BAYRAMLAR HEPİMİZİN

A -
A +
Bütün mübarek gün ve geceler, bütün ümmetindir. Kandil geceleri; mesela Kadir gecesi bütün yeryüzündeki Müslümanların bin aydan hayırlı olan gecesidir. Cuma da öyledir, bayramlar da.  Bu günler, yedi kıtanın her birindeki Müslümanlar için sevinç, paylaşma, değişim ve tekâmül zamanlarıdır. Bu gün, gece, kandil ve bayramlar saat farkıyla dünyanın her yanında kutlanır.
Bu bahtiyarlık, bir ırka mahsus değildir. İslamiyet, sadece Araplara mahsus değildir, Türklere, Pakistanlılara, Kürtlere de mahsus değildir. Sadece beyaz ırka, zencilere, sarı ırka da mahsus değil. Bu günler, bu geceler, bu kandil ve bayramlar, kelime-i şahadet getirerek imân eden her bir müminin ortak değeridir. Erkek, kadın bütün o müminler, yeryüzündeki o büyük aileyi, ümmeti  teşkil ederler.
Allahü teâlâ, insanları ayrı boylarda, renklerde, ırklarda ve dillerde yaratmış, mü'min kullarını kardeş kılmıştır. Hucurat suresi, "mü'minler ancak kardeştirler" buyurmakta. Sevgili Peygamberimiz -sallallahü aleyhi ve sellem- müminler arasındaki üstünlüğün ölçüsü olarak takvayı işaret etmekteler.
Bugün o güzel günlerden birini daha idrak etmekteyiz. Bugün kurban bayramı. Yedi kıtada iki milyara yakın Müslüman sevinmekte. Camiler dolup taşmakta. Hem mabedler hem gönüller sevinçli. Bugünün Kurban Bayramı olduğuna Kürt de Türk de Urumçili Uygur da Bahçesaraylı Tatar da, Gümülcine'deki, Rodos'taki, Konya'daki Türk de, İstanbul ve Hakkari'deki Kürt de, Suriye'deki Türkmen ve Arap da, Malezyalı, Endonezyalı, Sudanlı Cezayirli bütün Müslümanlar sevinmekte. Bugün müminler kardeş olduğunu hatırlamaktalar.
Her birimizin kalbinin en saklı noktasında şehidlerimizin acısı, yakınlarının hüznü, Suriyeli mazlumların çilesi olsa da  kederimizi kalbimize gömüp bayram için şükretmekte, ölü ve dirilerimiz için Allah'a yalvarmaktayız.
Müslümanlar, haliyle her biri bir kimlikten. Nitekim kişinin kavmini sevmesinin ayıplama konusu yapılamayacağını Hadis-i şerif haber veriyor. Müslümanların her birinin alt kimlik olarak bir ırki aidiyeti var. Üst kimlikse ümmet olmaktır. Aynı Allaha, aynı Peygambere aynı amentüyle iman etmektir. Yeryüzü Müslümanları 13 Asır boyunca bu şekilde  geldiler. Osmanlıda valiler, paşalar "Arnavut" gibi "Abaza" gibi ırkî aidiyetleriyle anıldılar. Kürdistan, Lazistan gibi yer adları telaffuzunda hiç bir beis görülmedi. Çünkü onların hayatında ümmet gerçeği vardı ve o her farklılığı örtmekteydi. Peygamberler Peygamberi, değişmez  ölçüyü koymuş, mü'minler de bu emre itaat etmişlerdi: "Arabın, Arab olmayana bir üstünlüğü yoktur; üstünlük takvadadır."  Bunun aksini iddia etmek  Şanlı Peygambere isyandır. Bu sebeple, Türk Kürd'e, Kürt  Türk'e, her biri bir başka kavme üstünlük iddia edemez.  Bunu yapan birlikten kopar, bir kibrin peşine takılıp sürüklenir. Halbuki Peygamberler Peygamberi müjdeleyen ve korkutan haberi vermişlerdir: "Birlikte rahmet, ayrılıkta azabı ilahi vardır." Bize düşen bu mutlak hakîkate riayettir.
Masonlar, 1783 Fransız ihtilaliyle insanlığın başına ırkçılık felaketini sardılar.  Fransız ihtilalinin rüzgârları topraklarımızda bir musibet yeli gibi esti. Evvela  Balkan milletlerinde ırkçılık duyguları uyandı. Yunanlılardan  itibaren muhtariyet adı altında kopmalar yaşandı. Masonların güdümündeki  Jön Türklerle beraber  de Türkçülük akımı başladı. Bundan yarım asır sonra da Kürtçülük görüldü. Önce Türkler dinden, ümmet şuurundan uzaklaştırılmak istendi. "Elhamdülillah Müslümanım", ne mutlu Türküm diyene sözüyle itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Bir ırkın,  kardeşi olan diğer ırk üzerine bu üstünlük tavrı Kürtlerde tahrike yol açtı. O günler, dünyada sosyalizmin sert hissedildiği günlerdi. Kürt gençleri, Marksist-Leninist ideolojiyle dinsizleştirilerek istiklal peşine düşürüldü.
Ümmet fikrini terk etmek, Türklere de Kürtlere de çok pahalıya mal oldu. Hâlâ bedel ödemekteler. Bugün gündemde olan terör, aynı zamanda ırkçılığın iflas ettiğinin de göstergesidir.  Türk de Kürt de bugünün Kurban bayramı olduğuna inanıyorsa o zaman bu ayrılık-gayrılık niye? Bu kavganın gerekçesi ne? Haçlıların, emperyalistlerin oyununa gelmek niçin?
Terör örgütüyle mücadele, Türk'ten önce  Kürd'ün vazifesi olmalı. Ayrılığın azab-ı ilahi olduğuna inanan Kürt,  terör örgütünün mahiyet ve maksadını okuyarak fitneye  alet olmaz.
      *
Kurban Bayramımız, bütün ümmete mübarek olsun.
Bölgemize ve yeryüzüne huzur getirsin.  

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.