyla meydan okumuştu.
2) MHK’nın istifası, hakemlerin kellesi istenmişti.
3) VAR kayıtlarının açıklanması istenmişti.
Evet, İngiltere’de bunların hiçbiri yaşanmadı.

Peki, “korsan listeyi” TFF’ye kim verdi?
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası, Ağustos ayının ilk günleriydi...
Futbol Federasyonundan klasmanlardaki 100’e yakın hakem ve gözlemcinin ilişiği kesilmişti.
Bu listeyi hâlâ kim neye göre hazırladı, belli değil.
- Memur olanlar görevlerine devam ediyorlar.
- Sivil toplum örgütlerinde çok önemli yöneticilik görevleri olanlar var devam ediyorlar.
- Aralarında Aselsan’da çalışan ve çalışmaya da devam eden mühendis Süper Lig hakemi Emre Atasoy vardı.
Bu insanların TFF’den bir görev talepleri de yoktu; “Bizi aklayın, bizim FETÖ ile ilgimiz yok” diyorlardı.
Üç yıldır çalmadık kapı bırakmadılar. Hukuk yollarının tamamını kullandılar.
Biz de bu mağduriyeti zaman zaman dile getirmiştik. Ne yazık ki; Riva’da bu topa girmeye kimsenin cesareti yoktu!
Mevcut TFF ve MHK bu konuya el attı. Bu insanların hakları teslim edilmeye başlanmış. Ancak, bu burada kalmamalı!
Yıldırım Demirören Federasyonu, bu listeyi hazırlayanı ya da vereni açıklamalı.
Kırk aydır bu insanlar, bu eziyeti niye çekti? Maddi ve manevi kayıplarını kim karşılayacak?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.