İran'dan Türkiye'ye karşı çok sinsi politika

Bugüne dek Türkiye'ye karşı söylemlerinde ketum olan İran, ABD ve Batı ülkeleriyle vardığı nükleer anlaşmadan cesaretle bölgesel yayılmacı politikasını açıktan yürütmeye başladı. Washıngton'ın konjonktürel desteğini arkasına alan "Molla rejimi", tehditkar tutumunu artık gizleme gereği duymuyor. Türkiye'ye karşı Suriye'nin kuzeyindeki Kürt oluşumunu ve terör örgütü PKK'yı desteklerken, Kuzey Irak'taki Türk etkisini kırmak için de anti-Barzani'ci akımı körüklüyor. İran rejiminin bu tutumu 23 Ağustos'ta, İran resmi haber ajansı İRNA'da yayımlanan bir analizde somutlaştı. nbsp;

TEK BÖLGESEL LİDER İRAN'MIŞ nbsp;

Analize göre Ortadoğu'da tek bir lider ülke var, o da İran. İddiaya göre Türkiye Suudilerin bile desteğini alamayacak çünkü Suudiler Yemen ile meşgul. Analize bakılırsa, İran'a göre Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan'la beraber İran'a rakip olmaya çalışıyor ama bu boş bir çaba. İddiaya göre Erdoğan'ın erken seçim çağrısı hiçbir işe yaramayacak ve Erdoğan başkan olamayacak. Kürtlere karşı Kürt olmayan milliyetçiler bile ona destek vermeyecek. Sonuçta Türkiye, Suriye'de de hükümeti deviremeyecek ve asla Ortadoğu'da önemli bir rol oynayamayacak! nbsp;

SURUÇ VE İNCİRLİK İFTİRASI

İran resmi haber ajansı İRNA'daki analizde Rusya ile anlaşan İran'ın Suriye sorununa barışçı bir çözüm önerdiği ama devam eden çatışmaların buna engel olduğu iddia edildi. Dahası İran, Suruç saldırısını DAEŞ'in yaptığı iddiasının da yalan olduğunu öne sürdü. Tahran, Ankara'nın bu saldırıyı Suriye'nin içişlerine karışmak için bizzat kendisinin düzenlediği iftirasını attı. İran, Ankara'nın İncirlik üssü'nü DAEŞ'le değil PKK ile mücadele için açtığı iddiasında da bulundu..

KANDİL'E BAYRAK DİKTİ

İran İçişleri Bakanı Abdulrıza Rahmani Fazli, asker kıyafeti giyerek İran-Irak sınırında yer alan Kandil dağlarına çıktı. Bakan PKK'nın ana üs olarak kullandığı dağdaki fotoğraflarını sosyal medyadan paylaştı. (Kaynak: Akşam)

ŞAH İSMAİL

I. İsmail, Safevi Devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdarıdır. Şah İsmail, Osmanlı İmparatorluğu'nun 8. padişahı Sultan II. Beyazıt Han'a yazdığı "babacığım" diye başlayan mektuplarla bilinir. Sultan Beyazıt'a karşı müthiş bir "sıcaklık" dile getiren bu mektupların gölgesinde Şah, Osmanlı İmparatorluğu topraklarında kendi propagandasını yapmış ve Anadolu'da yaşayan bazı grupları Sultan'a ve Osmanlı'ya karşı kışkırtmıştır. Şah İsmail'in bu sinsi ve hain politiklarına Osmanlı İmparatorluğu'nun 9. padişahı ve Sultan II. Beyazıt Han'ın oğlu Yavuz padişah, Sultan Selim Han "dur" demiştir.