Nerede kalmıştık?

A -
A +
Bildiğiniz gibi AK Parti'den milletvekili adayı olmuş ve Ankara 2. bölge 10'uncu sıradan seçilememiştim. İkinci bölgeden AK Parti 8 vekil çıkardı. Ben dâhil seçilemeyen diğer 6 aday seçimden sonra normal hayatımıza döndük. İkinci bölgenin hakkı 9 vekildi. Demek ki yeteri kadar çalışmadık, insanları yeterince ikna edemedik. 8 Haziran sabahı bir koalisyon tablosu ortaya çıktı. Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrarın devamı için seçim döneminde üç ay boyunca 'tek başına' iktidar hedefinden bahsettik. Ama herhalde kendimizi iyi anlatamadık. Milletin ortaya koyduğu tercihe saygı duymak zorundayız ama ortaya çıkan tablonun çok da ülkenin çıkarına uygun olduğunu söylemek zor.

Hepimize düşen her neyse milletin sandıkta verdiği mesajı doğru okuyup, gereğini yapmak.
Milletvekili adaylığına başvurduğumda yazılarıma ara vermiştim. Bugün itibarıyla "bismillah" deyip, bıraktığımız yerden "Nerede kalmıştık?" diyerek yazılarımıza-gazeteciliğimize devam edeceğiz. Diğer yandan bizi Ankara ikinci bölgede bağrına basan tüm kardeşlerimizle de irtibatımız, muhabbetimiz devam edecek. Gönül verdiğimiz AK Parti siyasi hareketine samimi desteğimiz devam edecek. Bu köşeden doğrularını savunup, yanlışlarını da eleştireceğiz. 

Biz de küsmek yok. Bize seçilemeyeceğimiz bir sırayı uygun gördükleri halde biz birinci sıradaymışız gibi çalıştık. Ben vicdanen rahatım; üzerime düşen her şeyi fazlasıyla yaptığıma inanıyorum. Hangi sıraya koyarlarsa koysunlar; hangi sıfatta olursak olalım biz dava şuuru ile nefer rütbesinde bile çalışmalara devam edeceğiz. Biz vazifemizi yaparız, gerisini Rabbimize bırakırız.

Seçim sonrası sahada oluşan eğilime gelirsek. Bayram tatili nedeniyle Anadolu'yu ve kendi memleketimi gezme fırsatı buldum. Sağ seçmen AK Parti'nin ne yapıp edip MHP ile bir koalisyon kurmasını istiyor. Bizim mahallemizdeki insanların büyük bir bölümü AK Parti'nin CHP ile kurabileceği olası bir koalisyona maalesef sıcak bakmıyorlar. Eğer mümkünse MHP ile koalisyon kurulmasını, bu gerçekleşmezse erken seçime gidilmesini tercih edenlerin oranı bayağı yüksek. Bir AK Parti-CHP koalisyonu mantık olarak uygun görünüyor olsa da sağ seçmen, CHP'nin AK Parti'yi yıpratacağını, böyle bir koalisyonun zaman kaybından başka bir işe yaramayacağına inanıyor. "Rahmetli Ecevit ile koalisyon yaptı" diye MHP'yi terk eden ve o günden bu yana AK Parti'ye oy veren bir ülkücü arkadaşım "Aynı şeyi yaparlarsa AK Parti'yi de terk ederim" diyerek bu seçeneğe karşı çıkıyor.

Bazı siyasetçilerin koalisyon heyecanını anlayabiliyorum ama seçmeni-milleti dikkate alarak karar verirseniz ileride pişmanlık duymazsınız. Herkes tribüne oynamayı bıraksın. Sürdürülemeyecek, pamuk ipliğine bağlı bir koalisyon kurmaktansa tekrar millete gitmek belki de ülkemizin daha çok çıkarına olabilir. CHP'nin koalisyona çok istekli olması bütün sorunları çözmüyor.

Dün bazı gazetelerde gördüm. AK Parti'de 9 puanlık kaybın güya analizi yapılmış ve en büyük sebebin ekonomik vaatlerin yetersizliği olduğu sonucuna varılmış. Eğer bu tespit doğruysa seçmene Kaf Dağının ardını bile vadeden CHP'nin oyları neden düştü? CHP bütçenin neredeyse üçte birini bol keseden dağıtmayı vaat ettiği halde aldığı oy ortada. AK Parti üst yönetimi böyle bir tuzağa düşmesin. 9 puanlık düşüşün gerçek sebeplerini bulsun ve bu sebepleri cesurca, hiçbir komplekse kapılmadan hızlıca ortadan kaldırsın. Bu sebeplerin ne olduğu vekil adaylarının, teşkilatların verdiği raporlarda var. Yeter ki herkes gerçeklerle yüzleşme ve nefsini ayaklar altına alma cesaretini göstersin.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.