Şeytan üçgeni!..

A -
A +

"Hakem hatalarının, “hakem hatası” olarak kalmadığına, “hakem kararı” olmaya başladığına inanmaya başlar gibiyim."

22 “sözleşmeli hakem”; Süper Lig’de 16 haftada “ne kadar kazandı” sorusunun cevabını dün gazetelerde okudum.
110 bin liradan 180 bin liraya kadar uzanan bir tablo; 65 bin lira maaşlılar var, 100 bin lira maaşlılar var, bunların arasında maaş alanlar da var, ayrıca bir de yönettikleri maç başına gelirleri var, 22 hakemin. Ortaya çıkan tablo, doğrusu ya, “Bunca hatayı yapan, hataları hakem kararı haline getiren insanlar, bu parayı hak ettiler mi” sorusunu hatıra getiriyor; yazık!..
Elbette “konunun dört başı mamur analizini ve yorumunu” sevgili Ömer Fark Ünal yapacaktır; ben anlamam, ama “anladığım” bir şey var; “Hak ettiler mi” sorusunun haklı olup olmadığı konusundaki tereddütlerin “haklı olarak” arttığı!..
“Eski para” ile bu “binler, aslında milyar”; bölün o paraları 16’ya, hafta başına ne düşüyor, kaç bin, kaç milyar düşüyor, hesabı kolay!..
Dahası da var ki, belki de çoğu “her hafta Süper Lig’de görev almadı” ve bu durum, “ortalamayı yükseltiyor”; onu Ömer Faruk bilir, o yazmalı!..
Şimdi geliyorum, Vehbi’nin kerrakesine; bu maaşları artı maç başına paraları, bu 16 haftalık, yani topu topu 4 ay bile tutmayan bir zamanda, “bu toplamdaki paraları” hangi devlet memuru alıyor; “alelacele başlatılan profesyonel hakem uygulamasının” hatıra getirdiği bir başka soru bu!..
Ama asıl soru torbada; onu da çıkaralım; “bunca hata, bunca hatayı ‘hakem kararı hâline getiren’ ve de çalınan, çalınmayan düdükler, çifte standartlı kararları 3 Büyükler lehine alışkanlığa dönüştüren itici güç”, acaba “bu para tablosundan mı kaynaklanıyor?..”
“Koru, 3 Büyükleri”; tabloda kal; “koru, 3 Büyüklerden bazılarını esen rüzgâra göre daha fazla”, tabloda yüksel… “mi acaba” hakemliğimizi dinamitleyen ve sahadaki adaleti her hafta daha fazla aşındıran?.. 
Henüz, “Eminim” diyemiyorum, hatta “yarım ağızla ‘Evet’ bile diyemem” ama hakem kardeşlerim kırılmasın, “tereddütlerim, şüphelerim” giderek artıyor!..
Zira, hakem hatalarının, “hakem hatası” olarak kalmadığına, “hakem kararı” olmaya başladığına inanmaya başlar gibiyim; “henüz” bu duraktayım!..
Devre arasında Futbol Federasyonu, Merkez Hakem Komitesi ve 22 hakem “el ele verip” bu gidişi durduracak tedbirleri alamazlarsa, ligin ikinci yarısında “nelerin olabileceğini” düşünmek bile istemiyorum!..
Bu konuda “bugünlük” daha fazla da yazmak istemiyorum; zira kalemime hükmeden beynim, “daha iyi şeyleri değil, daha kötü şeyleri” aklıma getiriyor; “Para / Hata / Karar, bir şeytan üçgeni mi oluşturuyor, futbolumuzda” yoksa?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.