Sumudica işi bitirmeli!

A -
A +

Gaziantep’in Rumen teknik direktörü Sumudica, bence ülkedeki kulüp soygununa, kulüplerin aciz içine düşmesine sebep olan ana faktör menajerlerin sonunu getirebilecek bir açıklama yaptı. Ama kesik kaldı. Kendisinden 50 bin avro isteyen menajerin ismini açıklamalı. Böylece bu işin de sonu gelir... Tabii ki bundan sonra kime rüşvet talebinde bulunan olursa onlar da ortaya çıkarılır... Haydi Hoca’m! Ama bu konuda açıklama yapamazsan, bizi başka kaşıntılar da alır, bunu da bilesin!

Başakşehir yandı kül oldu!
Ligin 4. haftasındayız. Tarihte hiçbir son şampiyon dörtte sıfır çekmemişti. Hatta öylesine büyük bir fukaralık ki, daha gol siftahı bile yok. Sebep mi? Onu Okan Hoca bilir. İki santrforla arızaya uğratılan ana sistem hâlâ düzelemedi. Kolay da olmaz. Şimdi bir de Şampiyonlar Ligi'nde bela bir grup var ki sormayın gitsin! Yeniler de geldi. İsabetli gibi görünüyor. Ama tabii ki kullanma hüneri de şart...
 
Sosyal medyaya çekidüzen!
Şu “Sosyal Medya” denen ve bana göre toplumun geleneksel yapısını arızaya uğratan rezillik için yeni bir yasa çıkarıldı. Az da olsa sanki kontrol altına alınacak. Ben olsam ne mi yaparım? Hemen sıfırlarım bu rezilliği. Haaa bu arada muhalefetin felaket tellalları çok kızdı bu değişime... Eh işleri budur zaten... Kuruldukları günden beri “Yapmazlar, yaptırmazlar...”
 
Lucescu da ayıp ediyor be!
Sen tut bu yaşta git Dinamo Kiev'i Şampiyonlar Ligi'nde gruplara yükselt... Ayıplara devam ediyor “Tu kaka hoca...” Galatasaray'ı amatör oyuncularla şampiyon yap, aynı takıma Süper Kupa’yı kazandır, Beşiktaş'ı 100. yılında şampiyon yap, Shakhtar denen kasaba takımına tonla lig şampiyonluğu kazandır, kasasına 80 milyon avro koy, aynı takımı UEFA Kupası şampiyonu yap, hem de bizim muhaliflerin gözü önünde, günümüzdeki bizim A Millî Takım'ı yeniden oluştur, şimdi de Dinamo Kiev'i hayata döndür... Pardon bitirmeden; bizim Cahit bu Hoca’nın Avrupa'da en çok maç kazanan altıncı hoca olduğunu söyledi. Altıncı sırada imiş, ey muhalifleri... 
 
Bulut orta alanı nasıl bitirdi!
İnanılmaz! 57. dakikada Ozan çıkıyor yerine hazır olmayan, ayakta bile duramayan Mert Hakan giriyor. Yetmiyormuş gibi, 73. dakikada Sosa çıkıp Tolga giriyor. Böylece zaten sıkıntıları büyük olan ileri taraf yanıp tutuşuyor. Sen dua et de hoca, ikinci penaltıyı "Al kurtar" diye atan Karagümrüklü futbolcu vardı... Haaa toplu savunan, aynı biçimde hücum deneyen takımın sadece bir tek derin topa izin verdi, o da bir penaltıya ve kırmızı karta neden oldu. Şimdi mi? Üç yeni daha geldi. Şimdi 30 oyuncu içinden her maça 11'i nasıl tespit edeceksin, bunu çok merak ediyorum. 
 
25 bin Kartal'a soruyorum!
Sergen Yalçın Beşiktaş Teknik Direktörü olarak sahaya çıktığında tribünlerde 25 bin Kara Kartal sevdalısının havalara uçtuğunu görmüştük. Daha o gün hem bu sütunlardan hem de A Spor ekranından yarınların tehlikede olduğunu dile getirmiştim. Şimdi o Kara Kartal sevdalılarına sormak isterim; Hoca’nızdan memnun musunuz? Bu arada sizlere bir şey hatırlatmak isterim. Aynı Sergen Yalçın, Fenerbahçe'ye imza attığı gün "Ben zaten çocukluğumdan beri Fenerbahçeliyim. Odamın her yerinde Fenerbahçe fotoğrafları vardı" dedi mi demedi mi? Orta alana bakınız tribündekiler; nasıl oyun kurulabilir ki? İleri üçlünün tamamını değiştirdin de onlara topu kim verecek? 40 yıllık Atiba'yı neden asil görevinden kopardın? 
 
Limit mi simit mi?
Efendim; transfer sezonunun birinci bölümü bitti. Ve futbol tarihimizde yaşamadığımız bir süreç yaşadık. Ne mi? Yahu malum limit meselesi vardı ya... İşte o çıkmadan önce böyle transfer furyası görülmüş müydü? TFF mi? Sonbahar uykusunda... Bir tek kulübe, "Hop, sana o falanca sayı kadar oyuncu için lisans yok" dendi mi? Oysa 1992'de 3.813 sayılı Yasa çıktığında ne umutlanmıştık, ülke futbolu düzlüğü çıkacak, kulüpler nefes olacak diye... Meğerse bize limit değil simit lazımmış... Ne de olsa millî yiyecek sayılır!
 
Salona buyurun!
Basketbol da, voleybol da başladı çok şükür... Hem erkeklerde hem de kadınlarda nefes kesen maçlar oynanmaya başladı bile... Tabii ki bazı kulüpler bütçeyi kıstı ama yine de kıran kırana... Bir de bu maçların yayınları bir televizyona bağlansa iyi olur sanırım. Çünkü üç dekoder arasında gidip geliyorum... 
 
Fatih Hoca bir var, bir yok!
Benim 1990'lı yılların ortasından itibaren futbolculuğu sonrası izlediğim teknik direktör Fatih Terim bu değildir. Ne demek yahu Hoca’m; Kasımpaşa maçının ikinci yarısını iki adet kımıldamayan santrforla oynamak? Linnes neden 74 dakika bekler kulübede? Her yerin adamı, her maçın en az 6 numaralı adamı Donk'la aranız mı açıldı yoksa? Yaz yaz bitmez yanlışlar. Neyse artık Taylan-Etebo ikilisi rüştünü ispat etmiştir sanırım. Bu bile kazançtır, sakatlık ve ceza olmadıkça... Ne yani Hoca’m; Hakem maçı yarım saat mi uzatsaydı? Diyelim ki kıyak yaptı. Senin bu takımın aynı sahada maçı bir devre daha oynasaydı ne olurdu ki? 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.