"İtimat edilecek kimse bulmak zorlaşacak!"

A -
A +
“Âhir zamanda, helâl bir dirhem ve itimat edilecek bir kardeş bulunmayacaktır.”   Ebû Ca'fer Muhammed İbnü'n-Nettah hazretleri hadis âlimidir. Basra'da doğdu. İlk tahsilini Basra'da babasından aldıktan sonra Bağ­dat'a giderek meşhur âlimlerden ha­dis öğrendi. 252 (m. 866)’da vefat etti. Naklettiği hadîs-i şerîflerden bazıları: “Kim Müslüman kardeşine gıyabında yardım ederse, Allahü teâlâ da ona, dünyâda ve âhirette yardım eder.” “Allahü teâlânın rızâsı için bir mescid yapan kimseye, Allahü teâlâ Cennette bir ev yaptırır.” “Kim bir zayıfın sultâna arz edemediği ihtiyâcını sultâna arzederse, Allahü teâlâ, sıratı geçerken onun ayaklarını sabit kılar.” “Kişinin, mümin kardeşinin artığından içmesi tevâzudandır. Bir kimse mümin kardeşinin artığından içince, ona yetmiş sevap yazılır. Ondan yetmiş günah silinir ve yetmiş derece yükseltilir.” “Arş’ın üzerinde; (Lâ ilahe illallah Muhammedün Resûllullah, Ebû Bekr-is-Sıddîk, Ömer-ül-Fârûk, Osman-üş-şehîd ve Aliyy-ül-Mürtezâ) yazılıdır.” “Namaz kılanın hâli, tacirin hâline benzer ki, tüccâr sermâyesini elde etmedikçe kazancı onun için hâlis olmaz. Aynı şekilde, namaz kılan kimse farzı eda etmedikçe, nafile namazları kabul olmaz.” “Kendisinde Allahü teâlâ anılan ev ile anılmayan evin hâli, diri ile ölünün hâline benzer.” “Kişinin, misâfiri ile birlikte evinin kapısına kadar çıkması sünnettir.” “Allahü teâlâ ipek giyen ve altın yüzük takan erkeklere lanet etsin.” “Zengine, malından dolayı tevâzu eden fakire, Allahü teâlâ lanet eylesin. Fakirden kim bunu yaparsa, dîninin üçte ikisi gider.” “Dünyâda rezîl olmak âhirette rezîl olmaktan daha ehvendir.” “Âhir zamanda, helâl bir dirhem ve itimat edilecek bir kardeş bulunmayacaktır.” “Mirâc gecesinde bir kavme uğradım. Bunların bakırdan tırnakları olup, yüzlerini ve etlerini tırmalıyorlardı. 'Ey Cebrâil! Bunlar kimlerdir?' diye sordum. 'Onlar, insanları gıybet edenler ve onların namuslarına ve ırzlarına düşman olanlardır' dedi.” “Allahü teâlâ, kıyâmet günü olunca mahlûkâtını bir alana toplar. Sonra kullarından birisine: 'Ey kulum! Benim kendisinin eliyle nimet gönderdiğim falancaya teşekkür ettin mi?' buyurur. Kul 'Hayır, yâ Rabbi! Ben, o nimetin senin indinden (tarafından) olduğunu bildiğim için, o nimete karşı sana şükürde bulundum' der. Bunun üzerine Allahü teâlâ: 'Kendisi eliyle (vâsıtasıyla) nimet gönderdiğim kimseye teşekkür etmeyince, bana şükretmiş olmazsın' buyurur.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.