18 MADDE, ANAYASANIN RUHU HÜKMÜNDE

A -
A +

Yürürlükteki askerî cunta mahsulü 1982 Anayasası, yapıldığı tarihten beri tartışılmaktadır. Milletin sînesinden çıkıp gelen bir kanun olmadığı için 18 kere değişikliğe uğradı. 2017 başında 19. değişiklik yapıldı. Bu defa, artık meşhur olan ve üzerinde ileride de çok konuşulacak 18 madde değişti.
Mevzubahis değişikliğin altında iki partinin; AK Parti ve MHP'nin imzası var. İki parti ise değişikliğe muhalefet etti; onlar da CHP ve HDP.  Değişiklik, Nisan 2017'de halka gidecek. Tıpkı bir seçim yaşanıyor. 4 parti, medya, STK'lar, Türkiye dostları ve Türkiye düşmanları hummalı bir faaliyet hazırlığındalar. Bunlardan bir kısmı "evet" bazıları "hayır" kampanyaları yapacak. Cumhurbaşkanının meydanlara inmesi ve ekranlara çıkmasıyla siyaset ve gündem hayli renklenecek...
18 maddeyi tekrar ve tekrar inceledik. Esasında 1982 Anayasası arşive gönderilerek yeni bir anayasa yapılamamıştır. Türkiye veya TBMM veya partiler bunu başaramadı. Onun yerine işte bu 18 madde ikame edildi. İlk önce 21 madde meclise sevk edilmişti. Fakat Anayasa Komisyonu bunu 18 maddeye çekti. Ki onlardan Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin Türkiye doğumlu olmasını şart koşan maddenin kaldırılması isabetli olmuştur. Nihai değişiklikte devletin şekli, bayrak, resmî dil, başşehir gibi bazı maddeleri aynen korunmuş oldu. O zaman geriye kalan 18 madde anayasanın lafzı ve özü mahiyetini kazanmaktadır. Buna bir cümleyle "Anayasanın ruhu" denebilir.
18 maddeyi tahlil ettiğimizde fevkalade maddeler şunlardır:
Başbakanlık makamı kaldırılmaktadır. Hükûmeti Cumhurbaşkanı kuracaktır. Cumhurbaşkanı yardımcılıkları ihdas olunmuştur. Hükûmet üyeleri yani bakanlar daha ziyade parlamento dışından tensip edilecektir. Bu meyanda Cumhurbaşkanı, diğer partilerden isimleri de bakan seçebilecektir. Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimleri eş zamanlı cereyan edecektir.
Cumhurbaşkanı bundan böyle sorumlu olacaktır. Sorumlu olmak itibariyle de yaptığı işlerden cezâî ve malî mes'uliyeti bulunacak ve hesap verecektir. Vaki değişiklikle idarede çift başlılık ortadan kalkmaktadır. En mühimi, Cumhurbaşkanı halk tarafından seçildiği için istikrarlı hükûmet kurulmasıdır. Milletin oyları da güvenoyu olmaktadır. Milletvekilleri yani yasama organı ise güvenoyu ve gensoru kalktığı için denetlemeyi "Meclis Araştırması", "Genel Görüşme" ve "Yazılı Soru" ile yapacaktır.
Bir kere seçilen bir vatandaş ikinci kere de Cumhurbaşkanlığına aday olabilecektir. Eğer halk memnun kalmazsa ikinci kere seçilmesi mümkün olmayacaktır. Cumhurbaşkanı meclisi feshedebildiği gibi meclis de Cumhurbaşkanını düşürebilecektir. Ayrıca seçim süresi 5 yıl olmuştur, milletvekili sayısı da 600'e yükselmiştir. Seçilme yaşı ise 25'ten 18'e inmiştir. Bir başka çok önemli madde de askerî yargının lağvedilerek sivil yargının hâkîm kılınmasıdır. Buna paralel olarak seçilme ve şekillenme noktasından HSYK da değişikliğe uğramıştır. Kanun teklifi sadece milletvekillerine aittir. Cumhurbaşkanı, yalnızca Bütçe Kanunu teklifi verebilecektir.   
18 yaş meselesine itiraz, su kaldırabilir. Bunun dışında Anayasanın, ona bağlı olarak TBMM'nin ve en nihâyet devletin yenilendiği görülmektedir. Bunlar hakkıyla, layıkıyla hayat bulsun, tamı tamına icra edilsin görülecektir ki hem icraat şaha kalkacak, hem TBMM daha bir sağlam çalışarak olması gereken şahsiyet ve itibarını bulacaktır.
Hâl böyle iken rejim değişikliği iddiasında ısrarlı olmak abesle iştigaldir. Rejim değişikliği ve diktatörlük iddiası samimiyetsiz sözlerdir. HDP'nin diktatörlük lafı da CHP'nin rejim değişikliği ve diktatörlük iddiası da şundandır. Bu değişiklikle hızlı ve güçlü çalışacak devlet, terörü bitirecektir. HDP bunun için muhalif. Cumhurbaşkanı halk çoğunluğu tarafından seçileceği için Tek Parti yolunda devam edecek bir CHP için iktidar hayal olduğundan o da bundan dolayı muhalefet ediyor.
Temenni ederdik ki yepyeni bir Anayasa yapılmış olsundu.
Lâkin; dediğimiz gibi bu yapılan da Anayasanın ruhu hükmünde oldu.
Faydası ileride görülecek. Vatan Caddesi, Boğaz köprüleri ve benzeri hizmetler, onlara muhalefet edenleri, bugün nasıl mahcup ediyorsa yarın da bu değişiklik, bugün kazan kaldırıp "istemezük!" diyenleri mahcup edecektir.
İyi ama bu memlekette bir dünya görüşü mensupları sürekli icraat üretip bir diğer dünya görüşünde olanlar sürekli muhalefet edip sonra da mahcup mu olacaktı?
Zaten bu dert bitse her şey düzelir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.