F.Bahçe ezgi geçti; ya sonrası?..

 

Yönetim üzerine düşeni yaptı, bakalım Erol Bulut, böyle iddialı bir kadroyu yönetebilecek mi?

 

Çok açık ki, "transfer yarışını" Fenerbahçe "açık ara kazandı" ve de transfer ayının başından sonuna kadar "psikolojik" olarak rakiplerini adeta "kum torbasını döver gibi" dövdü!..

Bir Fenerbahçeli dostum, gülerek bana "Galatasaraylılar da, Beşiktaşlılar da, Trabzonlular da lig boyunca Koç darbesini acı acı hissedecekler" dedi.

Aslında yazımın ilk paragrafındaki tabloda "itiraz edilecek" en ufak bir açık yok. Amma… İkinci paragraftaki tablo, "40 maçlık ligde ve sahada gerçekleşecek mi"; işte orada "birazcık" durmak gerek.

Gösteride gerçek şudur ki; "senaryo ve reji başka, sahne arkası başka, sahnede ramp ışıklarında başka gerçekler vardır" ve başarı, döner dolaşır "uygulamadaki uyuma" dayanır!..

"Onu da al, bunu da al" isteklerine, "Onu da alalım, bunu da alalım" arzuları eklenerek, "Hepsini aldım" toptancılığına ulaşmak, elbette taraftarı da, camiayı da "mutlu edecek, coşturacak" bir başlangıcı getirecektir ve de "başarının ilk ve önemli şartı" olarak masa üstüne konacaktır. Elbette, "bu tablo" alkışlanacak bir yönetim / teknik heyet" el ve işbirliğini de ortaya koyar; itirazı olan var mı; olana gülerim!..

Bakınız "ama" demeyeceğim, diyeceğim odur ki; "bundan sonrası" Erol Bulut'un "böyle iddialı" bir kadroyu yönetmesine kalmıştır; üstelik taraftar arkasında olacaktır, Ali Koç yönetimi "başarı için" ne isterse vermeye devam edecektir!..

Bir Hoca için, "elinde şampiyonluğa oynayacak kadar seçkin iki 11'lik kadro varsa", işte "onu bekleyen başarılı gelecek yolculuğunda onu zorlayacak olan" taraf budur!..

Bu tablo, "mazeret tanımaz", bu tablo "hep başarı, hep başarı" beklentilerine "itirazsız" cevap beklenmesinin sebebi olacaktır!..

Başkan olarak Ali Koç ve yönetimi "iki yılın başarısızlığını örtecek" bir hamleyi, çok zor mali şartlar içinde yapmıştır ve "şampiyonluk hedefine ulaşılmasını" beklemek ve istemek hakkıdır!..

İşte, "bu çember" Erol Bulut'un etrafını sarmıştır ve Hoca, "bu baskı altında" hedef yolculuğuna çıkmaktadır!..

Ve "öteki şampiyon adayları" başta, ligin bütün takımları "bu kadro ile açık ara favori olarak görünen" Fenerbahçe'ye karşı, sahalara "bir başka" çıkacaklardır!..

Sahalardaki "nefes kesecek" mücadeleye, "psikolojik faktörler" de bütün ağırlığı ile etki edecek ve Erol Bulut'un "bu ağırlığı kaldırabilme gücü", şampiyonluk hedefine ulaşılmasında büyük pay sahibi olacaktır!.. 

Kolay değildir, "İlk 11'de sahaya çıkmak benim hakkım" diye düşünen 20-22 kişilik bir kadroyu yönetmek ve ilk 11 formasını "adaletli" dağıtmak…

Kolay değildir, "ilk büyük takım hocalığını, hem de Fenerbahçe gibi ülkenin en büyük kulüplerinden birinde yaparken" kulübede yanında oturan Emre Belözoğlu ve 'okkalı' isimlerden oluşan yardımcı kadrosunun etkisi" altında, saha içine müdahalelerinde "hatasız ve eksiksiz" olabilmek…

Kolay gelsin Erol Hoca'm, şampiyonluk yolunda sana ve takımına başarılar!..