Eşek hoşaftan ne anlar
22 Kasım 2020 02:00
Süleymaniye Camii’nin açılışı günü, yurdun birçok yerinden bu muhteşem ibadethaneyi görmek için akın ederler. Kalabalığın içinden biri, köyünden beraber geldiği eşeğini kaybeder. Eşeği, köylünün tek varlığıdır ve dönüşte o kadar uzak yolu nasıl gidecektir?
Başlar aramaya ve aradığı yerde de ağlamaya... Ne yaptıysa eşeğini bulamaz.
Başlar aramaya ve aradığı yerde de ağlamaya... Ne yaptıysa eşeğini bulamaz.
Köylü, camide vaaz vermekte olan hocanın yanına yaklaşır ve derdini anlatır. Hoca, köylüyü yanı başına oturtarak cemaate döner ve; “İçinizde, ömrü hayatında hiç sevmemiş biri var mı?'' diye sorar. Cemaat içinde iki kişi kalkar ve “Biz ömrümüzde hiç sevmedik'' derler. Hoca tekrar sorar ''Hiç mi sevmediniz?'' diye. Cevap ''Evet, hiç sevmedik'' olur.
Hoca yanındaki köylüye döner ve “Bak sen bir eşek kaybettin, ben sana iki eşek buldum'' der...
***
Hoca yanındaki köylüye döner ve “Bak sen bir eşek kaybettin, ben sana iki eşek buldum'' der...
***
Eşekler köydeki semerciden pek şikâyetçilermiş. Hiç iyi semer yapamıyormuş.
Eşekler toplanıp yeni bir semercinin gelmesi için dua etmişler. Hikâye bu ya, duaları da kabul olmuş ve gerçekten köye yeni bir semerci gelmiş... Ne var ki bu semerci de eşekleri rahatlatacak semerler yapamıyormuş yaralar azalacakken artmaya başlamış.
Eşekler toplanıp yeni bir semercinin gelmesi için dua etmişler. Hikâye bu ya, duaları da kabul olmuş ve gerçekten köye yeni bir semerci gelmiş... Ne var ki bu semerci de eşekleri rahatlatacak semerler yapamıyormuş yaralar azalacakken artmaya başlamış.
Aslında taşıyabileceklerinden fazlası yüklendiği için oluyormuş o yaralar. Ama eşek bu, ne anlar? Yine toplanıp köye yeni bir semerci gelmesi için dua etmişler.
Semerci gitmiş semerci gelmiş... Her yeni gelenle yaraları daha da kötüleşmiş.
Bu şekilde kaç semerci değişene kadar böyle devam etmiş bilmiyorum. Nihayet bir gün eşekler toplanıp eski semerciden kurtulmak için değil de ‘eşeklikten kurtulmak’ için dua etmeye başlamışlar...
Bu şekilde kaç semerci değişene kadar böyle devam etmiş bilmiyorum. Nihayet bir gün eşekler toplanıp eski semerciden kurtulmak için değil de ‘eşeklikten kurtulmak’ için dua etmeye başlamışlar...
Kıssadan hisse; Siz şimdi anlattıklarımı, sevginin kıymetini bilmeyenlerle, ondan ona zıplayan flörtözlerle, mutluluğu eşinde değil yeni limanlar, yeni kollarda arayanlarla falan ilişkilendirirsiniz. Yok öyle bir şey... Bildiğiniz hikâye bunlar.
Eşeklik hikâyeleri... Öylesine yani...
Ninem diyor ki; Abanın kadri yağmurda bilinir.
Ninem diyor ki; Abanın kadri yağmurda bilinir.