Oradan buradan -3-

A -
A +

Hafta sonu kısıtlaması dramı; herrr şeyden uzaklaşmak isteyip, en fazla balkona çıkabilmek... Bir hafta sonunu daha atlattık, yine çoğumuz brokoli gibiyiz; şükür sağlıklıyız ama tadımız tuzumuz yok. O zamaaan, biraz oradan buradan;
-Kısıtlamada ekmek almaya gittim, fırıncı “yeni çıktı şanslısın, sana sıcak ekmek veriyorum” dedi. “Abi nasıl olsa eve gidince annem bayatları yedirecek” dedim. Sarıldık ağlaştık...
-Mutasyona uğramış Covid ülkemizde de görüldü maalesef haber vereyim. Virüs bile kendini geliştirdi, bazı insanlar sığır geldi sığır gidecek diyen bir ben miyim?
-Klasik tedavi yöntemlerimizden biri; “Git bir elini yüzünü yıka...”dır. Sıradanmış gibi görünse de tüm tedavi yöntemlerinin atası olduğunu koronavirüs ispatladı!
-Olaylara iyi tarafından bakmaktan sizin de boynunuz tutuldu mu?
-Azizim, mesele bardağın neresinden baktığın değil. Mesele sen angut gibi bardak izlerken başkasının sürahideki suyu çenesinden akıta akıta içmesi...
-Acil ihtiyaç listesini açıklıyorum; 1. Geçmiş günler. 2. Bugünkü akıl.
-Hayvanlar da sanıyor ki; insanlar konuşa konuşa anlaşıyor...
-‘Metabolizmam hızlı galiba yoksa bu kadar kazığı sindirmek kolay değil!’ diyen arkadaş, sen de bizdensin...
-Kadının tek yaşı yoktur. Kimlik yaşı, beden yaşı, ruh yaşı, bir de “Hadi be! Hiç göstermiyorsun!" yaşı. Bizde yaş çok...
-Kim bana "kıyamam" dese, bana bi gülme geliyor. Kıyarsın, kıyarsıııın, çanıma ot bile tıkarsın da ben fırsat vermiyorum’ diyemiyorum ki...
-Sizin etrafınızda da salağa yatıp, sonra kalkmayı unutan insanlar var mı?
-Faturayı ödeyince ‘Değerli müşterimiz’, iki gün geç kalınca ‘Sayın abonemiz!’ Ayıp ayıp...
-Aşk döngüsü; Saygı duruşu, cicim ayı, balayı, trip ayı, didişme ayı, kavga ayı, ayı oğlu ayı ve kapanış...
-Beyler, trip atmasın, dırdır etmesin, para istemesin, hep elimin altında gözümün önünde olsun ve nazlı nazlı süzülsün istiyorsanız; Japon balığı alın. Kesin bilgi...
-Restorandan kafeden ayrılırken masada kalan yarım su şişesini de alıp çıkan kızla evlenin beyler! Ama sakın ayrılmayın; neyiniz var neyiniz yok hepsini alır inanın...
-‘Bekârlık sultanlıktır ama benimki bildiğin imparatorluğa doğru gidiyor’ diyenler toplanın parti kuruyoruz...
-Aşk acısına bakış açım; Çocukluğumda düğüne giderken zorla bindirildiğim Toros’un bagajından canlı çıktım ben, senin yaşattıklarınla mı öleceğim lo?
-“Affedersin de...” dedikten sonra küfreden insan samimiyeti her zaman bulunmuyor.
-Otobüste başımı cama dayayıp duygusallık yapayım deyip de kafa saniyede otuz kere cama vurunca vazgeçen okurum, sen de bizdensin...
-Sırf saçını kurutmaya üşenip dört saat başında sarılı havluyla evde sadrazam gibi dolaşan okurlarıma selam olsun...
-‘Şu lokmayı en sona bırakayım da ağzımda onun tadı kalsın...’cılar burada mı?
-Sosyal da medya da bunalttı beni... Ağzını büzüp foto çektiren kıza, hela terliğinin tersiyle iki tane yapıştıracaksın ki flaş beyninde patlasın...
-Hayaller; uyumadan önce gecenin sessizliği, kar manzarası, kitap ve bitki çayı keyfi. Gerçekler; çekyatı kaldırırken çıt sesini bekleme eşiği...
-İnsan vücudunda yeri trilyon sinir hücresi var, bir de bunları aynı anda zıplatmayı başaran insanlar... Söyleyeceklerim bu kadar.
-Bazen düşünüyorum, “lan...” diyorum kendime. Sonra “lanlı-lunlu” konuşma diyorum, önce o eli bir indir, akıllı ol falan derkennn zor ayırıyorlar!
Tek derdimiz saç lastiğinin iki kere geçirince bol, üç kere geçirince fazla sıkı olması olsun... Sevgiler, selamlar...

Ninem diyor ki; Öfke gelir göz kararır, öfke geçer yüz kızarır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.