MİT Rus ordusu ile direkt görüşüyor...
17 Aralık 2016 02:00
Kim ne derse desin.. Günlerdir devam eden Halep katliamı dünya tarafından korku filmi gibi izlendi. Ahlar vahlar dışında yapılan bir şey yoktu.
ARAP Liginin sanki bir şey yapacakmış gibi olağanüstü toplantı kararları artık komik olmaya başladı.
Harekete geçen ve oyun kurucuları harekete geçiren yine Türkiye oldu.
Bütün planlarını yaptı..
Sahada yani Halep’te, masada yani dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın Suriye toplantılarında mezhep ayrımı gözetmeksizin masum Suriyelilerin yanında oldu.
Kimin elinin kimin cebinde belli olmadığı, gün içinde bile safların değiştiği Suriye’deki kan ve gözyaşını durdurmaya çalıştı..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sabahlara kadar uyumadı. Sahadan aldığı bilgilerle çalışmalarını sürdürdü..
Onlarca telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Putin’le yaptığı telefon görüşmelerinin sayısı o kadar çok ki buraya yazamıyoruz.. Gün içinde tekrar tekrar görüşmeler yaptı.
ABD’yi sorumluluk almaya davet etti..
AB’nin patronu Şansölye Merkel’i yardımlar konusunda harekete geçirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle büyük bir krizin nasıl yönetilmesi gerektiğini tüm dünyaya gösterdi.
Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay ve MİT süreci iletişim, koordinasyon ve eş güdüm içinde yürüttü. Birinin bıraktığı yerden diğeri devam etti.
Türkiye’nin artık yurt dışında da operasyonel olan bir istihbarat teşkilatı var.
Yurt dışı tecrübesi hiç olmamasına rağmen, Millî İstihbarat Teşkilatı geçen süreçte sahada önemli işler başardı.
Nerede, hani diye soranlar oluyor..
Özgür Suriye Ordusu ile DAEŞ’in nasıl geriletildiği tüm dünyaya gösterildi.
Doğu Halep’teki muhalifler ÖSO’ya katılacak
Bir gecede 7.500 sivil tahliye edildi.. Ankara, bütün manipülasyonlara karşın sakin bir şekilde yoluna devam etti.
Birileri buradan mezhep savaşları çıkarmayı dahi hayal etmiş olsa da oyuna gelmedi.
Güvenilir kaynaklardan elde ettiğimiz bilgilere göre Doğu Halep’te 1.100 kadar muhalif bulunuyor.
Halep’teki muhalifler birkaç gruptan oluşuyor.
Türkiye hepsi ile konuştu.
Tamamına yakını Özgür Suriye Ordusuna katılmak istedi.
Ankara şu an kurtarma operasyonunun başarı ile tamamlanmasına odaklanmış durumda.
Türkiye ile birlikte hareket etmeyen muhalif gruplar, geçen süreçte Türkiye’nin ağırlığını, etkinliğini gördüler.
Kendi başlarına hareket ettiklerinde nasıl hedef olduklarını çok iyi anladılar.
Diğer ülkelerin yaptığı gibi Türkiye’nin sahada birlikte çalıştığı insanları satmadığını hatta onları nasıl koruduğunu da öğrendiler.
MİT’in muhatabı Rus ordusu...
Rusya’yı Suriye’de izlediği politikalar sebebiyle hep eleştirdik.
Yanlışlarını eleştirmeye de devam edeceğiz.
Ama Halep operasyonunda, yani şu son süreçte Türkiye ve Rusya karşılıklı güven içerisinde hareket etti.
Çok yakın iş birliği içinde çalıştı.
Hatta tahliye sırasında sivilleri bombalayan Suriye rejim güçlerini ve İran’ın güdümünde hareket eden Şiileri bombalamakla, vurmakla tehdit etti.
Sahada yaşananları gizlemek mümkün değil.
Türkiye çok iyi bir iletişim ağı kurmuş.. Uçan kuştan haberi oluyor.
Millî İstihbarat Teşkilatının son Halep kurtarma operasyonunda karşısında Rus ordusu ve İstihbaratı vardı.
MİT her şeyi, tüm detayları Rus ordusu ile organize etti.
Ankara-Moskova hattında oluşan karşılıklı güven ve ortak sorumluluk duygusu içindeki hareket biçiminin bölgedeki diğer oyun kurucuları rahatsız ettiğini söyleyebiliriz.
Suriye’de atılacak diğer adımlar da çoktan konuşulmaya başladı bile.
Rusya bölgede kalıcı olacağını gösterdi.
Askerini, uçağını, helikopterini getirdi.
ABD, her zamanki gibi topa girmiyor. Bir ileri iki geri gidiyor.
Suriye’de işler güzel giderse iki ülke pekâlâ Libya’da, hatta Mısır’da da birlikte çalışabilir..
İran konusuna gelince, Türkiye sahada yaşananlara rağmen hep iyi niyetini korudu. Tahran’a hep iş birliği önerdi..
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu İranlı mevkidaşı ile gün içinde 6 kez konuştu. Problem olmasa bu kadar konuşulur mu?
Bu noktada Mevlüt Bey için de parantez açmalıyız. Son dönemde, dışişlerini başarıyla taşıyor.
Her şey Trump’ın işbaşına geçmesiyle daha da netleşecek.