Anayasa Mahkemesinin erken seçim çağrısı ile ne ilgisi var?

“Bu Anayasa Mahkemesinde daha çok bombalar patlar” demiştik..

Öyle de oldu..

Üye Engin Yıldırım önceki akşam attığı tweetle darbe çağrısı yaptı..

“Işıklar yanıyor” başka nasıl açıklanabilir ki..

Sadece iki kelime aslında kafaların ardında neler olduğunu açık etti..

-Artık Engin Yıldırım tarafsızlığını yitirmiştir..

Erken seçim tartışmaları devam ederken böyle bir tweetin gelmesi de dikkat çekti..

Kemal Kılıçdaroğlu, Enis Berberoğlu ile ilgili çok tartışılacak bir cümle kurdu:

-“AYM'ye uymamak kaosa zemin hazırlar..”

Ardından da akşam Türkiye’yi sarsan o tweet atıldı..

Peki, Engin Yıldırım’ın darbe çağrısı yapan tweeti ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çağrısı arasında bir bağ olabilir mi?

Kulislerde açık açık konuşuluyor..

Zaman içinde tablo daha net ortaya çıkacaktır..

Bir süredir ‘yandaşlar’ TV ekranlarından erken seçimin altyapısını oluşturmaya çalışıyor..

Bazı ‘sahte’ kamuoyu araştırmaları piyasaya sürülüyor..

Cumhur İttifakı'nın oy oranının düştüğü yazılıyor..

Muhafazakâr Kürt seçmenin yeni arayışlara girdiğinden dem vuruluyor..

İYİ Parti allanıp pullanıyor..

Siyasi kulislerde cevabı aradık:

1- Kemal Kılıçdaroğlu 3 sene daha CHP’nin başında kalamaz..

5- CHP’nin Büyükşehir Belediyelerindeki başarısızlığı.. Özellikle de İstanbul..

 

 

Hep birlikte ufuk turu yapalım..

1990’lı yıllarda Sovyetler Birliği dağıldığında neler mi olmuştu?

Eş zamanlı olarak Türkiye’de de siyasi krizler çıkarıldı..

28 Şubat bunlardan biriydi..

Orta Asya'ya döndüğünde düzen çoktan kurulmuştu..

Şu an da yapılmak istenen aynı..

Kemal Kılıçdaroğlu bir süredir şu cümleleri kuruyor:

Çok açık: Türkiye yeniden 1990’ların karanlık dehlizlerine çekilmek isteniyor..

 

 

90’larda işçiler Zonguldak’tan Ankara’ya yürümüştü..

Koca Türkiye 2 ay boyunca ‘işçi yürüyüşü’ ile âdeta boğulmak istendi..

Dışarıdaki oyunlar, kurulan tuzaklarla ilgilenecek hâli yoktu..

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si ile kol kola gezen Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan da gündemde..

Açıklamalar gırla gidiyor..

Seviyeli bir ilişki hâli..

Önemli bir isim şöyle dedi:

-“Hem Davutoğlu hem de Babacan seçim olmazsa 2023’e kadar siyasi arenada nasıl ayakta durabilecek?”

 

 

CHP’ye yöneltilen eleştirileri zaten biliyorsunuz..

Tekrar etmenin anlamı yok..

Her geçen gün HDP’ye biraz daha yaklaşıyor..

İçindeki ‘sol renkler’ giderek sönüyor, soluklaşıyor, yok oluyor..

Evet CHP marjinalleşiyor..

Marjinalleşirken de merkezle oy geçişkenliğini kaybediyor..

 

 

Biraz daha açmakta fayda var..

Parti sol yelpazeye kapatıldı..

İşte en son Muharrem İnce olayı..

Ulusalcılar ve sosyal demokratlar partide ‘istenmiyor’..

Bilerek ve isteyerek ‘Mezhep partisi'ne dönüştürüldü..

Yapılmak istenen CHP’yi yüzde 10-12 bandına çekip oyları İYİ Partiye aktarmak..

 

 

‘Fake’ kamuoyu araştırmaları İYİ Partiyi CHP’nin boşalttığı merkeze yerleştirdi bile..

Oy oranını şimdiden yüzde 14’lerde gösteriyorlar..

Öyle anlaşılıyor ki CHP’nin merkez rolü İYİ Partiye verilmiş..

Sadece bu da değil..

İYİ Parti sağ seçmen için de cazibe merkezine dönüştürülmek isteniyor..

 

 

İYİ Partiye çağrılar yapılmıştı:

-“HDP ve Kandil ile aynı fotoğrafta ne işin var.. Çık o kareden..”

Ne oldu?

İzin almadığım için ismini veremediğim duayen bir siyasetçi şöyle söylemişti:

Sadece bu işle uğraşan internet siteleri ve sosyal medya hesapları kuruldu..

 

 

MHP lideri Bahçeli atasözlerini çok iyi kullanır..

Kemal Kılıçdaroğlu’na cevap verirken kullandığı deyişlerden biri çok dikkatimi çekti:

-“Sakın ha tedbiri elden bırakma, davetsiz gelen döşeksiz oturur..”

Deniz Baykal, en güçlü olduğu anda alaşağı edildi..

Bence Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bey’den gelen bu uyarıyı dikkate almalı..