Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Zamanın kuşatmasından gerilimli bir kaçış: Dunkırk

Düzenleyen:
Zamanın kuşatmasından gerilimli bir kaçış: Dunkırk

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Yönetmen Nolan’ın yeniden gerçekçi bir türle karşımıza çıktığı “Dunkirk”, hem işitsel ve görsel yönü güçlü hem de ‘zaman gerilimi’ yüksek bir II. Dünya Savaşı hikâyesi...

Günümüzün en güçlü yönetmenlerinden Christopher Nolan “Batman” serisinde süper kahramanı fantastik dünyadan bize yaklaştırdı; “Yıldızlararası” (Interstellar) filminde seyirciyi fezanın derinliklerindeki yeni Dünyalarla tanıştırdı; “Başlangıç”ta (Inception) insan zihnin katmanlarında, zaman mefhumunu altüst eden bir bilim kurgu ortaya koydu. Başarılı yönetmen, bu gerçeküstü filmlerden sonra “Dunkirk”le realist bir hikâyeyle yeniden karşımıza çıkıyor. Nolan, bu defa dünya tarihinin en büyük kurtarma operasyonlarından birini, ihtişamlı bir şekilde beyazperdeye taşıyor. Gerilimli bir ölüm kalım hikâyesi olan “Dunkirk”ün başrollerinde Mark Rylance, Kenneth Branagh, Cillian Murphy ve Tom Hardy yer alıyor. 

YİNE NAZİLER!

II. Dünya Savaşı ve Nazilerin yaptığı vahşetler, onlarca defa beyazperdeye yansıtıldı. İşin ideolojik yönü bir kenara, değinilmedik acı, anlatılmadık yaşanmışlık kalmadı diye düşünülebilir ancak hâlâ izlenebilecek şeyler var... Nolan’ın bugün gösterime girecek filminde son global savaşın seyrini değiştiren ‘Dunkerque Tahliyesi’ne odaklanılıyor. Bizi 1940’ın Avrupası’nın hengâmesine götüren eser, savaş dramından çok zamana karşı gerilimli bir yarışı işliyor. 

GERİLİM HAD SAFHADA

Sayıları 400 bini bulan İngiliz, Fransız ve Kanadalı askerlerden müteşekkil Müttefikler’in, Naziler tarafından köşeye sıkıştırılmasının mevzu edildiği film, 3 ayrı zaman diliminde ilerliyor. Sahildeki askerlerin mücadelesi bir haftada; teknelerin Manş’ı geçişi bir günde, uçakların aksiyonu bir saatte işleniyor. Askerler Manş Denizi’nin kenarında, ümitsizlik içerisinde Hitler’in uçaklarından yağacak bombaları beklemeye başlıyor. Film, müthiş bir çaresizliği tasvir ediyor; askerlerin kurtulmak için başvurdukları her çare boşa çıkıyor. Bu esnada hükûmetin emriyle, sivil teknelerin de aralarında olduğu deniz vasıtaları kendilerini kurtarmak için yola çıkıyor. Ölümü enselerinde hisseden askerler, önce küçük teknelere doluşabilmenin mücadelesini veriyor, sonra evlerine doğru oldukça zorlu bir yolculuğa çıkıyorlar. Sonrasında farklı akan zaman birleşiyor...

HAMASET SEVİYESİ DÜŞÜK SAVAŞ FİLMİ

Yönetmen Nolan, “Dunkirk”te dramatik süslemeleri bir kenara bırakarak, tarihî hadiseye realist bir bakış sunuyor. Savaşın meydana getirdiği vahşet, seyirciyi tamamen gerecek bir şekilde yansıtılıyor. Cillian Murphy’nin canlandırdığı akıl sağlığını kaybeden karakterle bu çok iyi sağlanıyor. Kulaklarda hep geri sayımı hatırlatan bir saat sesinin yankılanmasının da bunda payı büyük. Nolan, İngilizler tarafından büyük bir zafere dönüştürülen “Dunkerque Tahliyesi”ne hamasetten biraz sıyrılarak bakabiliyor. Eser, hem görsel hem de işitsel olarak oldukça başarılı bir yerde duruyor. Yüksek bir tempoya sahip “Dunkirk”te, şahsi hikâyelerden ziyade bir topluluğun mücadelesi ele alınıyor. Hâliyle karakterler sathi kalıp, diyaloglar arka plana yerleşiyor. Hep sinematografik değeri çok güçlü eserler meydana getiren Nolan, belki kendisinin değil ama bu yılın en iyi filmlerinden birine imza atıyor. “Dunkirk”,  savaş filmlerine de farklı bir konsept getireceğe benziyor...

Düzenleyen:  - KÜLTÜR - SANAT
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...