Almanya'da bugüne kadar kaç Türk yakıldı?

Başta Afyon olmak üzere, bugün Türkiye'de çok büyük hüzün var... Afyonlu Özcan Ailesi, tam sekiz ferdini toprağa veriyor. Anne Nazlı Özcan ve en büyüğü 17 yaşında, en küçüğü 6 aylık olan yedi çocuğunun, Baden Württenberg eyaletindeki yangında hayatını kaybetmesi, her yönüyle çok titiz biçimde tahkik edilmesi gereken bir olay... Almanya'da, pek çok Türk vatandaşının hayatına mal olan, bu kaçıncı yangın?!
Şüphesiz Alman Devleti'nin istatistiklerinde mevcuttur: Bu çeşit yangınlar neden hep Türklerin meskûn olduğu mahallerde meydana geliyor? Acaba karşılaştırmalı bir tablo verilebilir mi? Mesela son 20 yılda, Almanya'da kaç tane yangın çıkmış ve bu yangınlarda kaç Alman, kaç Türk vatandaşı ölmüş? Ve acaba bugüne kadarki bu vahşi yangınların sebebi tam ve doğru olarak tespit edilmiş mi, kundaklama sonucu çıkan yangınların faillerinin kaçta kaçı yakalanıp cezalandırılmış?.. Bu soruların çengeline takılacak daha pek çok soru var.
1996 yılındaki bir çalışmamızda, Alman İçişleri Bakanlığı Kriminal Dairesinin kayıtlarına dayanarak, bu ülkenin özellikle, Stuttgart, Hannover, Münster, Leibzig, Karlsruhe, Nürnberg, Köln, Hamburg, Frankfurt, Düsseldorf ve Essen ile bu şehirlerin çevrelerinde meydana gelen saldırıların muhtasar bir sonucunu vermiştik. O yıllardaki kayıtlara göre, mesela sekiz Türk vatandaşı Alman Polisi tarafından öldürülmüş, on sekiz Türk vatandaşı da hapishanelerde intihar etmişti. Yangın ve kundaklama sonucu ölen ve yaralananların sayısı ise çok daha kabarıktı. 1993 yılında Solingen'de, genç ailesinden beş kişinin hayatını söndüren, ırkçı saldırı sonucu çıkan yangın hâlâ hafızalardadır. Ondan bir yıl önce de 1992'de Mölln'de Nazım Aslan'a ait iki katlı evin kundaklanması sonucu, üç kişi ölmüş, dokuz kişi yaralanmıştı. 2008 yılında Ludvigshafen'da çıkan yangında tam dokuz Türk hayatını kaybetmişti... Şimdi de Özcan ailesi, sekiz canı toprağa veriyor.
Almanya'da ölümle neticelenen saldırılar çeşit, çeşit... Ama çoğunluğu ırkçılık saikıyla gerçekleştirilmiş! Bazısı da derin ve gölgeli. Mesela 2000 ila 2006 yılları arasında tam sekiz Türk dönerci, esrarengiz şekilde katledildi. Bir Yunan da, Türk sanılarak katledildi. Bütün bu cinayetlerin işlenmesinde, Alman gizli servisinin bilgi sahibi olduğu resmî olarak kayıtlara geçti. Ancak şu ana kadarki sonuç, sadece bir istihbarat şefinin istifası ve bütün bu olayların bir kadın istihbarat görevlisine yıkılması oldu!.. Yani, derinlemesine ve gerçekçi bir tahkikat, tabii ki yapılmadı, yapıldıysa bile sonucu açıklanmadı. Büyük bir ihtimalle de hiçbir zaman açıklanmayacak... Alman devleti nezdinde, Türk vatandaşlarının hayatı bu kadar ucuz mu? Antalya'da, İsveçli bir turistin ırzına tasallut eden bir vatandaşının yargılanması dolayısıyla; ortalığı ayağa kaldıran aynı Almanya, ölen ve yaralanan bunca vatandaşımız için neden bu kadar duyarsız? Bu ülkede cereyan eden ırkçı saldırılar, şayet resmî bir himaye görmüyorsa, neden bunlara karşı yeterli tedbir alınmıyor? Dahası olayların failleri, niçin gerektiği şekilde yargılanıp cezalandırılmıyor? Herhalde Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkilileri, bunları Alman muhataplarına soracaktır, değil mi?