ERMENİSTAN’A DERS OLMALI

A -
A +
 
Türkiye ile takışan Emmanuel Macron Fransası, Doğu Akdeniz ve Yunanistan cephelerinde âciz kalınca bu defa batımızdaki Yunanistan’ı bırakıp doğumuzdaki Ermenistan’a dönerek onu kışkırttı...
Öncekiyle fark şuradaydı; Ermenistan tabiî ki doğrudan Türkiye’ye saldırmadı. Bunu yapamazdı. Ancak o niyetle bir başka Türk yurdunu tâciz etti. Ermenistan silahlı güçlerinin Azerbaycan’ı rahatsız ettiğinde takvimler 27 Eylül 2020 tarihini gösteriyordu.
Erivan’ın Fransız vaatlerine kapılarak bu yaptığı tam bir haksızlıktı. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra aldığı Rus yardımıyla askersiz ve silahsız Azerbaycan’a hücum ederek Dağlık Karabağ ile birlikte Azerbaycan’ın yüzde yirmisini gasp ve işgal etmişti. Bununla da yetinmemiş üstüne bir de 1992’de Hocalı’da korkunç bir soykırım işleyerek çocuk, kadın, yaşlı demeden hunharca katliamlar yapmıştı. Bu suç ve sabıkalarına rağmen aynı Ermenistan, 27 Eylül 2020’de de hiçbir sebep yokken, emperyalist kışkırtmaya uyarak bir daha haddini aşıyordu. Akılsızca saldırısı adı geçen devletin istihbaratı olmadığını da göstermektedir. İstihbaratsız devlet olmaz. Eğer Ermenistan istihbarata sahip olsaydı Türkiye-Azerbaycan dayanışmasıyla düşmanının hangi çapta ordu ve silaha sahip olduğunu öğrenmiş olurdu. Gafil olmalı ki bu taşkınlığı yaptı ve şu perişan, şu zelîl vaziyete düştü. Büyük yiğitlikler gösteren Azerbaycan Mehmetçiği, işgal altındaki topraklarıyla Karabağ’ın büyük kısmını kurtardı. En az bunlar kadar değerli olansa ateşkes şartları gereği Nahçıvan’la Azerbaycan’ın kara yoluyla birbirine bağlanacak olmasıdır. Bu müthiş ve tarihî bir olaydır!
Azerbaycan da şehidler verdi. Ama Ermenistan, hem çok sayıda askerini ve hem de askerî araç ve gerecini kaybetti. Kendi adına daha kötü olanıysa -az yukarıda da temas ettiğimiz gibi- zaten zayıf olan itibarı yerle bir oldu.
Biz, Ermenilerle 1071’den 1914’e kadar asırlarca aynı toprak üstünde ve aynı bayrak altında huzur içinde yaşadık. Her azınlık gibi imparatorluğumuzun renklerinden biri fakat önemlisiydi. Onları Çarlık Rusyası, İngiltere, Fransa aleyhimize kışkırttılar. Hem Ermeniler, hem biz Türkler ıstıraplar yaşadık. Şu aralar tarihin tekerrürü mevzu bahistir. Emperyalizm yine işbaşında. Ancak bu defa gözyaşını geçim kaynağı edinmiş Paris, Londra ve Washington gibi merkezleri mesken tutmuş Ermeni diasporası da devrededir. Bu beyaz Ermenilerin tuzu kuru. Gariban Ermenilerin birçoğu merhametimize sığınmış olarak bizde ekmek parası için ter dökmekteler. Birileri kan, birileri ter dökmekte.
Temenni ederiz ki Ermenistan, bu mağlubiyetten daha doğrusu hezimetten çok yönlü olarak ders çıkartarak komşuluk hukukuna riayetle sağduyuya döner. Görüldüğü gibi takma akılla yedi adım gidilmekte.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.