23 NİSAN 2017

A -
A +
 
AK Parti iktidarı, devleti yönetirken desteğe muhtaç olduğu her dönemeçte MHP, devreye girerek ona omuz verdi. Hassas günlerde devletin ve milletin menfaati neyi gerektiriyorsa MHP onu yaptı.
Sn. Devlet Bahçeli'nin 15 Temmuz’dan itibaren sergilediği "kâmil devlet adamı duruşu" ise tarihe geçecek kıymettedir. Darbeye teşebbüs edildiği ilk saatler içinde hemen Başbakan Sn. Binali Yıldırım'ı arayarak seçilmiş hükûmetin ve devletin yanında ve darbecilerin karşısında olduğunu açıkladı. Bu açıklama, iktidara da millete de rahat bir nefes aldırdı. Aksi olsa, en azından sussaydı diğer muhalefet de susabilir ve darbenin yönü değişebilirdi. 
Devlet Bey, darbe ihaneti savuşturulduktan sonraki bütün konuşmalarında da şuurla ve aklıselimle hareket etti. MHP Genel Başkanı, bu tavrı sadece darbeye karşı göstermedi. Türk emniyet kuvvetlerinin FETÖ, DAEŞ ve PKK'ya karşı verdiği mücadeleyle ordumuzun sınır ötesi harekâtında da eksiksiz destek verdi. Öyle ki zaman zaman yaptığı konuşmalar bir muhalefet lideri değil kabine mensubu gibi oldu. Aslolan insanın fikrinin iktidar olmasıdır. Dava adamı böyle düşünür. Bugün MHP iktidar değil, fakat fikri ve kadroları iktidardadır.
Devlet Bahçeli, siyaset sahnemize yeni bir üslup getirmiştir. Bu üslupta esas, parti taassubu değil milletin bekası ve devletin devamlılığı ve kudretinin geliştirilmesidir.
Devlet Bahçeli, salı günkü MHP grup toplantısında aynı olgun üslupla yine terör ve sınır ötesi harekâta temas etti. FETÖ'cülerin devletten kazınmasını takdir etti. Ve aynısının PKK için de yapılması gerektiğini hatırlattı. Devlet Bey, bir zamandır gündemde olmayan ve 15 Temmuz’dan sonra dile gelmeyen Başkanlık mes'elesini de konuştu. "Biz, parlamenter sistemden yanayız; ancak bir de millet var; millet referandumda ne derse vereceği kararın başımızın üstünde yeri olacaktır" dedi.
MHP Genel Başkanının bu konuşmasını AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, dün partisinin İl Başkanları toplantısında değerlendirdi. Sn. Yıldırım, Sn. Bahçeli'nin konuşmasını milletten yana tavır koyma ve cesaret verici bularak kendisine teşekkür etti. Başbakan, "Biz, hazırız; fiili durumu hukuki duruma dönüştürmek lâzım" dedi.
Binali Bey, yeni anayasa yapılmasına dair yol haritasını da açıkladı. Daha evvel hazırlanmış 60 madde ve herhalde mini anayasa çalışması taban alınarak bir anayasa teklifini meclise getirecekler. TBMM, AK Parti'nin bu teklifini ya 367 veya 330 ile karşılayacak. Başbakan Yıldırım, "367 de çıksa millete gideceğiz" diyor. TBMM, anayasa teklifini kabul etse dahi bununla iktifa edilmeyerek, sandıklar kurulup vatandaştan tasdik, tasvip ve gönül huzuruyla kabul beklenecek.
Hakikaten Türkiye, bilhassa şimdilerde fiilen ve başarıyla başkanlık sistemiyle idare etmekte. Öyle ise bu durum neden hukukileşmesin? Devlet Bahçeli, bu fiili durumu gördü ve millete gitmeyi ihsas etti.
367 olmasa bile 330 Meclisten geçer. Önümüzdeki baharda referanduma gideriz gibi görünmekte. Siyaset hazırsa takvim de hazır: 
23 Nisan 2017 Pazar günüdür ve Mirac kandilidir. Gündüz, millet olma, akşam ümmet olma vazifesi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.