Önde zeytin ağaçları, arkasında fabrika

A -
A +
Açıkçası bu yazı için klavyenin başına otururken içim çok rahat. Çünkü ne zeytinliklerim var, ne de şarkıcıyım. Dahası Meclis’te siyaset yapan bir vekil de olmadığım için bana “Kimse zeytin hamisi kesilmesin, zeytinlerin sahibi burada” diyecek kişi de çıkmaz.
Anlayacağınız bir gazeteci ve yazar olarak konforum yerinde ama “Acaba Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ya da Sayın Başbakan Binali Yıldırım’ın sert tepkilerine maruz kalır mıyım?” diye endişelenmiyor da değilim.
Çünkü sonuçta oturup şu anda şartları zorlaştırılmış olsa bile zeytinliklerin sanayi tesislerine açılması sonucunu doğuracak olan yeni zeytin yasası ile ilgili görüşlerimi yazacağım.
Biliyorsunuz geçen hafta TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda 3 gün süren müzakerelerin ardından kabul edilmiş bir yasa taslağı ile karşı karşıyayız.
Tepkilerin ardından zeytinlikleri imara ve turizm yatırımlarına açan maddeler taslaktan çekilmesine rağmen (Tepki gösterilmese böyle bir zihniyet var demek ki) yasa taslağında bırakılan 4. Madde pek çok sorunu barındırıyor.
Buna göre:
Zeytinliklerde ve zeytinliklere en az 3 kilometre mesafede, ağaçların gelişimini ve çoğalmasını engelleyici nitelikte kimyasal atık oluşturacak, toz ve duman çıkaracak tesis yapılamayacak ve işletilemeyecek. ANCAK Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, ‘alternatif alan bulunmaması’ ve ‘KURULUN UYGUN GÖRMESİ’ şartıyla bakanlıklarca ‘kamu yararı kararı alınmış yatırımlar’ için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına izin verebilecek, bu yetkisini gerektiğinde valiliklere devredebilecek.
Yukarıdaki maddede yer alan ve KAMU YARARI KARARI ALINMIŞ YATIRIMLAR için karar verecek olan KURUL nedir ona bakalım:
Zeytinlik bulunan her ilde vali başkanlığında 11 ÜYELİ BİR KURUL oluşturulacak. Kurulda Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Çevre ve Şehircilik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Maliye, Orman ve Su İşleri bakanlıklarından yetkililerinin yanı sıra, sanayi ve ticaret odaları ve sivil toplum örgütü temsilcileri yer alacak. Kurul, yatırım taleplerine ilişkin görüş bildirecek, zeytinliklerin geliştirilmesi, korunması, verimli kullanılmasına yönelik inceleme yapacak.
Sanayici, KURUL engelini aştığı takdirde faaliyetini amaçlarına uygun, çevre ve zeytinlik sahalarına zarar vermeyecek şekilde yürütecek, oluşabilecek zararı telafi edecek, kendisine verilen sahanın dışında zeytinlik sahalarını daraltamayacak.
Ancak, gelgelelim yine de zeytin ağacı kesmesi zorunluysa da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan verilecek “fenni gerekçe” ile bunu yapabilecek. Diyelim ki üşendi bu prosedürlerle uğraşmaya ve çatır çutur doğradı ağaçları. O zaman para cezası ödeyecek. Ne kadar? 4 bin lira.
Adam milyarlık yatırım yapacak ama keseceği 30-40 ağaç için 100 bin lirayı gözden çıkarmayacak.
Âdeta imkânsız olasılık.
Bu arada “Kamu yararı yatırımlar” hangileri onu pek bilmiyoruz. Misal madenler, kimya tesisleri, tuğla fabrikaları mı? Nedir?
Durum bu.
Kısacası ben yasanın bu 4. Maddesine de karşıyım arkadaş. 1995 Zeytin Yasasına dokunulmasın, ellenmesin. Kamu yararı ya da zararına olacak sanayi yatırımı her neyse, Türkiye’de arazi bol. İç Anadolu, Doğu Anadolu ne güne duruyor.
Örneğin, o kadar tüneli boşuna mı yapıyoruz? Doğru Karadeniz’i Erzurum interlandına bağlayacak olan dünyanın en uzun 4. Tüneli OVİT neredeyse bitmek üzere. Olağanüstü bir proje. Rize ile Erzurum arasını 4 saatten 1,5 saate indirecek.
Şimdi soralım. Bir sanayi yatırımı için gerekli olan nedir?
Limanlara ve demir yoluna kolay ulaşım.
Doğu Karadeniz limanlarını canlandırmak için Erzurum ve çevresinden daha iyi yatırım alanı bulunur mu? Ayrıca demir ipek yolunun tam üzerinde. Âdeta transit taşımacılığın merkezi denilebilecek yerde. Kara yolları desen otobanlar çok şükür çok iyi seviyede.
O hâlde neden zeytinlik de zeytinlik diye tutturuluyor anlamak güç.
Zeytin şifadır, gelecektir. Sadece kalbimizi değil, ruhumuzu da onarır.
Lawrence Durrell’e göre ağaçların bilgesidir zeytin. En çelimsizi bile kendini kabul ettiren bir ağırbaşlılık, bir suskunluk içindedir.
Bir zeytin ağacı seni bin yıl sever. Karşılıksız hem de.
Zeytine kıymayın efendiler.
Meclis genel kuruluna gelecek bu maddenin milletvekillerince kabul edilmemesini, edilirse bile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önüne giderse de imzalamamasını diliyorum.
Başka da bir şey demiyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.