FBI, Türkiye'nin hacklenmesi talimatı mı verdi?

A -
A +
Hector Xavier Monsegur'un New York, Manhattan'daki apartmanı 2011 yılında FBI tarafından basıldı. Monsegur, Sabu takma adını kullanan, ünlü bir hackerdı. Kurucusu olduğu hacker grubu LulzSec, Sony Pictures'tan, Rupert Murdoch'un medya şirketini hacklemeye uzanan birçok eyleme imza atmış ve hatta CIA sitesinin kapatma eylemini de üstlenmişti.

FBI, Sabu'ya iki fırsat sundu: Ya hapse girersin, ya da bizimle çalışmaya başlarsın.

Sabu ikinci şıkkı tercih etti.

Hikâye de bu noktadan sonra ilginçleşiyor zaten.

Bu önemli meseleyi "Şimdi ve Burada" programında Türkiye gündemine taşıyan ESMEDYA Digital Grup Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan, Wikileaks'ten sonra FBI karşı hack operasyonlarına giriştiğini ve bu doğrultuda bazı hackerlerı muhbirleştirdiğine dikkat çekiyor. Wikileaks skandalının oluşturduğu zararı kontrol için 2011'de harekete geçen ABD hükümeti, Wikileaks lideri Julian Assange’ın en yakınındaki isimlerden yola çıkarak, Assange’ı izole etmek istedi. Ve bunun için Assange’ın yanında yer alan ve 20 yıl hapisi istenen Sabu da hedef seçildi.

Ve Sabu, FBI tarafından muhbir olarak kullanılan hackerlardan biri oldu.

Sabu, sadece başka hackerların muhbirleştirilmesinde değil, bazı önemli sitelerin hacklenmesinde de FBI için çalıştı.

Bu sitelerin içinde Türkiye Cumhuriyeti resmî internet siteleri de var.

Hatırlatalım, Gezi olayları sırasında Redhack sitesi birçok resmî siteyi hacklendiğini iddia etmiş ve bu korsanlık faaliyetinin sonucunda edinilen bilgiler epey gürültü meydana getirmişti.

Ancak ABD'deki mahkeme kayıtları aslında bu korsanlık faaliyetinin Sabu'nun talimatı ile Anonymous'ın bir numaralı ismi Jeremy Hammond'un yaptığı, Hammond'un ise ele geçirdiği belgeleri Redhack'e sağladığı görülüyor. Sabu, Hammond'dan üç ülkeye operasyon yapılmasını talep ediyor, Türkiye, İran ve Brezilya. 25 Ocak 2012 tarihli bir belgede Monsegur'un Hammond'a ele geçirmesini istediği Türkiye internet sitelerinin listesini verdiğini gösteren kayıtlar bulunuyor. Söz konusu konuşmada Monsegur, "Elde ettiğimiz bilgileri RedHack adlı gruba vereceğiz. Bize bağlılıkları var" diyor.

Şimdi bu bağlantıları daha da ilginçleştiren bir nokta var.

Özhan, son derece manidar bir bağlantıya dikkat çekiyor.

Sabu, üç sene hapis yattıktan sonra, 2014 yılında serbest kaldı. Gerekçesi ise FBI için yaptığı üstün hizmetler oldu. Sabu'yu serbest bırakan savcı ise, Türkiye kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim.  Reza Zarrab'ı, ABD'de tutuklatan savcı Preet Bharara...

Redhack'in sözcüsünün daha sonra polis muhbiri olduğunu itiraf ettiğini de bu vesile ile hatırlatalım.

Yani tam Gezi olayları sırasında, Türkiye'deki siyasi kamplaşmayı daha da derinleştiren bir istihbarat operasyonunun arkasında FBI'ın olduğu, bu operasyondan sorumlu hackerın ise Preet Bharara tarafından ödüllendirildiği iddiası belgelerle doğrulanabiliyor.

Hikâyenin bundan sonrasını tamamlamak ise okuyucunun hayal gücüne kalıyor...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.