Alman'ın kalemleri

A -
A +
Türkiye aleyhine dışarıda inanılmaz bir kara propaganda yürütülüyor. Bunların başında Alman medyası geliyor. Özellikle Bild gazetesi, bildiğin algı operasyonu yapıyor. Şansölyeden aldığı voleyi, Ankara'ya doğru çakıyor. Alman medyasına baksan kimsenin Türkiye'ye gitmemesi lazım, o kadar güvensiz bir ülke profili çiziyorlar yani.
Bizim medyadaki bazı tipler de Almanların değirmenine su taşıyor. Hatta onlardan beterini yapıyor. Köşe bucak Germanofil dolu.
Onlardan biri geçen Deutsche Welle'ye konuştu.
"Çıt çıkaranı içeri atıyorlar. Şurada bir polis gelip bana tokat atıp saçımdan sürükleyerek götürebilir. Türkiye’de on beş yıldır kendimi evimde hissetmiyordum" diye abarttı.
Peki hanımefendinin kendini evinde hissettiği Türkiye ortamı nasıldı?
15 yıl önce, asker siyasetçiye parmak sallıyor, ülke ekonomik krizlerle boğuşuyordu. Çeteler dört bir yanı sarmış, gençler, kıyafeti sebebiyle üniversite kapılarından geri çevriliyordu. Ülkenin başında ise hastane köşelerinde devleti yönetmeye kalkan bir başbakan, tek işi kanunları iade etmekmiş gibi davranan bir cumhurbaşkanı bulunuyordu. Tam Batı'nın arzu ettiği bir ülke vardı yani... Batı beslemeleri işte o eski ülkeyi özlüyor.
 
Alman'ın kalemleri
Biraz millî olun
Alman Bild "Türkiye tatilcileri tutuklayacak" diye manşet atıyor. Logosunda "Türkiye Türklerindir" yazan ekürisi "Gerilim büyüyor" diye alttan alıyor.
Alman Bild, Alman bakanları konuşturup Türkiye'ye öfke kusturuyor; Türkiye'deki ekürisi "Alman bakandan tehdit gibi uyarı" başlığını kullanıyor.
Alman Bild, Alman ajanlar için "Türkiye'deki esirler" diye yazıyor; Türkiye'deki ekürisi "Almanya Büyükada notası verdi" diye seviniyor.
Biraz millî olun be...
 

Bayram!


İlk tıp fakültemiz 14 Mart 1827’de kuruldu. 1976’da 14 Mart Tıp Bayramı ilan edildi. 149 yıl sonra...
1927’de Çocuk Esirgeme Kurumu, senede bir gün çocuklar için bayram yapmaya karar kıldı. Saltanatın kaldırıldığı 1 Kasım Hâkimiyet-i Milliye diye bayram günü ilan edilmişti. Meclis’in açıldığı gün de ayrıca kutlanıyordu. 1981’de hepsi birleştirildi ve ortaya 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çıktı.
Millî mücadelenin başlama tarihi M. Kemal’in, Samsun’a gittiği 19 Mayıs 1919 günü kabul edilir. Bu tarihe atfen, 19 yıl sonra 1938’de Gençlik Bayramı kutlamaları başlatıldı.
Cumhuriyet 1923’te ilan edildi. İki yıl sonra ilk Cumhuriyet Bayramı kutlaması tertiplendi.
Yunanlılara karşı 1922’de zafer kazanıldı. Dört yıl sonra 1926’da 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları başladı.
Bir de bunlara ilaveten “24 Temmuz Basın Bayramı”, “1 Mayıs İşçi Bayramı”, “13 Mayıs Dil Bayramı” kutlamaları var ki, onların ortaya çıkışı da diğerlerine benzer.
Geçen ‘Altıok’gillerden Mustafa, 15 Temmuz anmalarına dil uzatarak “Sahte darbenin bayramını kutlamak ne kadar geri zekâlılık” diye yazıp yurt dışına sıvıştı ya... Memleketimin bayramları aklıma geldi.
Oysa aynı Altıokgiller, Menderes’i idama götüren 27 Mayıs darbesini 1963’ten 1982’ye kadar bu millete bayram diye kutlatmışlardı. Hülasa; rejimimiz çocukları, gençleri, askerleri işin içine katarak tarihin kırılma tarihlerini “bayram” ilan etti. Bunu o tarihe dikkat çekmek, belki varlığını pekiştirmek ve ideolojisini dikte etmek için yaptı. Bu, bütün ülkelerde böyledir. Fakat 15 Temmuz anmalarında durum farklı. O gün dünya siyasi tarihine geçen inanılmaz bir mücadele verildi. Ortada sahte değil, gerçek bir zafer var. Ne kadar anlatılsa az gelir. Bu yüzden “AK Parti faaliyeti” algısının ötesine geçmeli ve bütün kesimlere yayılmalı.

 
Dinî şair nedir arkadaş?
Geçen Cumhuriyet gazetesi yeni müfredatla ilgili akıllara zarar bir habere imza attı. "Türk dili dersinde din" başlığı kullanılmıştı. Neymiş diye merak ettim.
Devamında şöyle yazıyordu:
"Bakanlık, yeni dönemde çocuklara Nazım Hikmet ve Attila İlhan’ın yanında Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt gibi dinî şairleri okutacak. Yeni müfredatla birlikte 'değer eğitimi' adı altında dinî unsurları yerleştiren MEB, Türk Dili ve Edebiyatı dersinde de çocuklara artık daha fazla dinî yazar ve şairleri okutacak!"
Dinî bayram olur, dinî günler olur; dinî haber, dinî sohbet, dinî inanç, dinî film, dinî sözler, dinî liderler, dinî paylaşımlar, dinî yazılar olur. Dinî şair ne arkadaş?
Açtın baktın mı hiç? Bu adamların neresi dinîymiş? Hangi şiirinde vaaz vermişler mesela?
Elbette bu, gazetenin hastalıklı bakış açısının tezahürü... Dine dair ne varsa reddediyorlar. Aslında bütün dinlere de alerjileri yok. Hristiyanlık olsa hoş görecekler mesela. Dert İslamiyet.
Yıllar boyu ders kitaplarında aynı kafa yapısındaki adamları evirip çevirip okutturanlar kalkmış eğitimde 'tek tip'çilikten dert yanıyor ya. Gülmekten kırılıyorum.
Bu arada söylemeden edemeyeceğim...
AK Parti 15 yıldır iktidarda. Bu süre içinde eğitim camiası 6 bakan gördü. Müfredatın daha yeni yeni zenginleştiriliyor olması ne acı!
Alman'ın kalemleri
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.