FETÖ siber ajanlarının ülkemizi “siber haydut devlet” hâline getirme komplosu

A -
A +
 
Sizinle birkaç kez Elektronik Yüksek Mühendisi Ayhan Şahin’in araştırmalarını ve yazdıklarını paylaşmıştım. TSK’daki bir güvenlik zaafını ortaya çıkardığı için 2012 yılında FETÖ kumpasına uğrayan Ayhan Şahin özellikle siber saldırılar ve Siber Vatan üzerine kafa yoran bir mühendis.
Şahin, geçen ekim ayında da Twitter hesabından uzun zamandır Türkiye’ye karşı büyük çaplı bir saldırı yapılmadığını belirterek, ilgili kurumların hazır olmasını istemişti.
Kendisini arayarak “Ne demek istiyorsun, işte siber saldırı yapılamamış, daha iyisi olabilir mi?” diye sordum. Bana Türkiye’nin SİBER HAYDUT DEVLET olarak gösterilmesinin işten bile olmadığını, özellikle de kaynağı belirsiz siber saldırılar NATO üyesi ülkeleri hedef aldığında durumun daha da vahim bir hâl alabileceğini, bir FETÖ komplosunun kokusunu aldığını söyledi. Çok ilginçti anlattıkları. Bana uzunca bir araştırma gönderdi…
Şimdi aşağıdaki tarihlerde yaşanan gelişmelere dikkatle bakalım:
20 Ekim 2020
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ABD ve diğer ülkelere yönelik siber saldırı düzenledikleri gerekçesiyle Rus askerî istihbaratına (GRU) bağlı 6 yetkili hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
26 Ekim 2020
Fransa KÖTÜ Amaçlı Yazılımlara Karşı Mücadele ve Destek Birimi’nin resmî Twitter hesabından yapılan açıklamada, birçok Fransız internet sitesinin 25 Ekim Pazar günü siber saldırıya maruz kaldığı belirtildi. Bunların hangi kurum ve birimlerin internet siteleri olduğuna ilişkin bilgi verilmedi.
14 Kasım 2020
Türkiye’ye gelmeden önce Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la görüşen ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Le Figaro gazetesine yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin son dönemdeki faaliyetlerinin “saldırgan” olduğu konusunda Macron ile hemfikir olduklarını söyledi.
14 Kasım 2020
Savcı Mustafa Bilgili’nin özel kasasında muhafaza ettiği, Kozmik Oda aramasında el konulan “çok gizli” belgelerin, TÜBİTAK görevlilerinden Ünal Tatar tarafından 1.5 TB’lık harddiske kopyalandığı ve ABD’deki örgüt elebaşına ulaştırıldığı bildirildi. İlgili haberlerde FETÖ firarisi Ünal Tatar’ın, ABD’de bulunduğu bu süreç içinde ABD Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) ile de çalıştığı belirtilmekteydi.
19 Kasım 2020
ABD Başkanı Donald Trump, başkanlık seçimlerinde usulsüzlük olmadığını söyleyen Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı Direktörü Chris Krebs’i görevden aldı. Krebs, FETÖ firarisi Ünal Tatar’ın ABD Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA)de çalıştığı dönemdeki patronuydu.
8 Aralık 2020
ABD’ye siber saldırı yapıldı. Siber saldırı haberi ilk olarak 8 Aralık’ta California Milpitas’taki güvenlik şirketi olan Fire Eye’ın, sistemlerine saldırı tespit eden bir yazı yayınlamasıyla ortaya çıktı. Daha sonra 13 Aralık’ta Fire Eye, Campaign UNC2452 adını verdiği siber saldırının dünya çapında çeşitli “kamu ve özel kuruluşları”nı da hedef aldığını söyledi. Yazıda, saldırının büyük ihtimalle 2020 Mart ayında başladığı ve aylardır devam ettiği belirtildi.
14 Aralık 2020
İsrail’e bir siber saldırı düzenlendi. Yapılan siber saldırının boyutu ne idi? Bu konuda detaylı açıklama yapılmadı.
18 Aralık 2020
Uluslararası Siber Güvenlik Politikası Başkanı Sven Herpig, Alman Der Spiegel'e yaptığı değerlendirmede "Siber saldırıların yol açtığı zararın boyutu şu anda tamamen belirsiz, ancak uluslararası siber güvenlik açısından şartlar, büyük ihtimalle tarihî bir olay yaşandığına işaret ediyor” dedi.
İlginç olan şu.
Fransızlar ve İsrailliler kendilerine yapılan siber saldırıların detaylarını açıklamazken, muhtemelen Ekim başında tespit edilen bu olayın Amerikalılar tarafından şimdi servis edilmesi, 20 Ekim tarihindeki Pompeo’nun Rusları hedef alan konuşması ve 19 Kasım’da Siber Güvenlik Direktörü Chris Krebs’in görevden alınması tesadüf değildi. Amerikalılar saldırıyı aylardır biliyorlardı.
Mesele açık.
 
KÖLELEŞMEMEK İÇİN ANAOKULUNDAN ÜNİVERSİTEYE SİBER OKURYAZARLIK DERSİ
 
Köleleştirilmiş bilgisayar ve mobil telefonlarınızla, siber ajanlar tarafından bir başka ülkeye yöneltilecek siber saldırıların birer aparatı hâline getirilebilirsiniz. Bu yüzden bilgisayarlara ve telefonlara dijital marketlerden yüklenecek her ücretsiz ürün ve kaynağı bilinmeyen uygulamalar kişisel verilerinizin bir yabancı istihbarat servisine ve ya da merkezine aktarılması anlamına gelir. Kaynağı bilinmeyen mailler açılmadan silinmeli.
Bir ülkede kişisel bilgisayarların yüzde 80’i köle, yani başkaları tarafından kontrol edilebilir bilgisayarlar ise bir siber saldırıda iradenizin dışında virüsleri yerleştiren dış güçlere yardım ediyorsunuz.
Daha açık söyleyelim. Örneğin ABD’ye yöneltilecek bir siber saldırıyı diyelim ki İsrail yapar ama bunu bir başka ülkeden köleleştirdiği bilgisayarlar ve mobil telefonlar üzerinden gerçekleştirir. Farkında olmadan kişisel uluslararası alanda siber suça dâhil olursunuz. Türkiye’nin böyle bir olayda HAYDUT DEVLET olarak gösterilmesi tabii ki FETÖ’nün işine gelir.
Geçen ay yaşanan gemi arama olayını hatırlayalım. Tek bir silah bulunsaydı, uluslararası alanda bizi haydut devlet ilan edeceklerdi.
O yüzden 85 milyon herkes kullandığı telefon ve bilgisayarına dikkat edecek. Vatandaş “Ben bilmem devletim bilir” demeyecek. Ama devlet de anaokulundan üniversitelere kadar siber okuryazarlık dersi koyabilir.
 
ABD BİR “SİBER 11 EYLÜL” PLANININ PEŞİNDE Mİ?
 
ABD geçen mart ayından beri yaşanan, muhtemelen ekim ayında ortaya çıkardığı bu siber saldırı ile yeni 11 Eylül mü planlıyor?
ABD, İsrail ile birlikte İran’ın nükleer çalışmalarını sekteye uğratmak için bir “solucan yazılım”ı yani Stuxnet’i devreye soktu ve gerçekten de haziranda ülkenin nükleer tesisleri olumsuz etkilendi.
ABD'nin şimdi 2021 Mart ayında yapılacak NATO liderler toplantısı sırasında Stuxnet saldırısı ve yeni bir Siber Savaş Stratejisi’ni gündeme getireceği neredeyse kesin. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in “Ciddi bir siber saldırı NATO için kuruluş anlaşmamızdaki 5'inci maddeyi tetikleyebilir. Bu, bir müttefikimize yönelik saldırının herkese karşı yapılmış sayılmasına yönelik ortak taahhüdümüzdür” açıklamasını dikkatle okumalıyız.
FETÖ siber çetesinin 2016 yılından beri dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerin desteği ile bize yaptığı siber saldırılar ortada. Artık savunma pozisyonunda kalarak anlık pansuman önlemlerle bu acımasız siber dünyada var olamayız. Son bir yıldır siber güvenlik konusunda devletin yaptığı yatırım ve çalışmalar son beş yılın en üst seviyesinde ama yetmez!
Aylık ve yıllık değil, bu konuda onlarca yılı kapsayacak planlamalar yapılmalı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.