YA ÖVSELERDİ?

A -
A +
Bild ismindeki Alman ceridesi için bardağı taşıran son damla, Türkiye Cumhurbaşkanının "Almanya terör örgütlerini arka bahçesi olarak kullanıyor!" gerçeğini dile getirmesidir. Bu dendi mi her nev'i iftirayı atarlar. Değirmenlerine HDP'liler, FETÖ'cüler ve cümle Türkiye aleyhtarları su taşımaya devam etmektedir. Niye diktatör? Niye olmasın? Bu Cumhurbaşkanı, Çankaya noteri olacağına Türkiye'yi bölmek isteyenlere fırsat vermiyor. O'nun cesur iradesi etrafında kenetlenen millet, 15 Temmuz'da Türkiye'nin işgalini önleyince Haçlı âlemi, "hasta adam, kudretli Türkiye mi oldu?" diye şaşkınlık içindedir. Son senelerde yapılanlar için hafızamızı şöyle bir tazeleyelim: TL para sınıfına girdi, enflasyon yüzde 70'ten 7'ye düştü, IMF ofisine yollandı, Türkiye, hem hava ulaşım merkezi, hem enerji merkezi olmak için deva adımlar atmakta, Anadolu'da kazma değmedik yer kalmadı, bayındırlıkta, sağlıkta hamleler zinciri devam ediyor, 10. Ekonomik güç  olmaya doğru yol alıyoruz, millî silahlar yapılmaya başlandı, sınır ötesi harekât içindeyken vatandaş normal hayatına devam ediyor,  Katar'a üs tesis edildi, Afrika’ya insanlık götürdük, Türk iş adamları dünyaya açıldı ve daha neler!.. Bu Türkiye'nin yoluna taş korlar. Bu Türkiye, çok uyku kaçırtır. Bu sebeple  malûm manşetler atılmakta. Onlar kin manşetleri. Recep Tayyip Erdoğan'ı itibarsızlaştırmak, devirmek için ne lazımsa yaptılar fakat hepsi boşa çıktı. Üstelik 15 Temmuz gecesi O'nun "sokağa çıkın, ben de geliyorum!" cümlesiyle her fikirden vatandaş, meydanlara akıp, demokrasiye de devlete de sahip çıktı. Avrupa, batı, haçlılar, masonlar, siyonistler... İslâmiyet, Ümmet ve Türkiye düşmanları, bunalmış vaziyetteler. Onlar için vatanını seven, ülkesini kalkındıran, milletinin emrinde olan devlet reisleri ya Müstebit, ya Kızıl Sultan, ya vatan haini, ya kuyruk, ya diktatördür. Mahkemelere meydan okuyan 9 HDP'li, devleti gasp etmek isteyen FETÖ ve onlara yardım ettiği isnadıyla bir gazete ve onun 9 mensubu yargı önüne çıkartılınca  bu manşetleri atanlar, Cumhuriyeti demokrasi diye gösteren, zulüm üstüne zulüm işleyen Tek Parti zamanında, 27 Mayıs darbe katliamında, takip eden diğer darbelerde, 15 Temmuz'da nerelerde idiler? Nerede olacaklar? Senaryo yazıyor, ihaneti yönetiyor, akıl ve destek veriyorlardı. Bu zihniyet, 15 Temmuz'da 246 şehit ve 2500 gazimiz olurken "seçilmiş iktidarın yanında, darbelerin karşısındayız" demedi. O namlı isimler, kınama mesajı yayınlamadılar. Dedikleri "taraflara itidal tavsiye diyoruz" demekten ibaretti. Sanki devletle terör taraf olurmuş gibi. Abdülaziz'i katlederek şehit edenler, Abdülhamid'e "müstebit" ve "kızıl sultan" diyenler sefaretlerine iltica eden Midhat Paşa'ya "hürriyet kahramanı", Selanik’ten gelen Hareket Ordusu'na "halâskâran-ı Zâbitân/Kurtarıcı Subaylar" dediler. Bu  tabirler yakın zamanlara kadar "Emin Oktay" mahlas imzalı yüz karası tarih kitaplarında yazıldı. 15 Temmuz darbe teşebbüsü muvaffak olsaydı Fetullah Gülen kahraman, darbeciler Kurtarıcı Subaylar olacak, Tayyip Erdoğan ve arkadaşları için "kan dökücü diktatör" denecekti. Şu var ki Cumhurbaşkanı, hayatta olmadığı için bunları duymayacaktı. 27 Mayıs'tan sonra ilkokuldaydık. Plevne Marşını bozarak 27 Mayıs'ın pis gayesine alet etmek istemişlerdi. Şu mısralar okunurken o çocuk hâlimle sadece dudaklarımı kıpırdatıyor fakat o vicdansız mısraları söylemiyordum: Olur mu böyle olur mu?/Kardeş kardeşi vurur mu?/Kahrolası diktatörler, bu dünya size kalır mı? 1959'da Londra yakınlarında uçağı şüpheli şekilde düşen Başvekil Adnan Menderes'ten kurtulamayanlar, bir sene sonra cuntayı kullanarak onu idam sehbasına yolladılar. O nazik Başvekil Adnan Menderes'e, Midhat Paşa'nın idam kararını bile sürgüne çeviren Abdülhamid Han'a bile diktatör dediler. Ancak unutmamalı ki müşrikler, Sevgili Peygamberimiz'e de  -aleyhisselam- hakaretin her çeşidini yapmışlardı. Dine, devlete, vatana, millete ümmete hizmet edenlere hakaret de ederler, darbe de yaparlar. "Küfür, tek millettir". Onların hakareti, doğru yolda/sırat-ı müstakim üzre olmanın habercisidir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.