AK PARTİ'NİN YENİDEN DOĞMA MECBURİYETİ

A -
A +

Adalet ve Kalkınma Partisi, 14 Ağustos 2001 yılında ekonomik krizin ülkeyi kavurduğu bir dönemde kuruldu. 15 ay sonra da tek başına iktidar oldu. Girdiği bütün seçimleri kazanıp iktidarını devam ettirdi. Ama bu zaman zarfında 3 de büyük tehlike yaşadı:

-17/25 Aralık 2013, yargı darbesi teşebbüsü.
-7 Haziran 2015, koalisyona mahkûm edilme teşebbüsü.
-15 Temmuz 2016, FETÖ/PDY örgütüyle dış destekçilerinin silahlı darbe teşebbüsü.
İlki pek anlaşılamadı. Şimdi "örgüt" denilen yapı, o gün itibarlı bir "cemaat" olarak biliniyordu. Maskeleri henüz düşmemişti. 17/25'te "yolsuzlukla mücadele" diye bir yalan uydurmuş, hassas duygulara hitap ediyorlardı. Tehlike, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın sağlam duruşuyla savuşturuldu. 
7 Haziran seçimleri sonrasında AK Parti çok yönlü bir baskıyla koalisyona zorlandı. Perdenin gerisindeki FETÖ örgütü görülemiyordu. Koalisyon tuzağına düşüldüğünde 15 Temmuz'a lüzum kalmayacak ve devlet el değiştirecekti. Dayatmaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan şiddetle karşı çıktı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakanlık teklifini reddetti. Bu fakir de ekranlarda ve yazılarımızda koalisyon teşebbüsüne karşı tavizsiz bir mücadele verdik.
15 Temmuz ihanetiyle millî mücadele süreci zaten devam etmekte.
15 Temmuz'un birçok şehid, gazi ve kahramanı olmakla birlikte 1 numaralı kahramanı ve 1 numaralı gazisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Sn. Erdoğan, o gece Rodos'a gidip gelişmeleri oradan takip etseydi bu hareket, "cumhurbaşkanı yurt dışına kaçtı" diye sosyal medya, muhalif medya ve yurt dışı medyası tarafından propaganda edilecek, milletin mücadele azmi kırılacak, darbe muvaffak olacak, Türkiye işgal edilerek vatan bölünecekti.
17-25 Aralık'tan sonra canavarı tatlı dille ikna etmeye çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesinden itibaren kelleyi koltuğa aldı. Artık "tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet" tarifi hükümsüzdü.
15 Temmuz olmasa belki de Başbakan değişmeyecek, Tayyip Erdoğan, yeniden AK Parti'nin başına geçmeyecekti. 16 Nisan 2017 Referandumuyla milletten güvenoyu alan Cumhurbaşkanı, bu değişikliklere ihtiyaç duydu...
16 sene evvel kriz ortamında kurulan AK Parti, bugün dünya yıldızı bir Türkiye'de kuruluşunu kutluyor. Dünya yıldızı olmamızda iktidarın büyük payı var. Bu zaman zarfında okullar, hastaneler yaptı, vatandaşa bedava ilaç verdi, yollar, köprüler, tüneller inşa etti, millî silah imalatına başladı, parayı güçlendirdi, IMF'yi yolladı, 3 darbe teşebbüsünü önledi, 16 Temmuz sabahında bile hazine ve borsa etkilenmedi.
Hain teşebbüslerin bir hikâyesi vardı. Yargı, eğitim, emniyet, TSK ve önemli devlet kadroları malûm örgütün eline geçmiş, fakat iktidar bunu fark edememişti. Hileli gasp fark edilip de dershanelere dokunulduğu ân devletin esas sahibi olarak kendini gören örgüt, çılgına döndü, beddua korosu sahne aldı ve nihâyet 15 Temmuz kanlı gecesi yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu derin aldanma sebebiyle Allah'tan af ve milletten özür diledi. Bir samimi ikrarı daha oldu. Bayındırlık, sağlık, maliye vs'de büyük başarı göstermişler ama millî eğitim ve millî kültürde varlık gösterememişlerdi. Bir dâvâ adamı olan Recep Tayyip Erdoğan, bu neticeden memnun değildi. AK Parti, 15 seneye rağmen Mânevi Kalkınma'yı başaramamıştı. Önünde FETÖ ihanetiyle mücadele mecburiyeti, bu gerçek vardı. Başka gerçek ve başka mecburiyetler de vardı. Bundan dolayı tekrar genel başkanlığa geldi:
AK Parti, 14 Ağustos 2017'de yeniden doğmak zorundadır. Kan tazelemesi, temizlik yapması şarttır. "Nereden buldun?" diye parti içi sorgulama mecburidir:
Hem belediye başkanı olup hem de dolaylı veya doğrudan müteahhitlik yapanların, arsız rüşvetçilerin, süfli komisyoncuların, vicdansız gökdelencilerin, "küçük dağları yaratma" iddiasındaki kibirlilerin, hayâsız dalkavukların, iyi gün dostlarının, bencil yol kesicilerin, sonradan görme ne oldum delilerinin, binbir surat FETÖ’cülerin, her devrin şarlatanlarının kazınıp atılması şarttır.
Bunları ancak Tayyip Erdoğan yapabilirdi. Zaten millet, ilk günden bugüne oylarını kalbden sevdiği bu insana verdi. Sn. Erdoğan, hakikî dostlarına bile yolu kapatan yakın çevresinden başlayarak esaslı bir bahar temizliğine gitmezse AK Parti'nin 31 Mart 2018 Mahalli Seçimlerinde de, 3 Kasım 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminde de işi zordur.
Bu defa da çürüme tehlikesini atlatmalıdır. Tayyip Bey, kendinden sonra da devam edecek AK Parti'yi yeniden inşâ etmelidir. Aksi hâlde bu kadar senelik emeğe ve istikbale dair ümitlere de yazık olur. Layıkıyla temizlik yapılmayıp da mart ve kasım seçimleri kaybedilirse yıldız söner. 2023 Büyük Türkiye, 2071 Cihan Devleti Türkiye hedefleri masal olur, CHP, FETÖ, HDP iktidarıyla hizmetin yerini ideoloji, huzurun yerini intikam alır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.