Fatih Terim’in basit stratejisi

İyi futbol mu, sonuç mu? Siz Terim’i tartışa durun G.Saray dün istediğini aldı. Kazanan daima haklıdır. Nokta.

Acılar dayanılacak gibi değil, pandemi, deprem üst üste geldi her şey. İnsan ne eve girebiliyor ne de dışarıda durabiliyor. Canım yorum dahi yapmak istemiyor ama hayat devam ediyor.
Allah’ım bu necip milleti koru!
* * *
Acıların gölgesindeki Galatasaray-Ankaragücü mücadelesi baştan beri orantısız güç gösterisiydi. Eli kolu bağlı olan Fuat Çapa için söyleyecek sözüm yok.
Ama “Önce sonuç” derdine düşen Fatih Terim’in risksiz oyun stratejisi çok basitti.
Kazanan takımı büyük ölçüde koruyan o “Garantici” düşünce Falcao ve Belhanda’sız oyunda Feghouli ve Arda’yı yedek oturtarak Ankaragücü karşısına seyir zevkinden çok fizik gücü yüksek oyuncularla çıktı.
Nihai hedef şampiyonluksa ki öyle, akıllıca görünen bu tercih ilk yarı ‘toplama takım’ gibi duran Ankaragücü -Assene ve Atakan’ın direnci- karşısında zorlanırken rakip alana sadece bir kere indi ve golü buldu. İşte bu tecrübedir.
Gol, çok önemli. Diagne’nin Ankaragücü tarafından şıkı markaj altına alındığı bölümde Babel’in içeri katederek açtığı kulvarda sıfıra inen Saracchi’nin asisti ve topun gelişine Surinam asıllı Hollandalı futbolcunun harika vuruşu farklı hücum opsiyonu adına muazzam bir örnekti ki, o taktik maç kazandırdı.
Sonuç olarak Terim’in, Arda, Emre Taşdemir ve Donk hamlesi oyunda Babel’i öne atsa da bu basit strateji farkı artırma değil, skoru koruma çabasıydı, işe de yaradı. Hem de kaleci Okan’ın riskli oyununa rağmen.

MAÇIN ADAMI: Ryan Babel