İran: ABD ve İsrail, Suriye'deki kaosu körüklüyor

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, Suriye’nin Afrin kentinde yaşanan son gelişmelere ilişkin açıklama yaptı. Kasımi, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "İran, Suriye’nin Afrin kentinde yaşanan gelişmeleri yakından tedirginlikle takip ediyor ve söz konusu operasyonun bir an önce sona ermesini, Türkiye ile Suriye sınır hattında krizin derinleşmesi ve büyümesinin önlenmesini umuyor. Afrin’de krizin devam etmesi Suriye’nin kuzey bölgelerinde bulunan terör gruplarının yeniden güçlenmesine ve Suriye’de savaş ateşinin yeniden alevlenmesine sebep olabilir. İran İslam Cumhuriyeti, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, millî egemenliğine saygı gösterilmesi ve insani krizin artmasının önlenmesi ve günahsız Suriye halkının can güvenliğinin sağlanmasından yanadır." 

"SURİYE'DEKİ YIKIMIN SORUMLUSU ABD VE İSRAİL"

Türkiye'nin bölgedeki ateşkeste garantör ülke olduğunu hatırlatan Kasımi, İsrail ve ABD'nin kaosu körükleyen adımlarına tepki göstererek, "Tüm ülkelerden, özellikle garantör olan komşumuz Türkiye’den, Suriye krizinin siyasi çözümü için özellikle Astana mutabakatına bağlı kalmasını, Suriye krizinin siyasi çözümündeki olumlu ve hassas rolü ve sorumluluğunun devam etmesini bekliyoruz. Suriye’deki yıkımın sorumlusunun bölge dışındaki Amerika başta ve bölgede kriz oluşturmak isteyen siyonist İsrail rejiminin yasa dışı müdahaleleri, tahrik edici eylemleri ve sorumsuz adımları olduğuna inanıyoruz" dedi. 

"ABD, İNSANİ KRİZİN DEVAM ETMESİNE NEDEN OLUYOR"

İranlı Sözcü, "Amerika ve bölgedeki başta terör örgütleri olmak üzere müttefiklerinin Suriye’nin meşru hükûmetinin reddetmesine rağmen Suriye’nin millî çıkarlarına karşı yasa dışı ve uluslararası yasalara aykırı varlığını sürdürdüğü sürece Suriye’de insani kriz devam edecektir. Dolayısı ile uluslararası topluma ve bütün devletlere ve bütün ülke yöneticilerine ve özellikle Suriye’ye komşu olan ülke yöneticilerinden, bölgeye dışarıdan müdahale eden güçlerin yasa dışı varlığının güçlenmesini sağlayan her türlü eylemden ve aynı zamanda terör gruplarının teşvik ve cesaret verebilecek eylemlerden kaçınmalarını bekliyoruz. Başta Astana süreci olmak üzere siyasi ve barışçıl çözüm yollarına sadık kalmalarını umuyoruz" ifadelerini kullandı.