OYUN BİTTİ

A -
A +
  Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın salı günü parti grubunda FETÖ’nün siyasi ayağına dair yaptığı konuşmada sözlerinin muhatabı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur ve özü itibarıyla dediklerinin bir cümlesi tespit, diğer cümlesi  sorudur:   Sn. Erdoğan, Sn. Kılıçdaroğlu’na “seni bir entrikayla Sn. Baykal’ın yerine getiren FETÖ’dür” dedi. Bu iddia, birçok kimse tarafından, hatta Tayyip Erdoğan tarafından da daha evvel dile getirilmişti ama bu denli kuvvetle seslendirilmemişti. Sözünün devamı ise bir  sorudur. Tayyip Erdoğan diyor ki: -Darbe gecesi beni öldürmeye gelenler, sana neden yol verdiler? Sahneyi unutmuş olanlar bulunabilir. Bu sebeple hatırlatalım: Jetli, helikopterli, tam teçhizatlı darbeci gözü  dönmüş kindarlar, Türkiye Cumhurbaşkanını öldürmek için  Marmaris’ten Yeşilköy’e kadar her taşın altını, her tepenin ardını köşe-bucak havadan ve karadan ararken Kemal Kılıçdaroğlu Yeşilköy’de uçaktan indikten sonra darbe tanklarının yol vermesiyle aralarından geçip Bakırköy belediye başkanının evine giderek maç seyreder gibi çay içerek darbe teşebbüsünü televizyondan izlemişti… Onun için Cumhurbaşkanının sorduğu “beni öldürmek için ararlarken sana neden yol verdiler?” sorusu haklıdır, mantıklıdır ve ağırdır. Bu soru da daha evvel sorulmuş fakat tatmin edici hiçbir cevap alınamamıştı. Bu defa âdeta “altın vuruş” yapıldı. Bu mevzuda Sn. Erdoğan ve Sn. Bahçeli tam bir mutabakat içindedir. Bu itibarla Cumhur ittifakı, ciddi bir ameliyata başlamıştır. Hatırlanması gerektiği gibi darbeciler, 15 Temmuz gecesi TRT’de bildirilerini okuturken “Yurtta Sulh Konseyi’nin bütün yurtta idareye el koyduğunu’’ haber vermişlerdi.  Allaha şükür buna muvaffak olamadılar. Onlar, idareye el koyamadı ama milletimiz onlara el  koydu. Ancak o sorunun cevabı öğrenilemedi. Biz de geçenlerde bir TV’de FETÖ’nün siyasi ayağı konuşulurken bunu sormuştuk. Soru şudur: -Yurtta Sulh Konseyi mensupları kimlerdir? Darbe teşebbüsü şayet muvaffak olsaydı Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Meclis Başkanı, Bakanlar,  Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları… kimler olacaktı? Evet; gayet haklı ve cevabı gecikmiş soru budur. Devlet Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu hakkında savcılığa suç ihbarı yaptıklarında ve Tayyip Erdoğan da son grup konuşmasında bunu sormuşlardır. Vatandaş da kendi arasındaki sohbetlerde sormaktadır. Kimsenin yaptığı yanına kâr kalmamalı. Kanaatimiz o ki devlet, artık bu soruların cevabına ulaşmış ve vesikaları toplamıştır. Onlar, şimdi kilit altındadır. Yani o hain teşebbüsün sözde Cumhurbaşkanı, sözde Başbakan ve diğer aday isimleri bilinmektedir. Bundan dolayıdır Sn. Erdoğan ve Sn. Bahçeli böylesine tavizsiz bir şekilde koçbaşıyla yüklenmekteler. Cumhurbaşkanının üstüne basa basa “FETÖ’nün siyasi ayağı bizzat sensin!” demesi buradan güç almaktadır.  O korkunç darbe gecesine “tiyatro” diyen BİR politikacıya “oyun bitti!” deniyor. Bundan sonra Cumhur İttifakı oylarıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığı kaldırılır, hakkındaki ihbar iddianameye dönüşür ve dâvâ açılır. Dâvâ açılarak ne olur? Son 10 yıl, yeniden ele alınır, 10 yıllık sis kalkar, iddialar hakîkat olur. Yarım asırdır toplum gözlemciliği yapan biri olarak bizim, olayı okumamız budur. Rahmetli Muallim Naci, şu mısraındaki niyâzıyla haklıdır: “Bir hakîkat kalmasın âlemde Allah’ım nihân/Allah’ım, dünyada hiçbir gerçek gizli kalmasın.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.