Dip dalga diyenler sandığın dibini buldu

A -
A +
Türkiye bir seçimi daha kazasız belasız tamamladı.
Son bir ayda öyle bir süreç yaşadık ki...
Hızlı ve öfkeliydi...
Halkımız yine en doğru kararı verdi ve ilk turda işi bitirdi.
Elbette bu seçimde Türkiye kazandı.
Kaybeden yok muydu? Olmaz mı?
Dip dalgasından bahsedenler, "rakının dibine vurup Erdoğan'a küfredenler" sandığın dibini buldu.
Mitinglerde takla üstüne takla atan, dün rejime tehdit gördüğü başörtüsünü, sadece başına takmadığı kalan Muharrem İnce kaybetti.
"Göreceksiniz, ikinci tura kalıyorum" diyen, tülbentgillerden Meral kaybetti.
Terör kaybetti, "Afrin'i geri alacağız" diye vaatte bulunan terör yandaşı HDP kaybetti.
CHP'ye 'Temel' olan 'ihtiyar süperman' kaybetti.
İnce'nin fraklı görüntüsü eşliğinde "Ayakkabı kokusu ülkeden gidiyor" diye mesajlar paylaşan sefiller kaybetti.
Dolarla, patatesle iş görmeye kalkan sinsiler kaybetti.
İnce'yi köpürten BBC, "Muhalefet galibiyet kokusu alıyor" diye yazan The Economist kaybetti.
Başörtüsü düşmanı İnce'ye, başörtüsü güzellemesi yaptıran başörtülü Elif Çakır ve 'Karar'sızlar kaybetti.
"AA'nın 7. katında özel hazırlıkların yapıldığı bilgisini aldım" diyen Uğur Dündar, Maltepe mitinginde 32 dişini göstererek poz veren candaş kalemşorlar kaybetti.
"Türkiye, ya fizikçiyi seçecek ya da kekçiyi" diyerek aklınca dalga geçen Fatih Portakal kaybetti.
Anketçiler kaybetti, "Tayyip Erdoğan ilk turda yüzde 47 alıyor, seçim ikinci tura kalıyor" diyen kamuoyu araştırmacısı Hakan Bayrakçı kaybetti.
"AKP gitti gidiyor" diyen FETÖ'rist Emre Uslu ve ağa babaları kaybetti.
Muharrem İnce'yi "Korku paratoneri" ilan eden Cumhuriyet, "Ampul söndü, Abbas yolcu" diye manşet atan Sözcü kaybetti.
Erdoğan'a "Senin dizinde 'the end' yazmak üzere" diyen Yılmaz Özdil, "Silkele Muharrem Öğretmen düşecekler" diye başlık atan Necati Doğru kaybetti.
Ali Koç'un seçilmesinden sonra "Fenerbahçe'de doğan güneş yakında Türkiye'de doğacak" diye tweet atan İYİ Partili Ümit Özdağ kaybetti.
'Tamam'cılar kaybetti.
 
İki çift lafım var
 
Seçmen,
Erdoğan'a sahip çıktı.
İnce'ye inanmadı.
Akşener'e güvenmedi.
Karamollaoğlu'nu dikkate bile almadı.
Demirtaş'a ise "cezaevinde kal" dedi.
               ***
Akşener'in balon olduğu,
Bahçeli'nin lider olduğu görüldü.
 
 
İnce’ye son şiir
 
Yalanların ve kaypaklığın.
Seni havaya sokmuş gibi
Bol keseden veriyordun
Sanki her şey çokmuş gibi.
Bir rüzgâr esti ince ince
Bir varmış bir yokmuş gibi.
Ramazanda bira, ağustosta rakı
Sana yalanlardan yaptım takı.
Tak tak tak.
Dön de sandığa bak.
Altı ok, altı yok.
Tanga, Tatanka...
 
Seçime damga vuranlar
 
Seçimin atmasyonu: Muharrem İnce’nin korumalarının selfie çektiren seçmeni kürsüden fırlatması.
Seçimin adamı: "Laiklik elden gidiyeah" diyerek günlerce konuşulan Süleyman Dayı.
Seçimin ziyareti: Erdoğan’ın bir yurtta öğrencilerle sahur yapması.
Seçimin 'artiz'i: Takım elbiseyle yarı beline kadar girdiği denizde reklam filmi çeken Saadetli aday.
Seçimin aracı: Bisiklet.
Seçimin kitabı: Tatanka.
Seçimin yiyeceği: Kek.
Seçimin yükseleni: Kuru soğan ve döviz kuru.
Seçimin uçanı: CHP'nin güçlü olduğu yerde uçucu mürekkep gönderildiğini söyleyen Kadri Gürsel ve Ruhat Mengi.
 
Turkuaz niye zaman az!
 
Biz gazeteciler olarak bugünlere dair haberler verirken, geleceğe de not düşeriz.
Attığımız manşetler, yaptığımız analizler bizden sonraki nesillere kaynak teşkil eder.
Tarihe şahitlik ettiğimiz zamanlardan biri de seçim günleridir.
Ancak bugünlerde özellikle taşradaki okurlarımıza eksik bilgilerle ulaşıyoruz.
Çünkü dağıtım şirketlerinin bir programı var ve ona uymak zorundayız.
Biz de gazete olarak Turkuaz Dağıtıma dahiliz. Dün akşam şirket bizden 22.30'da gazeteyi teslim etmemizi istedi. Sandıklar o saatte tam olarak açılmamıştı.
Erdoğan'ın mutlak galip olduğu bir seçimde gecenin 2'sinde gazeteler teslim alınsa ne olur?
Kaç senede bir olan bir hadisede bu müsamaha çok mu zor!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.