Elin topa gitmesi, topun ele gelmesi

A -
A +

Bu iki temas arasındaki ince ama hayati çizgiyi net olarak ayırmalı kural koyucular.

l Tuhaf bir ilk yarı seyrettik. Üç duran top, hepsi tartışmalı üç gol… Fenerbahçe’nin kazandığı penaltı öncesi faul var, Göztepe’ye çalınan penaltı yanlış, Fenerbahçe’nin ikinci golü öncesi pozisyon korner değil, aut… E, hakemler nerede?
l Bi kere şu “elin topa gitmesi” ile “topun ele gelmesi” arasındaki ince ama hayati çizgiyi net olarak ayırmalı kural koyucular. Şu an kolayı seçilmiş durumda; top ele değdi, penaltı. Eninde sonunda bu kural katılaşacaktır.
l Şaşırtıcı olan, kendi sahasında skorer bir takım olan Göztepe’nin “kabuğuna çekilmiş” futboluydu. Çok korkak, çok top kaybeden, çok cılız oynadılar ilk yarıda. Devre arası istatistikler geldi, Göztepe’nin 2 faulü var; Fenerbahçe’nin 11 faulüne karşılık! Guilherme gibi dünya çapında bir oyuncu sahada yoktu!
l İkinci yarı “film koptu.” On beş dakika Dimitris Pelkas şov vardı. Yunan oyuncu ilk maçında ilk golünü atınca “açıldı”, çıkıncaya kadar Göztepe defansı ve kaleci İrfan Can’a zor anlar yaşattı.
l Maç bitiyor, hedeflediğim 1 puan gidiyor diye biraz açılan Göztepe, biraz ortaya çıkan Guilherme ile golü de buldu ama bu puan için yetmedi.
l Fenerbahçe’nin “bek ağırlıklı” futbolu sonuç aldı. Nazım ile Caner’in ileri taşıdığı Fenerbahçe’de bir de ekstra oynayan Ozan Tufan olunca, galibiyet geldi.
l Eh, o kadar da olsun; Mert Hakan Yandaş’ın, Papiss Cisse’nin, Ferdi Kadıoğlu’nun, Mame Thiam’ın yedek kulübesinde oturduğu bir takımın, bu futbol anlayışındaki Göztepe’yi yenmesinin nesi tuhaf?
l Bir de... Hakemlerin bu kadar hakaret işittiği bir başka maç hatırlamıyorum.

MAÇIN ADAMI: İrfan Can

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.