Sinan Oğan’ın Bahçeli fotoğrafı neyin mesajıydı?

A -
A +

Medyada “Sinan Oğan, Devlet Bahçeli’yi götürür mü acaba?” sorusuyla şenlenen tatlı bir telaş var.

Hem AK Parti karşıtları kızgın Bahçeli’ye, hem de AK Partililer.
Muhalif kesim iktidarı düşürmek için ortaya çıkan tarihî fırsatın sırf onun kaprisleri yüzünden kaçırıldığına inanıyor.
AK Parti cenahı ise koalisyon seçeneklerinin tükendiği o sıkışmışlık günlerinde, Bahçeli’nin inatçılığı ve Erdoğan düşmanlığını unutamıyor.
Bu yüzden Sinan Oğan başta olmak üzere Meral Akşener, Mansur Yavaş gibi isimlerin Bahçeli’yi devirebilecekleri ihtimalini bile sevdi iki taraf da.
Tarafların aymazlığını başka nasıl sıfatlandıracağımı bilemiyorum.
Bin defa söyledik.

MHP İÇ SAVAŞ ENSTRÜMANI OLACAK

Paralel Yapı Sinan Oğan’ı var gücüyle destekliyor ve bunun için ciddi bir finansal kaynak da ayırdı. Cemaat, Kandil’dekiler ve Demirtaş gibiler vasıtasıyla zaten PKK-HDP’yi kontrol altında tutabiliyor. Ama bir de karşıtını ele geçirirlerse tadından yenmez. Nedeni çok açık. İç savaş çıkarmak için tek piyon yetmiyor. Onunla çatışacak karşı tarafın da hazır olması gerekmekte. AK Parti ve Erdoğan’ı devirmek için ülkeyi yangın yerine çevirmeyi göze alan bu gözü dönmüşler çetesi açısından Sinan Oğan biçilmiş kaftan.
“Bahçeli öyle kolay yedirmez kendini ve MHP’yi” diyenler olabilir.
Ya olağanüstü kongre için yeterli delege sayısı bulunursa ne yapacaksın?
Paralel Yapı bu. Geçtiğimiz yıllarda 10’a yakın milletvekilinin pornografik kasetleri yayınlandığında Bahçeli bloke edilmişti. Ardından teslim oldu ya da teslim olmuş göründü. Ben ikinci seçeneğe yakınım, çünkü Paralel’in MHP’nin başına getirmeye çalıştığı isimleri “birtakım gerekçelerle” ya partiden attı ya da pasifize etti.

PARALEL’İN ELİNDE BAŞKA ŞANTAJ MALZEMELERİ VAR MI?

Bir gazeteci dostum bana “Ona bakarsan cemaatle en iç içe olan adam Bahçeli’nin sağ kolu Celal Adan” dedi.
Olabilir. Bu ilişkiyi “Seni ele geçirmeye çalışanı yakınında tutmak” diye okuyorum. Yanılma payımı saklı tutarak tabii.
Örneğin Paralel Çete’nin elinde başka şantaj malzemeleri var mı bilemiyoruz.
Ama dikkatimi çeken Sinan Oğan’ın bir davranışı.
Oğan, Bahçeli’nin Meclis’in açıldığı gün çekilen bir fotoğrafını paylaştı Twitter’dan. Yeni oturma düzeni gereği en soldaki bölüme geçen MHP milletvekillerinin ön koltuğundaki Bahçeli’yi görüyoruz fotoğrafta. MHP lideri, yerlerini verdikleri HDP sıralarında şen şakrak sohbet eden İdris Baluken ile Ertuğrul Kürkçü’ye kırgın-küskün bakmakta.

MESAJLARDAN MESAJ BEĞEN

Sinan Oğan bu fotoğrafla iki mesaj veriyordu. Bunlardan kesin olanı “Bahçeli’nin partiyi ne hâle getirdiğinin görülmesine yönelik”ti.
Tamam ama ikincisi biraz müphem.
Acaba bu tür fotoğrafların ya da görüntülerin arkası gelebilir mi?
Hepsinden önemlisi de Bahçeli nasıl bir mesaj aldı? Devlet Bahçeli’nin karda yürüyüp izini belli etmeyen bir lider olduğunu düşünürsek oyunun daha yeni başladığını söyleyebiliriz.
Henüz civan olan Sinan Oğan, Paralel Yapı desteğiyle bakalım nereye kadar gidebilecek?
Meral Akşener ise Oğan için zor durumda kalındığında emanetçi başkan olarak aday gösterilecek kişi. Malum, Bahçeli Sinan Oğan’ın mahkeme kararını temyiz ediyor. Yani, hâlihazırda Sinan Oğan halen MHP üyesi değil.

Gölcük’te döşeme altındaki CD’ler

Gölcük Donanma Komutanlığı’nın en kozmik odalarında, döşeme altlarından çıkan darbe CD’lerini kimse izah edemedi o vakitler.
Balyoz davasının avukatları CD’lerin sahte olduğunu kanıtlamaya çalıştılar ama CD’lerin orada ne aradığı sorusuna cevapları yoktu.
Zaten Çetin Doğan’ın bir darbe lideri edasıyla Genelkurmay Başkanı ve  kuvvet komutanları dahil kimseye haber verme gereği hissetmeden organize ettiği jenerik darbe senaryosu uygulama toplantısı her şeyi açıklıyordu.

O dönemde onlarca tartışma programına katıldım. Karşımda askerî vesayeti savunan ulusalcı yazarlar, eski generaller ve Ergenekon-Balyoz davalarının avukatları vardı hep.
Bu tartışma programların hiçbirinde “Darbecilik iflah olmaz bir utançtır. Ülkemizin meşru hükümetini askerî darbeyle yıkmak için hiçbir girişimde bulunmadık, bu ahlaksızlıktır” diyen çıkmadı. Hep karınlarından konuştular. Topu sürekli çevirdiler. Hatta bizleri tehdit ettiler zaman zaman. Bazılarının yüzüme nasıl baktıkları gözlerimin önünde.
Bu tutum delillerin doğruluğuyla ilgili daha derinlikli sorgulama yapmanın önünde zihinsel bariyerler oluşturdu.
Şimdi öğreniyoruz.
Balyoz davasıyla ilgili soruşturma yürüten savcılık Gölcük Donanma Komutanlığı’na konan CD’lerle ilgili bazı delillere ulaşmış. O CD’leri oraya iki astsubayın koyduğundan şüpheleniliyor. Astsubaylardan birinin banka hesabına 400 bin Dolar yatırılmış o tarihlerde.
Daha neler çıkacak göreceğiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.