Sevginin gücü -1-

A -
A +
“Sevgi gelince tüm kusurlar biter, bütün kötülükler yok olur” der Yunus Emre.
Sevgi nedir? Sevginin tanımı yapılamaz. Sevgi ancak tadılır. Tadan kişi de sevginin ne olduğunu yeterince anlatamaz. Aynı zamanda sevgi evrensel bir duygudur. Seveni sevilene bağlar.
Dr. Peck, sevginin ihata edici bir tanımının yapılamamasının, onu gizemli (esrarengiz) bir hâle getirdiğini söyler ve yetersiz kalacağını da belirterek sevgiyi şöyle tarif eder:
“Sevgi, insanın, kendisinin ve bir başkasının ruhsal tekâmülünü desteklemek amacıyla benliğini genişletme arzusudur.”
“Sevgi nedir?” sorusuna cevap aranacaksa; sevgi, kayıtsız şartsız saygıdeğer bulunmaktır.
Sevgi fark edilmedir. Sevgi hoş görülmedir. Sevgi paylaşmadır. Sevgi tanınma, bir insanın olabileceğinin en iyisi olmasına, gelişmesine imkân sağlamaya çalışmadır.
Sevgi, şeffaf olmadır. Sevgi ihtiyaçtır. Sevgi, sosyal bir varlık olarak, insan olmanın gerektirdiği doğal bir ihtiyaçtır. Maslow'un sıraladığı hiyerarşik insan ihtiyaçları üçgeninde sevgi, temel olarak belirlenen, fizyolojik ve güven ihtiyacından sonra gelmektedir. Bununla beraber, sevginin, temel ihtiyaçların da önüne geçerek, ilk sırada yer alacak kadar güçlü bir ihtiyaç olduğunu gösterir sayısız örnek vardır.
“Sevgi, kişinin kendi bütünlüğünü, bireyselliğini korurken gerçekleştirdiği bir birliktir. Sevgi, insana özel dünyadan bir şeyler vermektir. Bunlar; ilgi, sorumluluk, saygı ve bilgidir.”
Spinoza ise sevgiyi “zorlama olmadan, yalnız özgür olduğunda yaşanabilen, insan gücünü somutlayan (mücessem hâle getiren) bir eylem” olarak ele almaktadır.
“Sevgi, kolların her zaman açık oluşudur. Sevgi için kollarınızı kaparsanız, kendinizin dışında tutacak hiçbir şey kalmadığını görürsünüz.”
Bademci’ye göre: “Sevgi tutku gibi zehirlisi olmayan, herkesin yetiştiremediği sıradan bir çiçektir.”
Sevgiyi en geniş anlamda:
“İnsanları birbirine yaklaştıran olumlu ve iyi duyguların tümü” olarak tanımlamak yanlış olmaz. “İnsan, sevme yeteneğini sevilerek kazanır. Sevmeden önce sevilmeyi öğrenir.”
Sevecenlik, ilgi, anlayış, acıma, bağlılık ve beğenme de bu duygunun ürünleridir.
                Seyfettin Karamızrak
 
 
ŞİİR
 
 
                   Türkçem
 
Sevgi çiçek açar Türk’ün dilinde,
Bin yıllarla devirlerden gelirsin.
Güneşin aksisin dünya yüzünde,
Sıcaklığın ışığınla eşsizsin sen Türkçem.
 
Sesin gelsin Türk ilinde her yerden,
Dillerinde işlen sen güzellerin.
Arılarla gir kovana bal olup
Ak annemin dudağından ak Türkçem.
 
Sessiz sessiz gönüllerden gönüle,
Yankılan da çiçek olup açıver,
Destan ol da dilden dile düşerek
Kitap kitap gel hazine ol Türkçem.
 
Bir zamanlar kağanların yurdunda,
Çağlıyordun akan suda Orhun’da.
Ötüken’de dikilen o taşlarda
Tarih ile geliyordun sen Türkçem.
 
Tanrı Dağı makamında bir zaman,
Alper Tunga senden aldı gücünü.
Asırlardan ötelere geçerek,
Heybet ile aşarak yeryüzünü,
Yiğitlerle arkadaşsın sen Türkçem.
 
Orta Asya gönderdiği sesleri,
Bin seneden sonra tekrar toplasın.
Anadolu Balkan Irak Suriye,
Senin ile yeni baştan çınlasın,
Zaferlerle kanat olup gel Türkçem
 
                          Kemal Yavuz
 
 
 
 
UNUTULMAZ MESLEKLER
 
MANİFATURA: Bu kelime fabrika işi olan her türlü kumaş, bez, iplik vb.nin ortak adı idi. Özellikle nişan düğün zamanlarında ailelerin gidip yeni evlenecek gençlere lazım olacak kumaş hediyelik kumaş alırlardı. Yorgan, yastık yüzlerinden, elbiselere kadar her şeyin alışverişi yaparlardı. Şimdi manifaturacılık unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer almaya başladı.  Eskiden bu meslek çok popülerdi. Çünkü vatandaş birçok ihtiyacını manifaturacı üzerinden karşılıyordu. Konfeksiyonculuk gelişince bu iş popülerliğini yitirdi. Buna rağmen manifatura ürünlerini alarak hazır giyime direnen az sayıda yaşlı ve tutkulu müşteri de henüz bulunuyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.